Devletin hızına yetişmek ne mümkün, yazarken dahi yoruluyor insan. Nereden başlayacağını, hangi gelişmeyi sıralayacağına karar veremiyor.
Geriye doğru bir bakın 5 ayda neler oldu.
PKK sustu, ardından İmralı’ya gidildi, oradan alınan mesajlar yollarda üşümesin diye sarıldı, sarmalandı, İsrail vicdana geldi ve özür diledi, Yeni Anayasa düzenlemeleri geldi. Biz henüz bunlara adapte olamadan birde baktık ki Akil Adamlar diye bir grup insan türemiş etrafta...
Hayda sizde kimsiniz, necisiniz? demeye kalmadan ardı ardına bildiriler gelmeye başladı.
Bizzat Başbakan tarafından seçilen 63 kadar Akil adamlar, gruplar halinde 7 bölgede görev yapacaklarmış.
Akil Adamlar’ın kendi bölgelerini dolaşarak barış süreci konusunda halkı aydınlatma gibi bir misyonları olacakmış.
Peki bu bir aylık süreç nasıl işleyecek. Akil adamlar halkımıza neyi, nasıl anlatacaklar? İşte o kısım hakkında kimsenin pek bilgisi yok. Halkın şuan bildiği tek şey, ülke çapında ün yapmış birilerinin bölgelerine gidecek olması ve eğer şansları varsa bir kaç kare fotoğraf çektirerek albümlerine koyacak olmalarıdır.
Bölgeye gidecek olan artist, şarkıcı artık her neyse anlatacakları şeyler halkın bir kulağından girecek, öteki kulağından çıkacak. Duyarsız bir Millet olduğumuz için mi sizce? Hayır sadece canlarını hiç düşünmeden verecekleri ülkeleri hakkında alınan ciddi kararları böylesi boş ağızlardan değil, bizzat Devletin kendi ağzından duymak istedikleri için..
Aklıyla 650 yıl Dünyayı yönetmiş akıllı Osmanlı torunlarını böyle gereksiz insanlarla meşkul etmek ne kadar doğru olduğu ayrı bir tartışma konusu...
Herkes gibi bu uygulama banada çok mantık dışı geldi..
Düşünsenize; taraflar karşılıklı konuşmuş, anlaşmış düğün yapılmış hatta gelin ve damat gerdeğe bile sokulmuş geriye ne kalmış peki? Düğün için icazet alınmayan hısım akraba...
Adettendir onlarında gönüllerinin alınması gerekli. İster onaylarlar, istemeseler keyifleri bilir kimin umurunda diye düşünerek, 63 tane maraba takımından bir grup derleyip, toplayarak bizleri ikna etmek için hazırlığa başlanmış.
Devletin Marabaları (akil adamlar) ödevlerine çalışa dursunlar, ben halkım adına devlet büyüklerimize kısa bir mesajla seslenmek istiyorum.
EFENDİLER; çok yanlış sistemle boşa vakit harcıyorsunuz.. Bu Ülkenin Milleti Türkü’de , Kürdü’de her zaman barıştan yanaydı. Bizler ne Askerimizin Şehit olmasını istedik, ne de anaların ağlamasını istedik.
Yüz yıllardır Türk-Kürt bir arada el ele aynı topraklarda kardeşçe yaşadı.. Bu yüzden biz halka hiç bir şey anlatma çabalarına girmeyin. Sizin asıl yapmanız gereken, bizim milletçe sarsılmaz birlikteliğimizi kıskanan batılı güçlerin buldukları her fırsatta birlikteliğimizi bozmak için başvurdukları bin bir hile ve çeşitli akıl oyunlarının önüne geçerek gerçek barışı sağlayın.
Gerçek barış diyorum çünkü bugün PKK silah bırakır, yarın başka bir örgüt silahlanır. Ve iplerimiz batılı güçlerin ellerinde olduğu sürece bu düzen böyle devam eder.