Bu garip başlığı atmamın elbette çok önemli bir nedeni var. Çünkü İnegöl, Türkiye’de matematiği henüz çözülememiş ender yerlerden biri.
İşyeri sahiplerinin yaş ortalamaları, işyeri sayısı, ihracat yapılan ülke sayısı, coğrafi konumu, mobilyada alanında ülkede marka olması ve son zamanlarda farklı iş alanlarında yapılan cesur atımlarla hep konuşulan canlı bir ticaret merkezi.
*Bursa gibi tarihi bir şehrin en büyük ticaret üssü olan ilçesi.
*Türkiye’de ismi en çok bilinen ilçelerden biri.
Eee tabi durum böyle olunca, böylesine önemli bir yerleşkenin de gizli zenginleri türüyor. Peki kim bu zenginler?
Geçtiğimiz günlerde İnegöllüler, İnegöl’de kiracı kaldı başlığı ile bir haber yapıldı gazetemizde.
Yani bu potansiyeli gören yatırımcılar İnegöl’e gelip, imar alanına yakın tüm tarlaları topladılar. İnegöllülerin yüzüne bakmadığı dağ, tepe, dikenlik hatta çöplüğe dönmüş bu yerleri kelepir fiyatlarla satın aldılar.
Gün geldi bu yerler imar alanına çevrildi. O küçümsenen yerler bugün servet değerinde değerlere ulaştı.
Bu da yetmedi bu fırsatçı akıllılar, imar gelen bu yerlere 500 ila 5 bin m2 arasında fabrikalar inşa ettiler. Şimdi bu fabrikaları fahiş fiyatlarla kiraya verip adeta köşeyi döndüler.
Bu kişilerin çoğu Ankara ve İstanbullu.
Göbeğini kaşı kaşıya her ay yüzbinlerce liralık gelir elde ediyorlar. İşçi çalıştırmadan, üretim yapmadan bir anda İnegöl’ün gizli zenginleri olmayı başardılar. Hem de İnegöllü değilken…