Eşref Güç ve yönetimi göreve geldiğinden buyana, yaklaşık 2 ayı geçkin bir süre geride kaldı. İsmail Ertekin ile anlaşan yeni yönetim ve Eşref başkanın ‘Yarım kalan işimizi tamamlayacağız’ söylemi İnegöl’de farklı bir heyecan oluşmasına neden olmuştu. Öyle ki, uzun yıllardır İnegölspor’un hep gündeminde olan ve bir türlü İnegöl’e getirilemeyen İsmail hoca gelmiş ve kamuoyu haklı olarak büyük beklenti içine girmişti. Bu beklentiden kaybolan bir şey yok. Transfer komitesi takviye yapmaya devam ediyor. Kimine göre yeterli, kimine göre yetersiz. Tabi alınan oyuncular ve iç transferde yola devam kararı verilen futbolcular ile bizimde tespitlerimiz olacak ama ‘Transfer bitti’ sözüne kadar beklemeliyiz. İnegölspor’un talip olduğu oyuncuların yüksek maliyetlerle başka takımlara gittiği, hatta İsmail hocanın verdiği transfer listesindeki bazı oyuncularında, elimizden kaçtığı b ve c planlarının da masaya yatırıldığı aldığımız bilgiler arasında. İnegölspor’un grubu zorlu, şampiyonluk ve play-off adayı olmaz için işimiz çok zor ama gerçek şu; İnegöl’ün karınca kararınca kenetlenmesi gerekiyor. Yoksa işimiz hiç mi hiç kolay değil. Kulübe destek noktasında ilk ateşi OSB yaktı. Yıllardır inegölspor’a mesafeli olan ki, geçen yıl yine birazda olsa katkı sağladı. Bu yıl 300- 400 bin lira arası yardım sözü verdi. Yeterli mi? Değil ama diğer kuruluşlarında artık devreye girmesi şart. Mesela çok konuşulan Bursa Büyükşehirde Alinur başkan ne verecek konusu, geçen hafta yönetim ziyaretinde cevap buldu. Münür Kaner’e ne verildiyse, bu yılda aynı hatta Alinur başkan’ın ziyarette söylediği birkaç konuya ise, önümüzdeki haftalarda değiniriz. İnegöl’de ise, Alper başkan benim duyduğum ve gördüğüm kadarıyla rakam telaffuz etmedi. Zaten ben bu konuda Alper başkan’a bir şey diyemem. Çünkü İnegölspor’a İnegöl belediyesi nasıl katkı sağlar, belli ama benim bildiğim Alper başkanın yoğurt yeme konusu farklı. Oda çokta kalabalık toplara girecek gibi görünmüyor. Yinede emin olduğum tek nokta kulübe bakışı iyi niyetli olduğu. Tabi bütün bunların yanında sanayi şehri İnegöl’de destek noktasında bir birliktelik oluşturulmalı ki, bunun başında İlçe Kaymakamı olmalı ve bir anlamda bu işi ne kadar ciddi gözle batkımızı, dosta düşmana gösterelim.
Bir diğer konu ise U17 Türkiye şampiyonu oldu. Bu konuda altyapıda yönetimin aldığı kararın ne kadar yanlış olduğu bir kez daha gün yüzüne çıkmış oldu. Çünkü sezon başı bu grubun sorumlusu Osman hoca, ‘Sezona damga vuracağız’ derken, U14 ve U16’da iyi olacak diyen Köksal hocanın haklılıkları bir kez daha ortaya çıktı. Belki altyapı da teknik kadro değişikliği olmasa, diğer yaş gruplarında da farklı sonuçlar ortaya çıkacaktı. İlk yıllarında bir Türkiye şampiyonluğu tesadüfse, bu yılda bir Türkiye şampiyonluğu çıksın, alkışlayalım birlikte.
Bir diğer konu profesyonel yapılan futbolcular konusu. Baştan söyleyeyim profesyonel olan kardeşlerim hakkında en ufak bir art niyetimiz söz konusu olamaz. Fakat benim bildiğim bu tür imzalar şöyle olur; Altyapı Koordinatörü A takım hocasına rapor verir. Bunların prof olması şeklinde, yönetim imzaları attırır ya da A takım hocası derki bu arkadaşları kampa götüreceğim, orada görüp karar verelim der. Götürür, beğenir imzalar atılır, var mı böyle bir şey yok. Ya da denemelerde sahne alırlar, İsmail hoca görür, bunlardan umudum var der, kimse ağzını açamaz. Var mı böyle bir şey, yok. E o zaman ne var. Ben yaptım oldu, bitti olur mu Eşref başkan. O zaman ne olur adaletin, tartışılır. Hakkaniyetin sorgulanır. Teker teker bakalım. Ahmet Acar, bu kardeşimizi ayrı tutuyorum. Neden? Çünkü 3 yıl önce Taşkın hoca A takıma aldı. Zaman zaman A takımın eşiğine kadar geldi, fırsat gelmedi. Fiziki yapısı tartışıldı. En azından geçen yıl İnegölspor’dan ayrılmadı, savaş ligi 2. kümede de olsa takımın formasını giydi, şans bulmalı. Ahmet Üşsoy, geçen yıl bazı kulüplerin deneme antrenmanına katıldı. Belki moral, belki de havasında değildi. Hiçbir kulüpte istediği olmadı. 1 yılı boş geçmiş bir oyuncu profesyonel oldu ve şampiyonluk parolasıyla yola çıkmış takımda, kadro mücadelesi verecek. Umarız kamuoyu ve biz yanılırız da hem İnegölspor hem bu arkadaşımız kazanır. Kaleci Sabri, ben bursaspor’a ilk başta verilirken karşı çıktım. Çünkü İnegölspor Murat Alkuş’tan sonra kaleci çıkaramamıştı ve bu arkadaş o zaman istikbal vaat ediyordu. Geçen yıl Bursaspor yollarını ayırdı. 1.amatör kümeye döndü. Bana göre Bursaspor başka türlü değerlendirebilirdi, bu yola gitmedi. Şimdi Şener, Mustafa ve Berkay ile birlikte kadro mücadelesi verecek. Furkan Güç, oda Bursaspor’dan döndü. Neden Bursa’ya gitti, anlamadım. Futbol hayatına İnegölspor’d ada devam edebilirdi. Geçen sürede ne değişti? Çünkü Bursaspor bana göre, kendi kulübüne göre yeterli görmedi. Bursasspor küme düşen Yeşil Bursa takımına gönderebilirdi, göndermedi ama biz profesyonel imzası ile umut bağladık. Belki ilerde bu işten ekmek yer ama zamanlamada yanlışlık var. O zaman bende buradan söylüyorum; geçen yıl kulüpte tartışma konusu olan Furkan Güleç’te profesyonel imza atsın, futbol gözüne inandığım herkes en az bu futbolcular kadar yetenekli diyor. Madem iyi niyet var. Bu oyuncuda olsun. Yine Türkiye şampiyonu olmuş U17’den oyuncu profesyonel olmaz mı, oda ayrı konu. Bana göre Eşref başkan bu konuda açıklama yaparak, konuyu daha da açıklığa kavuşturmalı. Yoksa kimsenin bu konuda art niyeti yok. Ben nasıl bu arkadaşların profesyonel olacağını 20 gün önce bilip, yazıyorsam, demek ki birileri de bunu daha önce bilip ve hesap etmiş öyle değil mi?