Geçtiğimiz Perşembe gecesi Bursa Atatürk Stadında kupaya veda eden İnegölspor, Pazartesi günü devrenin son maçında evinde ağırladığı 16 puanla 15. sıradaki Aydınspor maçında tribünlerin uzun süre unutamayacağı altın değerindeki iki puanı çimlere gömerken, devre arası imdadına yetişti. Maç Pazartesi günü ve boş tribünlere oynandı. Ancak böyle bir takıma karşı bunlar birer bahane olamaz. Çünkü, oynadığı takım grubumuzun son sıralarındaki zayıf bir takım. İnegölspor maçın başından sonuna kadar hakim oynadığı ve maçın başlarında öne geçip ardından Cem’le ikinci gole mutlak yaklaşıp, bu oyuncunun inanılmaz egoistlik yapıp topu bomboş durumdaki Raif’e veremedi-ği pozisyonlardan sonra atamayana atarlar misali kalesinde birde beraberlik golünü gördü. Ancak bu beraberlik golünün ardından orta hakemin ceza alanı dışındaki elle oynama pozisyonunu ceza alanına taşıyıp, gülünç bir penaltı çaldığı pozisyonda topun başına tereddütsüz duran topların piri Berkay’ın gideceği beklenirken, topun başına Eray geldi ve topu kaleci Ahmet’e nişanlayarak takımının iki puanını çimlere gömerken, kalan dakikalar-da beklediğimiz galibiyet golü maalesef gelmedi.
İnegölspor’un bu maçtaki saçmalıklarını 4 dakikalık uzatma dakikalarında görmemek için radyo ve televizyondaki son değerlendirmelerimi yaparak stadı terk ettim. Arabama doğru giderken, doğrusu galibiyet golünün çığlığını duyarım diye adımlarımı ağırdan aldım. Ancak bu beklentim havada kaldı. İşte tüm İnegölspor camiasının bu son maçta beklediği 3 puan böylece uçup giderken, temsilcimiz 1 puanla yetinmek zorunda kaldı. Son yedi maçta kupa sevdasına ligde tepetaklak giden İnegölspor’un son üç maçta aldığı üç yenilgi üzerine bu son maçın 3 puanı ilaç gibi gelecekti, olmadı. Maça Mustafa Vargel ve Alişan gibi müdafaamızın sigortalarından yoksun çıkan takımımız, sahaya sürdüğü 11’le rakibine üstünlük kurmuş ve maçın tamamına yakın bölümünde üstün bir oyun sergilemesine rağmen bazen egoistlik, bazen beceriksizlik, bazen de şanssız-lık diyelim rakibine çok rahat iki farklı üstünlük sağlayabileceği bir maçı berabere bitirdi. Penaltı atmak Türk futbolunun bir problemi haline geldi. İnegölspor’un bir duran top ustası var. Gerçekten Berkay duran toplardan takım arkadaşlarına birçok goller attırdı. Bazen de kendisi bu atışları direk gole çevirdi. Maç 1-1 gidiyor, orta hakem şaşırmış uydurma bir penaltı veriyor, sende takımının duran top ustası varken, topun başına geliyor ve topu kaleciye nişanlayarak 2 puanı çimlere gömüyorsun. Bunlar olurken teknik heyetimiz ne yapıyordu merak edi- yorum. Eray iyi ve faydalı bir oyuncu ancak penaltı atacak önceliği yok. Penaltıyı kimin atacağına teknik heyet karar verir. Benim içime doğdu gideyim atayım olmaz. Çünkü maç 1-1 gidiyor. Farklı önde olursun gider atarsın. Hatay yenilgisinden sonra takımımızda gözle görülür bir disiplin sorunu da görülmeye başladı. Lüzumsuz kartlar, Sarıyer maçındaki vurdumduymazlık, Gümüşhane maçındaki dağınıklık, takımın sigortaları eski kaptan Mustafa Vargel ve Alişan’ın zaman zaman yoklukları, ligin başlarında harikalar yaratan kaleci Ali’nin erken havalara girmesi, orta sahada Oğuz’un yerinin doldurula- mayışı, İlhan Depe gibi hızlı ve kıvrak bir forvetin olmayışı, Hatay maçından sonra teknik heyetimizin her gün artan düşüşe dur diyecek bir çözüm bulamayışı İnegölspor’un beklenen performansını olumsuz etkiledi. Sonuç olarak; lige iyi başlayıp bir ara zirveye bile oturan İnegölspor bu sezon öyle bir gruba düştü ki, devreyi çok rahat lider olarak kapatabileceği gibi düşme potasında da olabilirdi. Çünkü, bizim grupta her takım her takımı yenebiliyor. Fikstür her hafta değişiyor. Zirve el değiştiriyor. Devre bitmiş, bu rekabet bitmemiş. Fikstüre baktığımızda tam 13 takımın play-of iddiası var. Lige iyi başlayıp liderlik koltuğuna oturan temsilcimiz, Ziraat Türkiye Kupasında öyle işler yaptı ki bir ara ligi unutur gibi oldu. Bu kupa sevdası ve havası İnegölspor’a en az 15 puana mal oldu. Ancak çekirge, Bursaspor maçında sıçrayamadı. Ancak devre arasına gelinmişti. Atı alan Üsküdar’ı geçmişti. Lider Hatay’ın bir maçı noksan olmasına rağmen 12 puan gerisine düştü. Haftalardır geri geri giderken devre arası imdadına yetişti. Ancak bu Aydın maçını mutlaka kazanmalıydı. Bu 3 puan çok gerekliydi. Umarım sezon sonunda Aydın maçında çimlere gömdüğü 2 altın puanı aramaz. İnegölspor 17 maçta 7 galibiyet, 5 beraberlik ve 5 yenilgi alarak 23 gol atarken, kalesinde 17 gol görerek devreyi 26 puanla 4. sırada kapattı. Play-of iddiası büyük, şampiyonluk şansı da var ancak çok az. Devre arasına girerken teknik heyetimiz, Menajerimiz ve Transfer Komitesi kafa kafaya vererek ilk yarıyı objektif bir şekilde değerlendirerek ve gerekirse maçların kasetlerini bir kez daha izleyerek ara transferin temel noktalarını belirleyecek. Bunu doğru ve objektif bir şekilde yapabilirlerse ara transferde nokta atışları yapabilirler. Uzun bir devre arası var. Takvi-ye yapmak ve toparlanmak için zamanı çok. Ancak şunu unutmamalı ki, grubumuzdaki diğer takımlarda devreyi iple çekiyorlar. Birçoğu iyi takviyeler yapacak. İkinci yarı çok çekişmeli ve heyecanlı geçecek. Bu duygu ve düşüncelerle teknik heyetimize ve oyuncularımıza iyi tatiller dilerken, ikinci yarıda başarılarını yazmak dileğiyle….