İnegölspor’un artık zor maçlarının başladığını biliyorduk ama bu kadar kolay içerde puan kaybedeceğini açıkça düşünmemiştik. Kısaca Konya karşısında kaybedilen 2 puan için denilecek tek şey var oda harakiri. Kendi kendimize yapmış olduk. Ne yaptıysak maçın 10 dakikasında istekli, tempolu, ne yaptığını bilen ve sanki maçı farklı alacağız havasına giren biz, öyle ki maçın son dakikalarında beraberliğe sevindik adeta.
Her zaman söylenen ve futbolun altın kurallarından biridir; rakip tehlikeli potada ise ve beraberlik işine geliyorsa, ona yapacağını şey erken golü atıp, rakibin fişini çekmek ya da maçın başında sürdürülen tempoyu biraz daha uzatıp, işi sağlama almaktır. Biz ne yaptık? 10 dakika sahanın mutlak hakimi, sonrasında rakibi maça ortak ettik. Bazen topa hakim görüntüsü bizde olsa da, onu da o anlarda sağlayan Konya takımıydı. İnegölspor’un bu zamana kadar kazandığı maçlara bakıldığında kanatların daha fazla işlediği maçlarda olduğunu görüyoruz. Tabi bütün bunların yanında orta sahanın dinamizmi de hep bizdeydi. Bu maçta rakibin İnegölspor’ dan istediği puanı almak için yaptığı anlık çıkışlar ve yerinde topu kullandırmama çabası da işe yaradı diyebiliriz.
Ama bu maçta Şener’in çıkarttığı 3 net pozisyon var ki, belki alınan puanı ona armağan etmeliyiz diye düşünüyorum. Kanatlardan Cengiz’in ilk yarıda etkili olduğunu ama maçın sonlarına doğru yorulduğunu söyleyelim. Niyazi’nin çıkışı doğru olsa da Selimcan’ın oyuna dahil olmaması da bana göre o kadar yanlıştı. İlk yarıda iyi oynayan hacı Mustafa Karabulut 2. yarı oyundan düşmesine karşın son bölümlere kadar oyunda kalması ilginçti. Ömer Faruk Çalışkan’ın oyuna girmesi yerinde ama geç bir karardı. İçeride oynuyorsun ve sana mutlak 3 puan gerekiyor. Bana göre 50, bilemedin 60.dakikada tüm değişiklik haklarını kullanırdım. Zaten bu takımı sahada olası sakatlık olup 10 kişi kalsan da yenemiyorsan söylenecek bir şey yok.
Söylüyoruz Murat hoca şapkadan tavşan çıkartmaya çalışıyor. Hatta hamle oyuncu sıkıntı var ama en azında eldekilerle iyi işler yapıyor diye ama bana göre bu maçta erken değişiklik yapılsa daha yerinde olurdu. Öyle ki konuk takımın sahamızda daha fazla görüldüğü anlarda bile değişiklik gerçekleşmediği gibi 3. değişiklik ise gerek duyulmadı bile ama dediğimiz gibi taktir teknik heyetin. Bu takım burada ise yine onların teknik taktiği ya da hamleleriyle var. Kayıp yaşadık ama hala avantaj bizde. Zor bir fikstür sürecine giriyoruz. Sezonun en zor maçından biri olan Gümüşhane ile deplasmanda karşılaşacağız. Ardından yine telafisi olmayan maçlara çıkacağız hem sahada rakiplerle hem de psikoloji ile çarpışacağız. Alınmadan, darılmadan bu takımın bizi götüreceği yere gitmeye çalışacağız.
Sezon başından beri yaşadığımız durumlar içinde bulunduğumuz ortamlar belli, kadro belli, kapasite belli sözlerin fazlada bir şey ifade etmediği 90 dakikalara çıkıyoruz. Yapacak tek şey ise geri dönüş maçlarında ortaya koyduğumuz performansı yineleyerek ve de üstüne koyarak mücadele etmek sonrasını ise kaderin oluruna terk etmek.