Evrende olup biten her şey, meydana gelen her olay bir nedene dayanır. Nedensiz ve kendiliğinden bir şey olmaz.

 

Evrende olup biten her şey, meydana gelen her olay bir nedene dayanır. Nedensiz ve kendiliğinden bir şey olmaz.

Evrendeki canlı ve cansız tüm varlıkların üstlendiklerini ve yerine getirdikleri rolleri ve görevleri vardır. Evrende var olan büyük ya da küçük hiçbir varlık yoktur ki, tıkır tıkır işleyen evren yasalarına uygun bir eylem gerçekleştirmesin, bir iş yapmasın, bir fonksiyon ifa etmesin.

İrili ufaklı canlı ve cansız varlıklarla tüm hayvanlar Yaratıcı tarafından kendilerine öğrenilen eylemleri yaparak  dünyadaki yaşamın devam etmesini ve daha da güzel hale gelmesini sağlarlarken, insan da evrenin en önemli canlı varlığı olarak kendi rolünü oynamayı sürdürür. Fakat insanın durumu ve misyonu, öteki varlıklarınkinden oldukça farklıdır ve önemlidir. Daha karmaşık, çok daha komplike ve çok da çetrefillidir. Çünkü insan öteki canlılarda olmayan üstün ve muazzam bir donamıma sahiptir. Bu muhteşem nitelik insana lütfedilen akıldır.Bu nedenledir ki, hayvanlar yaptıkları işlerden dolayı sorumlu olmazlarken, insanın eylemlerine sahip çıkmak ve yaptıklarının muhasebesini tutmak, sonra da hesap vermekle yükümlüdür.

İnsan olarak bizler, her birimiz son nefesimize kadar üretmek, yaratmak, iyi, güzel ve yararlı işler yapmak, çok, verimli ve düzenli çalışmak gibi pek çok onurlu, anlamlı ve hayırlı eylemler yapabilme iktidarına sahibiz.

İnsanların en hayırlısı, en iyisi, en üstün olanları meşru yollardan, yasal yollardan yoğun, verimli ve üretken çalışmalarla bol bol kazandıklarından kendine yeteninden arta kalanları  içinde yaşadığı insanlardan ihtiyaç sahiplerine ve toplumun sosyal, ekonomik, fikirsel ve bilimsel alanlarda eğitimi ve gelişmesi için harcayanlardır. Çalışan, üreten ve yaratan insanlar salt kendilerine, ailelerine ve akrabalarına yararlı olmakla kalmazlar, aynı zamanda çevresindeki insanlara ve topluma da sayısız hizmetler suna-bilir. Kendisi aç ve muhtaç olan insanlarsa isteseler bile bunları yapamazlar.

Öte yandan evrende egemen olan hak yasası ilkelerine göre herkes ektiğini biçer. Ne eksiz, ne fazla…

Zihinsel ve bedensel emek harcayan, ter akıtan, yaptığı işleri ciddiye alan, haksızlık ve hırsızlık yapmayan insanlar eninde sonunda hak ettikleri başarıyı ve zenginliği yakalarlarken;  tembeller, ter akıtma- yanlar, zihinsel ve bedenler emek harcamayanlar, kısa yoldan sonuç almayı umanlar, başkalarının mallarında ve başarılarında gözü olanlar ise başarısız- lığa mahkum olurlar.

Özsöz: İnsan için sadece çalışmasının, gayretinin ve emeğinin karşılığı vardır. (Necm/39)