Yıllar önce rahmetli Hocamız Hayrettin Endersert hocamız İstanbul’da mağlup olduğumuz maç sonrası bana şunu söylemişti;

‘Aslında rakip bizden iyi değil ama futbolcularım bana Protesto Futbolu oynadı’ ‘Nedir hocam bu futbol anlayışı?’ dedim. ‘Bunu ya futbolu çok iyi bilenler anlar ya da içinde olanlar’ dedi. ‘Mesela sana gol lazımken yan top geri pas ile sahada kendini oyalarsın göz boyarsın’ diye söylemişti.

Kitabın ortasından konuşmak gerekirse Isparta deplasmanında buna benzer şeyler yaşadık. Geçen hafta U-19 Afyon’dan 2 gol yemiş bir takıma karşı lakayt şekilde giden ve ilk yarıda rakibinden sahada dayak yemiş boksöre dönen İnegölspor, herkes gibi bizleri de adeta şok havuzuna atmış oldu. Takımın başına hafta başı gelen Koray Palaz hoca sanki bizi izleyip takıma gelmiş gibi bütün zaaflarımızı oyuncularına ezberletmiş, savunma arkasına atılan toplar aralara atılan ince milimlik paslar, ters toplar ile başımızı döndüren bir oyun anlayışı ve akabinde Isparta şehrinin bile umut kesip cami avlusuna terk ettiği takımı hayata döndürmemiz, attıkları 2 gol bireysel hatalardan gelirken maçın hakemi 3 penaltı pozisyonun 2’sini verse kimse gıkını dahi çıkartmaz cinstendi.

2.yarı risk alarak peş peşe oyuncu değişiklikleri yapan teknik heyet bir an önce gol atıp maça ortak olmak isterken, bu defa sanki galip durumdayız gibi yan pas, geri pas ile anlamsız bir oyun anlayışına girdi. Hatta kaleci Bekir futbol hayatında bu kadar kendi savunması ile top alışverişinde bulunmamıştır. Gol atmak için rakip kaleye gitmek gerekirken, biz zamanı bu laylaylom paslar ile bitirdik.

Kısaca sahada bir adım öne çıkan futbolcumuz yoktu. Kağıt üstünde Isparta takımından ekstra olmamıza karşın, sahada bunu gram hissetmedik. 6 hafta geride kaldı yerine oturmayan dişliler varlığı belli olmayan oyuncularımız var ve bizim için zorlu fikstür süreci de başlayacak bundan sonra. Ne diyelim, umarız bu kafa karıştırıcı denklemden bir an önce kurtulmamız dileğiyle…