D Vitamini, cildiniz güneş ışınlarına maruz kaldığında, vücut tarafından kolesterolden üretilir. Ayrıca yağlı balık ve takviye edilmiş süt ürünleri gibi bazı yiyeceklerde bulunur; ancak vücudumuz için yeterli miktarda D vitaminini, sadece beslenme yoluyla almak çok zordur. Önerilen günlük doz (RDI) genellikle 400-800 IU civarında olsa da birçok uzman bundan daha fazlasını almanız gerektiğini söyler. D vitamini eksikliği, D vitamini fazlalığına göre çok daha yaygındır. Dünyada yaklaşık 1 milyar insanın kanında D Vitamini seviyelerinin düşük olduğu tahmin edilmektedir. 2015 yılında yapılan bir araştırmaya göre Türkiye nüfusunun %47’si D Vitamini eksikliğinden şikayetçidir. Nüfusta genel ortalama %47 olmasına rağmen, bu oran kadınlarda %50, erkeklerde %38 civarındadır. D vitamini eksikliği belirtileri kişiden kişiye değişmektedir.
D vitamini eksikliğinin en yaygın 7 risk faktörünü şöyle sıralayabiliriz:
- Koyu ten rengi.
- İleri yaşta olmak.
- Kilolu veya obez olmak.
- Yeterli miktarda balık veya süt ürünü tüketmemek.
- Ekvatordan uzakta, yıl boyunca güneşin az olduğu yerlerde yaşamak.
- Güneşe çıkarken daima güneş kremi kullanmak.
- Kapalı mekânlarda çok vakit geçirmek.
Ekvatora yakın bölgelerde yaşayan ve sık sık güneş ışığına maruz kalan insanların ciltleri, vücutlarının ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek kadar D vitamini ürettiğinden, bu kişilerin D vitamini eksikliği çekme olasılıkları daha düşüktür.
Belirtiler genellikle sinsice ilerlediğinden, çoğu insan D Vitamini eksikliği çektiğinin farkında bile değildir. Yaşam kaliteniz üzerinde önemli olumsuz etkileri olsa bile, bu belirtileri tanılamak zordur.
D Vitamini Eksikliği Belirtileri
Hastalıklara/Enfeksiyonlara Yakalanmanız Kolaylaşır
D vitaminin en önemli görevlerinden biri, hastalığa neden olan virüs ve bakterilerle savaşabilmenizi sağlayan bağışıklık sisteminizi güçlü tutmaktır.
Enfeksiyonla mücadeleden sorumlu hücrelerle doğrudan etkileşime geçer.
Sık sık hastalanıyor, bilhassa soğuk algınlığı veya gribe yakalanıyorsanız, bunun altında yatan etken faktörlerden birinin D vitamini eksikliği olduğu düşünülebilir.
Geniş çaplı gözlemsel çalışmaların pek çoğu, soğuk algınlığı, bronşit ve zatürree gibi solunum yolu enfeksiyonları ile D Vitamini eksikliği arasında bir bağlantı olduğunu göstermiştir.
Bazı araştırmalar; günlük doz olarak 4.000 IU D vitamini takviyesi almanın, solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riskinizi azaltabileceğini ortaya koymuştur.
Kronik bir akciğer bozukluğu olan KOAH tanılı kişiler üzerinde yürütülen bir çalışmada, ciddi seviyelerde D vitamini eksikliğinden yakınan hastaların durumlarında, bir yıl boyunca yüksek dozda D vitamini takviyesi kullanımının ardından, büyük ölçüde iyileşme kaydedilmiştir.
ÖZETD Vitamininin bağışıklık sistemimizin işlevi üzerindeki rolü önemlidir. D Vitamini eksikliğini düşündüren en yaygın belirtilerinden biri, hastalıklar/enfeksiyonlara yakalanma riskinin artmasıdır.
Yorgunluk ve Halsizlik
Kendinizi yorgun hissetmenin altında birçok neden yer alabilir, D vitamini eksikliği de bunlardan biridir.
Ne yazık ki, potansiyel bir neden olarak, D Vitamini eksikliği genellikle göz ardı edilmektedir.
Vaka çalışmaları göstermiştir ki; kanda D Vitamini seviyesinin çok düşük olması, yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyecek boyutta yorgunluğa sebep olabilmektedir.
