Bilmiyorum cümlelerime satırlarıma nasıl başlasam. Öfke, kızgınlık ve karışık duygular içinde satırlarının sonunu mantık zinciri içinde nasıl bağlasam diye düşünüyorum. Zira şu son yüzyılda o kadar insan mantığının, aklının, vicdanının alamayacağı hadiseleri okuduk ve bir kısmına şahit olduk ki. Hele hele son yıllarda bu hadiselerin çoğunluğu başta Suriye olmak üzere çeşitli coğrafyalarda meydana gelen bu hadiseler ne insanda akıl, ne mantık, ne de muhakeme bırakmıştır. Vicdan sahibi her insanın etkilenmemesi, vicdanının yara almaması, aklının başından gitmemesi mümkün değildir. Dertleri, tasaları sabah kalkıp bir lokma ekmek, yemek, bir kaşık çorba içmek, komşuları ile dertleşmek, çocuklarını sevmek ve nefes almak olan, kısacası hayat amacından başka hiç bir amaçları olmayan insanlara ekmek niyetine füze; çorba niyetine klor gazını reva görmek, çoluk çocuk demeden katletmek şehirleri yerle bir etmek taş taş üstünde bırakmamak. Aman yarabbi ! Sahi olayların bir de stratejik hesaplara varan boyutu var hiç şüphesiz. Hakimiyet kavgaları, süper güç, süper devlet olma dürtüleri. Ordularını yaşatmak, zehirlerini, gazlarını, ham maddelerini temin etmek için sömürülecek yeni coğrafyalar oluşturmak. Kısacası yeryüzünü fesada vermek, ekini talan etmektir. Sonuç itibarı ile onlar için asıl olan insan değil maddedir. İlkenin öneminin de olmadığı ortaya çıkmaktadır. Acaba sizin ilkeniz nedir? Adalet, vicdan anlayışınız nedir? diye sormadan edemiyoruz. Gerçi yaptıkları katliamlar, kokuşmuş kararmış zihniyetlerinin bir göstergesidir bunların. İlke aramak insan hak ve hukukuna riayet etmelerini beklemekte boşuna. Çocukların canhıraş feryatlarının, çığlıklarının akabinde BM si NATO´su İslam konferansı teşkilatı toplanacak. Kınama mesajı yayınlayacaklar. ABD, Rusya´yı, Rusya ABD´yi suçlayacak savaş suçu işlemekle itham edeceklerdir. Komedya tadında insan hakları havariliğine soyunacaklardır. Burada ayrı bir parantezde İslam iş birliği konferansına açmak gerek. Dön dolaş sürekli aynı şeyleri söylemekten bıkmamış usanmamış, utanmamış, mahiyetinin, anlamının, öneminin ne olduğu belli olmayan bir birlik. Birlik derken bunca güce rağmen bizim gönüllü hareketlerin bile bunlardan daha iyi çalıştığı bir gerçek. Bir lokma ekmek derdine düşmüş insanları stratejik bilmem neylerinizle katletmeniz öldürmeniz sizlerin insanlığın yüz karaları olarak tarihe geçmenize yetecektir. O masum insanların ahı tarihte olduğu gibi sizinde saraylarınızı yıkacak, ordularınızı dağıtacaktır. Buna eminiz. Üç milyondan fazla Suriyeli´ye ev sahipliği yapan necip Türk milleti merhameti, adaleti ve insanlığı ile bir çok defa olduğu gibi bugünlerde de katliamlara verdiği tepkilerle bizleri fazlasıyla gururlandırmıştır. Ancak o masumlara yetişememiş olmanın verdiği buruk acı bizlerin yakasını hiçbir zaman bırakmayacaktır. Nefessiz kalan yavrucağızın çırpınışları gözlerimizin önünden hiç gitmeyecektir. Rahmanın terazisinde hiç şüphesiz ki mazlumun bir lokma nefesi tüm dünyadan ağır gelecektir. Rabbim sen bizleri affet bizlere merhametinle muamele eyle. |