Aslında geçen hafta söylemiştim. Benim kalan haftalarla ilgili play-off umudum yok diye. Fakat matematiksel olarak şans devam ettiği sürece de umudu taşımak gerekli. Onu da göz ardı etmemek gerek.
Derince karşında alınan beraberlikle de bu artık mucize ötesi bir hal aldı. Teknik heyet değişikliği sonrası Bahattin Güneş’in ekibinde yer alan Serdar hoca ile bu maça çıkma kararı alan yönetimin kararına bu saatten sonra saygı duymaktan başka çare yok.
Kısaca işin bana göre teknik taktik olayı kalmadığını bu maçta gördük. Tabi ayrıntılar var. Değinmeden geçmek olmaz ama puan anlamında zaten kaybetme kontenjanını hiç beklenmedik maçlarda vermiştik zaten. Derince maçında ortaya konan mücadele kazanma adına yeterli idi. Kaçan pozisyonlar vardı net ama rakip takımda kaleci faktörü öne çıktı. İmkansız toplar çıkardı. Hatta uzatma dakikalarında doksan tabir edilen bir yerden topu dışarı attı ki şapka çıkartılır.
Aslında İnegölspor sessiz bir şekilde maçı sürdürürken, Derinceli oyuncuların sertliği bizi bir anda agresif hale getirdi. Kazanma arzusunu arttırdı. Tabi rakibin düşme hattında bulunması da seyir zevki yüksek bir oyun ortaya çıkardı. Çok istedik ama olmadı, şansta yanımızda olmadı. Oyuna devre arasında giren Arda maçta İnegölspor’un vitesini arttırdı. Dikine oynaması oyunun hakimiyetini bize çevirdi. Daha önce Bahattin hocanın hep görmezden geldiği bu oyuncu farkındalığını hissettirdi. Fakat bana göre Ahmet Hakan yerine Emir oyuna girse daha mantıklı olurdu. Tabi Nadir’in çizgiye geçmesi de buna katkı sağlardı. En azından oyun daha çok rakip yer alanda oynanırdı. Tabi bütün bunlara rağmen bana göre maçın hakkı lehimize olmalıydı ama rakibin kalecisini geçemeyince sonuç bu oldu.
Son olarak kalan maçlarda Amed, Isparta ve Arnavutköy gibi hedefi olan takımlar ile oynayacağız. Bu durumda gelecek anlamında oynamayan oyuncuların biraz daha fazla süre almaları hem kulüp olarak bizim hem de oyuncu grubu olarak onların yararına olacaktır.