Başlık gibi söyleyelim İnegölspor-Erzincan maçı dört mevsim gibi geçti. Zevkli çekişmeli ve kora kor geçen maçta adeta baharı, kışı, sonbaharı ve maçın bitiş düdüğüyle birlikte de yazı birlikte yaşadık.

Es geçmeyelim, kadrolara baktığımızda rakibin kağıt üstünde bizden fazla ekstralara sahip olduğunu söyleyebiliriz ki, maça da onlar iyi başladı. Biz ise önceki maçlara göre hem durgun hem de sanki isteksiz gibi bir görünüm verdik.

Konuk takımın duran toptan attığı gol sonrası sanki yoğun bakımdan çıkmış gibi tepki vermeye başladık ve bunun akabinde ilk yarı biterken penaltı golü ile beraberliği sağladık. İlk yarıda hem oyun hem pozisyon anlamında önde değildik. Fakat soyunma odasına geride gitmememiz de bizim için moral oldu.

2.yarı başladı. Yine Erzincan sahanın iyisi gözükmeye başladı. Hatta girdikleri pozisyonlardan sonuç alamadılar. Bu anlarda  teknik heyetin Alican, Mustafa Tetik değişikliği ise yaradı ve Mustafa Mete orta alanda 3 kişiyi oyundan düşürdü. İbrahim Can ve final pasında Fatih’in klas vuruşu birden ibreyi bize döndürdü. Yediği golün etkisini üstünden atmaya çalışan rakibin bu durgunluğunda bu defa Batuhan’ın ince ara pasında maçın adamı İbrahim’in 3.golü tamam maç bitti moduna bizi sokmuştu ki bu defa yine korku tüneline girdik. Uzaktan attıkları golle ümit peşine düşen ardından kaleci Egemen’in oyundan atılması ile de kabus dakikaları başlamış oldu. Yedek kaleci genç Yusuf’un bu dakikaları ise başta kendinin olmak üzere bizim içinde bitmek bilmedi. Hele ki son anda son dakikada rakibin kafa vuruşunu çıkartması Yusuf içinde güven anlamında oldukça önemliydi.

Sonuç olarak rakibin 2 topu direkten döndü. Kaçırdıkları pozisyonlar var belki sahada rakipten çok fazla iyi değildik amma tek gerçek var yakaladığımızı attık ve 3 puanı hanemize yazdırdık. Bana göre ne aşağı ne de üst sıralarla çok ilgimiz yok ama ne diyelim bakalım bu rüzgar bizi nerelere kadar götürecek.