Öncelikle yazıma başlamadan tüm öğretmenlerimizin gününü kutlar, görevlerinde başarılar dilerim.
Yazıma Hz. Ali’nin güzel bir sözü ile başlamak istiyorum:
“Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum”
Eğitim ve öğretimin ne kadar önemli bir iş olduğunu en güzel örneğini HZ. Ali’nin bu sözü ortaya koymakta. Birçok bilim adamı, doktor, mühendis ve daha sayamayacağımız kadar meslek sahibi herkes elleri öpülesi öğretmenlerimizin sayesinde hayata atılmışlardır.
Bu değerli ve kutsal görevi üstlenen öğretmenlerimize ne kadar övgü yapsak azdır. Onlar için söylediğimiz özlü sözler içinde:
“Öğretmen bir anne, bir babadır!” Bizler birkaç çocuğumuzun evde derdini çekemezken onlar okulda bütün günlerini çocuklarımızla geçirerek onları hayata hazırlamaktadırlar. Sıkılmadan usanmadan her bir çocukla bire bir ilgilenerek onların suyuna gidip onlarla bir arkadaş, bir ana, bir baba olarak kırmadan incitmeden sabırla biricik çocuklarımızı eğitmektedirler!
Bu değerli varlıklarımızı sadece bir günde anmak yetmez. Bütün bir yılı onları anarak ve takdir ederek el üstünde tutmamız gerekir. Çünkü onlar bu vatana nice dehalar yetiştirdiler ve yetiştirmeye de yılmadan devam etmekteler!
Şöyle okuyan çocuklarımıza sorun:
“Çocuğum okuyup ne olacaksın?” diye; Alacağınız cevabın neredeyse yüzde sekseni:
“Öğretmen olacağım!”dır.
Evet, işte öğretmenlik böylesine kutsal ve özverili bir meslektir. Hiçbir öğretmen bu görevi iş olarak düşünmez. Sadece mini, mini yavruların okulu bitirip iyi bir meslek sahibi olduğunu görüp, onunla gurur duymasıdır en büyük gelir kaynağı!
Şimdi de ben geleceğimizin umudu çocuklarımıza seslenmek istiyorum:
“Sevgili öğrenciler; size bilgi ve hayat dersi veren öğretmenlerinize karşı sevgi ve saygılı birer öğrenci olunuz. Unutmayın sizler için bütün bir gününü ayıran bu değerlerimiz itina ile sizleri hayata hazırlamaktadırlar!”
Bende buradan beni hayata hazırlayan ve ebedi aleme intikal eden öğretmenlerimi rahmet ve minnetle anıyor, mekanları nur içinde olsun! diyerek tüm öğretmenlerimizin günü kutluyorum...