Aracımın “zorunlu” trafik sigortasını yenileyecektim.
Geçen yıla nazaran bu yıl, ücretinin düşeceği umuduyla daha önce çalıştığım acenteyi aradım.
“Araştırma yapıp, size dönelim” dediler.

“Hay hay” dedim.
1 saat sonra… Zırrrrr… Telefon çaldı. Açtım.

Az önceki bayan;
“Ziya Bey, en düşük 1300 küsur lira bedel çıkıyor”.
Şok oldum! Afalladım o anda;
“Na, nasıl olur? Geçen yıl dokuz yüz liraya yaptırmıştım, bir yanlışlık olmasın? 
Kazam da yok”.
Kadın, buruk bir ifadeyle, “zam geldi ya beyefendi” yanıtını verdi.

Bir müddet susmakla yetindim.
Baktım, kaçış yok bu işten.

“O halde kredi kartına dokuza böldüreceğiz başka çare yok” diyince bayan;
“En fazla 4 taksit yapabiliyoruz” demesin mi.
“Pekâlâ. İyi günler” dememe fırsat bırakmadan, “kapamayın!” dercesine “zorunlu olduğunu biliyorsunuz değil mi” diyerekten, iğneleme ihtiyacı duydu.
“Biliyorum ve ben de buna kızıyorum. Size iyi günler” dedim ve kapattım.
Daha fazla konuşma ihtiyacı hissetmedim üzerimde.
Çünkü biliyorum ki kestirip atmasam, diretecekti. 
Gereği yoktu yani. Düşünmeden edemedim;
Peki, bu sigorta dayatması niye?
Bırak! İsteyen yaptırsın, istemeyen yaptırmasın.
Madem dayattın, bu kadar kazık niye?
Hadi kazıkladın, taksitleri ne diye kısıtlıyorsun?
Yani bu ülkede araç sahibi olmak niye işkence halini alır, niye nefret ettirilmeye çalışılır insanlar, anlamıyorum ki!
“Efendim gerekli ama. Sigorta garantidir” diyenlere de hak veriyorum tabi ki.

Uygun olduğu müddetçe sigorta elbette gereklidir.

Atlamıyorum orayı.
Ama… Ama´sı var. Velev ki kaza yaptınız.
Ve sigorta firmanızı aradınız.
Yok, bilirkişi raporu; yok, görsel kanıt; yok, trafik tutanağı…

“Bu kazayı gerçekten siz mi yaptınız, aman ne kadar da güzel olmuş, bir daha yapsanız da biz de görsek, nedir o gözünüzün üstündeki? Kaş mı?” tarzı yaklaşımlar…
İnanın, kırk dereden kırk su getirirler.
Ki, görülmüş, yaşanmış yüzlerce örnekleri vardır.
Neyse. Konuyu daha fazla uzatmaya gerek görmüyorum.

Ve…
“Zorunlu” kazıklanmayı reddediyorum!

Yetkililerimizin bir an evvel bu konuya el atmasını, halkımızın da artık uyanmasını, bu gibi konulara daha duyarlı olmasını talep ediyorum.

Ziya POLAT
02.08.2016