Okuduğum kitaplardan, gözlemlediğim insanlardan, en çokta yaşadığım hayattan her geçen gün yeni şeyler öğreniyorum. Edindiğim bilgileri çoğu zaman dilim döndüğünce yazılarıma da aktararak siz okurlarımla paylaşmaya gayret gösteriyorum.
Öğrendiğm şeyler kimi zaman beni mutlu etsede, çoğunlukta Offf Allah’ım dedirtecek kadar da üzüyor.
Öğrenerek üzüldüğüm şeylerden bir tanesi de önümüzdeki hafta için de hazırladığım ve siz okurlarım için yayınlanacak olan madde kullanan gençler isimli yazı-ma bilgi almak amaçlı konuştuğum bir kaç genç kardeşimizin yaşam ve ölüm arasında mekik dokurken, bi- linçsizce ölüme nasıl meydan okuduklarıı öğrendim.
Aslında onlar ölümü uyumak sanıyorlardı.
Tıpkı İnegöl’de 3 yıl evvel kaybolan güzeller güzeli Sinem’in de böyle zihniyete sahip bir gençliğin sonsuza dek uyutulduğu gibi.
İnegöl'de 3 yıl önce ortadan kaybolan Uludağ Üniversitesi İnegöl Meslek Yüksekokulu 2'nci sınıf öğrenci-si Sinem Yurdanur'un, uçurumun dibinde battaniyeye sarılı kemikleri bulundu. Sinem'i, polis tarafından geçen yıl düzenlenen uyuşturucu operasyonunda, intihar eden sevgilisi Emrah K.'nin öldürdüğü öne sürüldü.
Emrah K.'nin yakın arkadaşı olan ve aynı operasyon kapsamında tutuklu bulunan R.A. ile cumhuriyet savcılığından alınan izinle cezaevinde bir kez daha görüştü. Polisin, "Bildiğin varsa söyle. Sinem'in annesi ve babası kan ağlıyor. Yardımcı ol" demesi karşısında "Ta-mam. Zaten Sinem rüyalarıma giriyor. Vicdan azabına dayanamıyorum' yanıtını veren R.A., Sinem'i Emrah K.'nin öldürdüğünü itiraf etti.
'DÖVERKEN BOYNUNU KIRDI'
26 Temmuz 2010 tarihinde İstanbul'dan gelen Sinem'i terminalde Emrah K.'nın karşıladığı ve eve gittiklerini bildirildi. "Emrah, 'sen başkalarıyla da geziyorsun'" diyerek kıskançlık krizine girip Sinem'i döverken boynunu kırdığını ve Sinem'in öldüğünü ifade etti.
Sinem’in haberini okurken, gençlerimiz neden bu hale geldi? diye düşünmeye başlamıştım ki birden sorumun cevabının bu gece erkek kardeşimin konuğu olan arkadaşında olduğunu anımsadım.
Üç gün evvel babası tarafından düşüncesizce ev-den kovulurken sokakta kalmasına razı olmayan erkek kardeşim eve alarak onu sahiplenmişti.
Babalar daha otoriterdir ama anneler dayanamaz , merak eder düşüncesiyle anneyi aradık ve bizde kaldığını haber vermek istedik. Aldığımız yanıt bizi çok şaşırttı. “Erkek çocuğudur bir şey olmaz, bir kaç gün gezer evine döner” diyen bir anne vardı telefonun diğer ucunda...
Benim çocuğum nerede diyen aile maalesef ki günümüz de çok azaldı. O erkek çocuğudur bir şey olmaz diyen, ben kızıma güveniyorum deyip sabahlara kadar gezmesine izin veren bir zihniyetin evlatları bu gençler.
İlgisizliğin kollarına itilerek batağa saplanmış bu gençlere bizler el uzatarak başka Sinemlerin ölmesini engelleyebiliriz.