Bir vakada, gün boyu kronik yorgunluk ve baş ağrısından şikayet eden bir kadının kanında D vitamini seviyesinin sadece 5,9 ng/ml olduğu gözlenmiştir. Bu değer son derece düşüktür, zira 20 ng/ml altındaki her değer eksik olarak kabul edilmektedir.
Kadın D vitamini takviyesi aldığında, kan değeri 39 ng/ml’ye yükselmiş ve şikayet ettiği semptomlar düzelmiştir.
Ne var ki, D vitamini bağlamında aşırı derecede düşük olmayan kan değerlerinin bile enerji seviyenizi olumsuz yönde etkileyebileceği düşünülmektedir.
Geniş çaplı bir gözlemsel çalışma, genç kadınlarda D vitamini seviyesi ile yorgunluk arasındaki ilişkiyi incelemiştir.
Çalışma; kanında D vitamini seviyesi 20 ng/ml veya 21-29 ng/ml altında olan kadınların, 30 ng/ml üzerinde değere sahip olanlarla kıyaslandığında, yorgunluktan şikayet etme olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur.
Kadın hemşireler üzerinde gerçekleştirilen bir başka gözlemsel çalışma, düşük D vitamini düzeyleri ile hasta tarafından beyan edilmiş yorgunluk arasında güçlü bir bağlantı olduğunu göstermiştir.
Dahası, araştırmacılar, hemşirelerin %89’unda D vitamini eksikliği olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Yorgunluk şikayetlerini azaltmak konusunda daha fazla bilgi edinmek için, “Enerjinizi Artıracak En İyi 11 Vitamin ve Takviye” başlıklı makalemizi okuyabilirsiniz.
ÖZETAşırı yorgunluk ve halsizlik D vitamini eksikliğinin bir belirtisi olabilir. D Vitamini takviyesi almak, enerji seviyenizi yükseltmeye yardımcı olabilir.
Kemik ve Sırt Ağrısı
D vitamini, kemik sağlığının korunmasına çeşitli şekillerde yardımcı olabilir.
Öncelikle, vücudunuzun kalsiyum emilimini artırır.
Kemik ve bel ağrısı, kanda D vitamini seviyesinin yetersiz olduğunun belirtileri olabilir.
Geniş çaplı gözlemsel çalışmalar, D Vitamini eksikliği ile kronik bel ağrısı arasında bir ilişki olduğunu göstermiştir.
9.000’den fazla yaşlı kadın üzerinde gerçekleştirilen bir çalışmada, kandaki D vitamini değerleri ile sırt ağrısı arasındaki ilişki incelenmiştir.
Araştırmacılar, D vitamini eksikliği olanların, günlük aktivitelerini sınırlandıracak kadar şiddetli bel ağrısı da dahil olmak üzere, sırt ağrılarından şikayetçi olma olasılığının yüksek olduğunu bulmuştur.
Kontrollü bir çalışma, D vitamini eksikliği olan kişilerin bacak, kaburga veya eklem ağrısı çekme ihtimalinin, kan değerleri normal aralıkta seyreden kişilerle karşılaştırıldığında, yaklaşık iki katı olduğunu göstermiştir.
ÖZETKanda D vitamini değerinin düşmesi, kemik ve bel ağrısına sebebiyet veren faktörler arasında sayılabilir.
Depresyon
Depresif bir ruh hâli de D vitamini eksikliğinin bir işareti olabilir.
İnceleme çalışmalarında, araştırmacılar D vitamini eksikliğinin, bilhassa ileri yaştaki erişkinlerde, depresyon ile ilişkilendirilebileceğini vurgulamışlardır.
Araştırmaların birinde, gözlemsel çalışmaların %65’i, düşük kan değerleri ile depresyon arasında bir ilişki olduğuna işaret etmektedir.
Diğer taraftan, bilimsel ağırlığı gözlemsel çalışmalardan daha yüksek olan kontrollü çalışmaların pek çoğu, bu ikisi arasında bir bağlantı göstermemektedir.
