Tamda durumumuz bu iki kelimeyi özetliyor. Ne maksatla yola çıkıldı, nelerin hesabı yapılıyor. Cumartesi küme düşmüş Hacettepe ile final maçına çıkıyoruz.
Play-off ya da şampiyonluk için değil, kümede kalmak için. Şaka gibi ama gerçek. Ha onu da rahat yeneriz, kendi göbeğimizi kendimiz keseriz diyen yok. Rakipler ne yapar, o onu yener, o ondan puan alır tarzında muhabbetler.
İnanın insanlar o kadar matematik hesabını öğrencilik hayatında yapmamışlardır. Ama düştüğümüz durum maalesef bu. Oysa bunların hesabını yapmayabilirdik Uşakspor’u deplasmanda yenebilsek. Ununu elemiş eleğini asmış bir takım ve bu takımın eski hocası olan bizim şimdiki hocamız Hasan hocanın da avantajını kullanarak. İşin garibi hala bulunduğumuz durumu anlamayan bir futbolcu grubu var. Sanki takımda rakip sana tam baskı kurmuyor. Geliştirdiği ataklara kendi bile inanmıyor. Sıcak havanın etkisiyle maç bitse de gitsek modunda. Sen ise ondan daha fazla maç bitse gitsek havasındasın. Ligin ilk haftaları koşan, isteyen, rakipten fazla gol pozisyonu bulan ama hakkını alamayan bir takımdık. Şimdi ise sahada tam tersi bir mücadele sergiliyoruz. Sanki çok rahatmışız gibi akıl sır erdirmek mümkün değil.
Kısaca elimizi ayağımızı kendi kendimiz dolandırıyoruz. Aslında çok şey konuşulacakken kelimelerin bittiği bir yerdeyiz sanki. Cumartesi günü bizim gibi 6 takım için çok uzun geçecek. Umarız biz sahadan galibiyetle ayrılıp kendi işimizi kendimiz görerek, ligde kalırız. Yoksa gidişat sanki elalemin şeyiyle yani insafıyla ligde kalacağız gibi görünüyor ki, inanın buda koca İnegölspor kulübüne hiç mi hiç yakışmadı, yakışmıyor.