TARİHÇESİ: Annesi ölen bir genç bayanın gayretleri ile topluma mal olmuş ve Amerika Başkanı Vilson tarafından 1914 yılında resmi bir gün olarak kabul edilmiş. Ülkemizde 1955 yılından beri her yıl 14 Mayıs anneler günü olarak kabul edilmiş bir gün...
KUTSAL METİNLERDE ANA: Bütün kutsal metinlerde Anne/Ana hakları ile ilgili çok zengin materyal mevcuttur. Yüce yaratıcı ana rahmini varlığın ilk şekillenme merkezi olarak inşa etmiştir. Onun için de ebeveyne/Anne ve Babaya iyilik etmeyi kendisine ibadet- ten sonra ikinci sıraya almıştır. Kur’an-ı Kerim’de anlatıldığına göre Adem ile Havva’dan başlayan var oluş hikayemizin her safhasında Ana ve Analık çok önemli bir yer tutar. Hemen her Peygamberin hayatında Ana ve Analık konusunda tavsiyeler görmekteyiz.
Hz. Musa’nın cennetteki arkadaşının annesine ihtiyarlık döneminde güzelce hizmet eden bir kişi olduğu Beni İsrail ve İslam kaynaklarında anlatılan meşhur bir hikayedir. Kur’an-ı Kerim’de bu kabil olayları doğrulayan çok ayetler vardır. Bakara süresi 83. ayette şöyle buyurulur; “Biz Beni İsraile, ‘yalnızca Allah’a kulluk edeceksiniz, ana-babaya iyi davranacaksınız’ diye emretmiş, onlardan bunu tutacaklarına dair söz almıştık....” İsra 23. ayetinde de “Rabbin kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırlarsa kendilerine ‘Of’ bile deme….” diyerek Tevrat’taki emrini biz müslümanlara de aynen bildirmektedir.
HADİSLER’de de Hz. Peygamber (as) kendisine bir günah/hata işlediğini söyleyip ne yapmam gerekir diyen birisine; “anan baban varmı?” diye sormuş o kişi babam var deyince;
- Git ona iyilik yap demiş.
Adam oradan ayrılınca da;
- Keşke anası olsa idi, tevbesi daha çabuk kabul edilirdi. buyurmuştur. (Tirmizi El birr)
Yine Hz. Peygambere gelen bir adam; “Kime iyilik yapayım” diye sorunca, Allah Rasülü (as) “Annene”, sonra kime deyince yine; ANNE’ne, sonra kime deyince yine; ANNE NE demiş. Dördüncü defa sorunca da; BABA’na diye cevap vermiştir. (umdetülkari 22/82)
Aslında menşe’i İslami olan bir saygı ve sevgi konusunun kurumsallaşması maalesef yine batılılar tarafından bize dikte ettirilmiştir.
GÜNÜMÜZDE ANNE HAKLARI; Tabi bütün bu anlatılanlar, Mü’min ve müşfik bir anne için bahis konusudur. Acaba çocuklarını iyi ve güzel bir şekilde terbiye etmeyen, gününü Allah’a isyanda geçiren, çocuk- larını Allah’a isyan üzerine yetiştiren ANNE’ler için Kur’an ne diyor..?
Her anne hem Mü’min hemde müşfik/şefkatli olmaz. Nice anneler vardır ki, çocuklarını yanlış eğitim ile eğiterek onların Allah’a isyanına sebep olur..
Bunlara Kur’an dili ile müşrik/Allah’a şirk koşan anneler denilir. Acaba yukarıdaki ayet ve hadislere göre iyi ve imanlı bir evlat, müşrik isyankar, Allah’a asi bir anneye de itaat edecekmidir. Lokman süresi 15. ayette Allah, “Eğer onlar ‘anne ve baban’ seni, hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyi bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Yalnız dünya işlerinde onlara yardımcı ol” denilmektedir. Çünkü Allah’ isyan olacak yerde yaratılmışlara anne baba dahi olsa itaat edilmez..
Tefsirlerde şöyle bir olay anlatılır. Hz.Peygamberin sahabesinden Sad.bin Ebi Vakkas’ın yaşlı annesi onu Hz. Peygamber’den ve İslam’dan döndürmek için açlık grevine girmiş, yememeye, su içmemeye başlamış hergün daha da zayıflayan annesine Saad şöyle demiş; “Anne, sen bilirsin, vallahi yüz tane canın olsa hepsi birere birer çıksa ben dinimi yine bırakmam. İman bambaşka bir şey. İstersen ye istersen yeme...” (Camiul beyan)
Asrımızın sihirli kelimelerinden birisi olan “Feminizim” kadınlardan bir kısmını hudutsuz isyankarlığa sevk etmiş, “bu beden benim kimse karışamaz, bu çocuğu doğurmak veya telef etmek benim irademe kalmış bir hakkımdır” diyebilmektedir.
Bu ifadeler Yüce Yaratıcıya büyük bir isyan olup Mü’min ve müşfik/şefkatli bir annenin söyleyeceği kelimeler değildir.
Bütün Annelere selam olsun, Anneler Günü kutlu olsun…