Ancak, çalışmaları değerlendiren araştırmacılar, kontrollü çalışmalarda kullanılan D vitamini dozunun genellikle çok düşük olduğunu; çalışmaların bazılarının ise alınan D vitamini takviyesinin ruh hali üzerindeki etkisini gözleyebilecek kadar uzun sürdürülmediğini belirtmiştir.
Bazı kontrollü çalışmalar göstermiştir ki; D vitamini eksikliği olan kişilere yapılan D vitamini takviyesi, soğuk aylarda meydana gelen mevsimsel depresyon da dahil olmak üzere depresyonun iyileşmesine yardımcı olur.
ÖZETDepresyon, düşük D vitamini düzeyi ile ilişkilidir ve bazı araştırmalar, takviye tedavisinin ruhsal duruma olumlu etkisinin olacağını göstermiştir.
Zor İyileşen Yaralar
Ameliyat veya yaralanma olaylarından sonra yaraların geç ve zor iyileşmesi, kanınızda D vitamini düzeyinin çok düşük olduğunu düşündürecek bir işaret olabilir.
Laboratuar ortamında yürütülen çalışmalardan elde edilen sonuçlar; D Vitamininin, yara iyileşme sürecinde, cildin kendini yenilemesi için gerekli, önemli bileşiklerin üretimini arttırdığını ortaya koymuştur.
Dişlerine cerrahi müdahalede bulunulan kişiler üzerinde yapılan bir çalışma; D vitamini eksikliğinin, yaraların iyileşme sürecini zorlaştırdığını/geciktirdiğini göstermiştir.
D vitamininin ayrıca, iltihabı kontrol altına alma ve enfeksiyonla mücadeledeki rolünün, iyileşme süreci için önemli olduğunun altı çizilmiştir.
Diyabetik ayak enfeksiyonu olan hastaları inceleyen bir başka çalışma, ciddi D vitamini eksikliği olan kişilerin, enflamatuar belirteçlere sahip olma olasılığının iyileşme sürecini tehlikeye atabilecek kadar yüksek olabileceğine dikkat çekmiştir.
Ne yazık ki, D vitamini eksikliği bu boyutta olan kişilerde, D Vitamini takviyesi kullanımının yara iyileşme süreci üzerindeki etkileri konusunda araştırmalar yetersizdir.
ÖZETD vitamini yetersizliği, ameliyat, yaralanma veya enfeksiyon sonrasında yaraların iyileşmesi geciktirebilir, zorlaştırabilir.
Kemik Kaybı
D vitamininin, kalsiyum emilimi ve kemik metabolizmasında rolü çok önemlidir.
Kemik kaybı teşhisi konan ileri yaştaki pek çok hasta, daha fazla kalsiyum almaları gerektiğini doğru bulurken, D vitamini değerlerinin de eksik olabileceğini göz ardı edebilmekteler.
Kemiklerinizde kalsiyum ve diğer minerallerin azaldığının bir göstergesi olan düşük mineral yoğunluğu, ileri yaştaki yetişkinler, bilhassa kadınlarda, kırık riskini arttırır.
Menopoz ve menopoz sonrası dönemde olan, orta yaşta, 1,100’den fazla kadın üzerinde yapılan geniş çaplı gözlemsel bir çalışmada araştırmacılar, D vitamini düzeylerinin düşük olması ile kemik mineral yoğunluğunun düşüklüğü arasında güçlü bir bağlantı bulmuştur.
Ancak kontrollü bir çalışma göstermiştir ki; D vitamini eksikliği olan kadınlar yüksek dozda D vitamini takviyesi aldıklarında, kan düzeyleri yükselse bile, kemik mineral yoğunluğunda iyileşme olmamıştır.
Tüm bu bulgulardan bağımsız olarak; yeterli miktarda D vitamini alımı ve kan düzeylerinin ideal bir aralıkta tutulması, kemik kitlesini korumak ve kırık riskini azaltmak için iyi bir strateji olabilir.
ÖZETKemikte mineral yoğunluğunun düşük olmasının tanısı, D vitamini eksikliğinin bir işareti olabilir. Yeterli miktarda D Vitamini kullanımı, yaş ilerledikçe kemik kütlesini korumak için önemlidir.
Saç Dökülmesi
Saç dökülmesi, genellikle yaygın bir neden olan strese atfedilir.
