İnegöl’de ki ağaç ve ahşap ve ağaç işçiliği sanatına dair ilk resmi belgeler Osmanlı döneminde ki 1520'lere ait. Ancak bilim insanları bu sanatın Frigyalılara kadar dayandığı tezi savunuluyor.
Ben daha net belgeler ışında İnegöl’ü mobilya şehri yapan bulgulardan bahsedeceğim.
1900'lerin başlarında, özellikle Domaniçli Ali Usta (ÖZYEŞİL) ve bir kaç arkadaşının, yetiştirdiği, onlarca genç, zamanla hünerlerini göstererek ustalaşmışlar ve onlarda, günümüzün modern mobilya ustalarını yetiştirmişlerdir. 1965 yılında da günümüzde oda olarak anılan Mobilyacılar ve Marangozlar Derneğini kurdular.
1970-80'lere gelindiğinde elleri öpülesi o ustalarımız her daim belediye başta olmak üzere ilgili kurumlar ile beraber hareket ederek, tabiri caizse muazzam bir meyve bahçesini oluşturacak büyük bir araziyi uygun ve verimli bir hale getirmişlerdir.
1988 yılında, Belediye Başkanı Sayın Muhittin Tanağlu, sektörün ilgili kişi ve kurumları ile, istişare ederek, ilkini düzenleyeceği, Uluslararası Kültür Sanat Festivaline, mobilyamızın, iç ve dış pazar verimini arttırmak için, "İNEGÖL MOBİLYA FUARI" organizasyonunu da ekleyerek, o uygun ve verimli araziye, ilk fidanları dikmiştir.
1989'dan itibaren, dönemin Belediye Başkanı Sayın Cemal Arık, ilgilileriyle, fidanların bakımlarının sürekliliğini, yani fuarı, devam ettirerek, pazar payımızın genişlemesine katkı sağlamıştır.
1994 yılında görevi devralan Belediye Başkanı Merhum Hikmet Şahin'in, meslek gönüllüleri ile yaptığı istişareler neticesinde, 6 bin 600 metrekarelik modern bir fuar binası inşa ettirmesiyle filizlenip çiçek açmaya başlayan fidanlar, Mobilya Dekorasyon Fuarı’nın kısaltılmış hali olan MODEF ismini de o tarihlerde almıştır. İnegöl’ümüzün mobilya ihracatı da 2004 yılı itibarı ile 20 milyon dolara yükselmiştir.
2004 yılında sektörün hızla büyüyeceğini öngören Sayın Alinur Aktaş, fidanları koruma altına almak için, Belediye, Ticaret Odası ve Mobilyacılar Odası ortaklığı ile, MODEF isimli resmi bir şirket kurdurarak, etrafına çit çektirmiştir. Dolayısıyla fuar, resmi takvime göre, akredite edilme hüviyetini kazanmıştır. Akabinde 3,5 ay gibi kısa bir sürede, 6 bin 600 metrekarelik fuar binasının kapalı alanını, 24 bin 500 metrekareye yükselterek, fuara girecek firma sayısını beş kat arttırmış ve fidanları meyve verecek ağaçlar konumuna getirmiştir.
MODEF' in, daha verimli meyveler yetiştirebilmesi için, ihtiyaç duyulan, çapalama, sulama ve ilaçlama faaliyetlerini, Belediye öncülüğünde, yine sektörün kurum temsilcilerinden oluşan, gönüllü 10 kişi ile, kurulan, İnegöl Mobilya Tanıtım Grubu(İMTG) ve devamında İnegöl Mobilya Sanayicileri Derneği (İMOS) üstlenmiştir.
Bu gönüllü grubun, tabiri caizse, ağaçların düzenli ve süreklilik arz eden, bakım reçetesine, ayak uyduran, yüzlerce firma, kendini geliştirerek olağanüstü başarı göstermişler ve Nar Logolu İnegöl Mobilyasını, birlik beraberlik içinde şaha kaldırmışlardır. Ağaçların lezzetli meyvelerini vermeye başlamasıyla, sektör muazzam yol almış, iç piyasa pazarımız hariç, 2014 yılında, mobilya ihracatımız, 19 kat artarak, 380 milyon dolara ulaşmıştır.
Bir iki sene sonra, geçmişten günümüze, yapılan bu tür bütün çalışmaların öncüsü, destekçisi, toparlayıcısı, şehrin hamisi ve en etkili ortağı olan Belediye, mobilya kamuoyunda oluşan ortak kararlar sonucunda karşılıklı görüşmeler neticesinde MODEF hisselerini İMOS'a devretmiştir. Yani yıllar önce, bu meyve bahçesine çit çekerek, MODEF ismini koruma altına alan ve makam olarak özgül ağırlığı daha çok olan, belediye, yönetimden ayrılmıştır.
Bu verimli meyve bahçesinde yer almak isteyenlerin de fuara girme talepleri artınca, MODEF, her köşesi ağaç dikili olan bu araziyi, bütün çabalara rağmen, genişletme imkanı bulamamıştır. Buda şehrin farklı bölgelerinde, değişik isimlerle, kendi üyelerinin, ticari menfaatlerini gözetecek, resmi yönetimleri olan, yeni kapalı alanların oluşmasını tetiklemiştir. Yani kurumsal olarak yetkisi ve idaresi sizde olmayan yeni yeni meyve bahçeleri oluşmuştur.
Oluşan bu yeni bahçelerin de, verimli ve lezzetli meyvelerini vermeye başlaması, sektöre ayrı bir heyecan getirmiştir. Zamanla, her meyve bahçesinin, kendi alanlarına özgü, programlar ve reklamlar yapması, belki İNEGÖL ismine katkı sağladıysa da, birlik beraberlik içerisinde hareket edilen, mobilya sektörü, kendi içinde, zaman zaman güç zehirlenmesi ve yetki karmaşası ile karşı karşıya kalmıştır.
Özellikle firmaların da, birbirinin modellerini yapması ve değişik fiyat politikaları üretmesi, ilgili kurumların da bu taklitleşmede etkili olamaması yurtiçi ve yurt dışı toptan alıcılarını da başka bölgelerden ticaret yapma olasılığına sevk etmiştir. Yani mobilya üretimimiz artsa da, ürünler marka ve model değerini bulamamıştır.
Hülasa bütün bu tür işlerin yapılabilmesi, yani meyve bahçelerinin daha verimli olabilmesi için, Budama, Tekleme ya da Ayrık otlarının temizlenmesi tabir edilen uygulamalar yapılması gerekmektedir. Bize göre, devasa büyüyen ve değişik isimlerle, ayrı ayrı yetkilere sahip olup ayrı ayrı organizasyonlar yapmaya çalışarak, sektöre iyilik yaptığı düşünen ve iyi niyetle hareket ettiğine inandığımız bu kurumları, tek çatı altında toplamak gerekmektedir. Bu tür oluşumlarda, Belediye isminin hoşgörüsüne, tatlı disiplinize edişine ve özgül ağırlığına ihtiyaç vardır. İnegöl ölçekli müstakil şehirlerde Belediye şehrin her şeyidir. Yukarıda bahsettiğim konular özelinde el attığı her oluşum başarı ile sonuçlanmıştır. Nar logolu İnegöl Mobilyasının buna ivedi bir şekilde ihtiyacı vardır. Ayrı meyve bahçelerinden oluşan bu ayrı ayrı halkaları birleştirebilirsek sağlam bir zincir oluruz. Yoksa birbirinden kopuk halkalar hiçbir amaca hizmet etmez...