Sahasında Erzincan ile golsüz kalarak 2 puanı çimlere gömen temsilcimiz İnegölspor, geçtiğimiz Perşembe günü Trabzon deplasmanında Play-off’u garantileyen Hekimoğlu’ndan maçın başlarında 2 gol geriye düşmesine rağmen hemen ilk yarıda toparlanarak attığı 2 golle durumu eşitleyerek, 2.yarıda da rakibine başka gol imkanı vermeden aldığı altın değerindeki 1 puanla kümede kalma umutlarını bir kat daha arttırdı.
İnegölspor Hekimoğlu’ndan aldığı bu 1 puanla puanını 30‘a çıkarırken, rakipleri 14. sıradaki Ş.Urfa 31p, 16. sıradaki Velimeşe 27 p, 17. sıradaki Gümüşhane 27 P, 18. sıradaki Sancaktepe 26 P ve son sıradaki Hacettepe 25 puanla fikstürde sıralanıyor. Bu durumda İnegölspor’umuzun Trabzon’dan getirdiği 1 puanın dahi ne kadar önem taşıdığını gözden kaçırmamak gerekir.
Grubumuzda düşme potasında çok kritik bir ortam var. Maçların bitimine 3 maç kalmasına rağmen kimin düşeceği henüz belli değil. Ancak fikstüre baktığımız zaman Şanlıurfa ve İnegölspor’un diğer dört takıma göre daha şanslı olduğunu görüyoruz. Ancak futbol çok enteresan bir oyundur. Her maçta her şey olabilir. Hele birde son 3 haftaya girilmiş ise daha da enteresan sonuçlar olabilir. Maçlar oynanmadan kazanılmıyor. Sahaya çıkıp canını dişine takarak ve hiçbir bahaneye sığınmadan mücadele edeceksin. Mevcut kadromuz gidip Hekimoğlu’ndan puan çıkarıyorsa, bu hafta Çarşamba günü evinde Ş.Urfa’yı aynı azim ve inançla yenebilir. Bunu yaparsa kalan 2.maçının bir tanesi yani son maçı son sıradaki Hacettepe ile olacak. Bu da ayrı bir avantaj. Ancak ben bu işin bu son maça kalacağını düşünmüyorum. Grubumuzdaki son 6 takımın bu Çarşamba günü maçları zor ancak yine söylüyorum, son maçlar sürprizlere hep gebedir. Bunun çözümü Çarşamba günü oynayacağı Ş.Urfa’yı mutlaka yenmesidir. Bunu başardığı an derin bir nefes alabilir. Ülke olarak maçlarda topları filelere bırakmak en zor iş. Golcü yetişmiyor. Üst liglerdeki golcülerin büyük bölümü yabancı. Bu sorunu bu alt liglerde çözmek gerekiyor. Şut yüzdeleri düşük. Kaleye şut atmadan gol olmaz. Özellikle frikik ve korner atışları çok önemli. Duran toplardan maç kazanan takımlar var. Grubumuzda seyrettiğim takımların şut yüzdeleri sıfıra yakın. Takımların ve teknik adamların canını yakan en önemli konulardan biri de gol pozisyonuna yaklaşan oyuncuların “EGOİST” davranarak çok daha müsait arkadaşı varken kaleye şut atmalarıdır. Oyuncularımız hiç olmazsa bun hayati önem taşıyan son 3 maçta bunu yapmasınlar. Kaybettikten sonra sahanın ortasında yatıp ağlamanın, dövünmenin hiç kimseye en başta camiamıza hiç faydası olmaz. Oyuncularımız bu son maçlarda tek yumruk olup mevcut avantajlarını da düşünerek kolektif bir anlayışla bu sorunu çözmeleri vicdani borçlarıdır. Çünkü İnegölspor’umuzu bu duruma siz soktunuz bu saatten sonra ancak siz çıkarabilirsiniz.
Sonuç olarak bu haftaki maçlarımıza bakarsak Niğde-Hekimoğlu, Sancaktepe –Amed, Gümüşhane-Çorum ve İnegölspor-Ş.Urfa maçları var. İnegölspor’un diğer rakiplerine göre daha şanslı olduğu açık. Ancak bu maçı kazanmak gerekiyor. Diğer rakiplerimizin maçları zor diyorum ancak sonuçları hakkında tereddütlerim var. Sürprizlere hazırlıklı olmalıyız. Bunu yaparken öncelikle ve mutlaka maçımızı kazanmalıyız. Evimizdeki maçlara iyi başlayamıyoruz. Bu maçta maça mutlaka iyi başlamalıyız. Golleri ilk yarıda bulmalıyız. Her oyuncumuz maça çıkarken bugün kişisel hata yapmayacağım diye kendi kendine söz vererek maça çıkmalı. Bu maç hata maçı değil kazanma maçı. Hekimoğlu’ndan puan çıkarıyorsan bu maçtan da 3 puanı rahat çıkarırsın. Buna inanacaksın. İnanmak başarmanın yarısıdır. Biz Hekimoğlu maçından sonra inandık sizde inanın ve çıkın bu maçı kazanın. Alacağınız bu 3 puan çok şeyi çözebilir. Bu duygu ve düşüncelerle İnegölspor’umuzun Ş.Urfa maçı galibiyetini yazmak dileğiyle. Başarılar diliyorum. 3 puan bizim olsun.