Bununla birlikte, ciddi boyutta saç dökülmesi, bir hastalık veya besin eksikliğinin bir sonucu olabilir.
Kadınlarda saç dökülmesi, D vitamini düzeyinin düşük olmasıyla ilişkilendirilse de bu konuda bugüne kadar çok az sayıda araştırma yapılmıştır.
Alopesi areata (Saçkıran), baş ve vücudun diğer bölümlerinden ciddi miktarda saç dökülmesi ile karakterize, otoimmün bir hastalıktır. D vitamini eksikliği nedeniyle çocuklarda kemiklerin yumuşamasına neden olan bir hastalık olan raşitizm ile ilişki olduğu düşünülmektedir.
D vitamini seviyesinin düşüklüğü, Alopesi areata ile bağlantılıdır ve hastalığa neden olan bir risk faktörü olabilir.
Alopesi areata hastaları üzerinde yapılan bir çalışma, kanda D vitamini düzeyinin düşük olmasının, ciddi boyutlu saç dökülmesi ile ilişkilendirildiğini göstermiştir.
D vitamini reseptörü bozuk olan genç bir çocuk üzerinde yürütülen bir vaka çalışmasında, D vitamininin sentetik bir formunun topikal olarak uygulandığında saç dökülmesini başarılı bir şekilde tedavi ettiği gözlenmiştir.
Saç sağlığını olumlu yönde destekleyecek çok çeşitli gıda ve besin maddesi sayılabilir. Mezoterapi sayesinde de saç dökülmesi engellenebilir.
ÖZETSaç dökülmesi, kadın tipi saç dökülmesinde veya otoimmün durumdaki Alopesi areata (Saçkıran) hastalığında, D vitamini eksikliğinin bir işareti olabilir.
Kas Ağrıları
Kas ağrısının altında yatan sebebi, kesin olarak belirlemek zordur.
D vitamini eksikliğinin, çocuklar ve yetişkinlerde potansiyel bir kas ağrısı nedeni olabileceğini düşündürecek bir takım kanıtlar bulunmaktadır.
Bir çalışmada, kronik kas ağrısından şikayetçi hastaların %71’inde D Vitamini eksikliği olduğu belirlenmiştir.
D vitamini reseptörü, ağrı algılayan nosiseptör adı verilen sinir hücrelerinde bulunur.
Sıçanlar üzerinde yapılan bir çalışma, kaslardaki nosiseptörleri uyaran D vitamini eksikliğinin ağrı ve hassasiyete neden olabileceğini göstermiştir.
D vitamini eksikliği nedeniyle yüksek dozda D vitamini takviyesi alan kişilerde, çeşitli ağrı tiplerinin azalabileceğini ortaya koyan az sayıda çalışma mevcuttur.
D vitamini eksikliği olan ve ağrıları giderek artan 120 çocukla yürütülen bir çalışmada, D vitamininin tek bir dozunun, ağrı skorunu ortalama %57 oranında azaltabileceği gözlenmiştir.
ÖZETKronik ağrı ile kandaki düşük D vitamini seviyesi arasında, D Vitamini ve ağrı algılayıcı sinir hücreleri arasında bir etkileşim olabileceğini düşündürecek bir bağlantı bulunmaktadır.
SONUÇD vitamini eksikliği oldukça yaygın olmasına karşın çoğu insan bunun henüz farkında değildir.
Çünkü semptomlar genellikle sinsice ilerler ve tanılanması güçtür; dolayısıyla D vitamini eksikliğinden mi başka bir nedenden mi kaynaklanıp kaynaklanmadığını bilmek zordur.
D Vitamini eksikliğiniz olduğunu düşünüyorsanız, doktorunuzla konuşarak kan değerlerinizi ölçtürmeniz yerinde olacaktır.
Neyse ki, D vitamini eksikliğini tedavi etmek genellikle kolaydır.
Güneşte daha çok kalmaya dikkat edebilir, yağlı balıklar veya takviye edilmiş süt ürünleri gibi D vitamini bakımından zengin yiyecekler tüketebilirsiniz. Ayrıca eczanelerde çok çeşitli D vitamini takviyeleri bulabilirsiniz.
D Vitamini eksikliğini gidermek basit ve kolaydır; ancak sağlığınız için faydası oldukça önemlidir.