Necip Fazıl denilince, akıllara hemen her ne kadar Çile ve Sakarya gelse de, N. Fazıl’ın mısralarında, kaldırımlar, sokaklar, evler ve oteller hakkında yazdıklarını unutmamız mümkün değildir.
Necip Fazıl Kısakürek, otel havasını koklamış olan büyük şairlerimizden birisidir. Kim bilir bir şair olarak otel odalarının havası kendisine nasıl ilham veriyordu.
Üstad, 1927 tarihli ‘Otel Odaları’ şiirini oğlu Mehmet Kısakürek’in verdiği bilgiye göre Paris’te yazmış. Fakat Üstad, İş Bankası Müfettişliği yaptığı dönem de, Anadolu’nun bir çok otelinde konaklamış. Necip Fazıl, otellerde çok kalarak otellerden etkilenen ve bunu şiir haline getiren bir şair. Otel hayatını iyi bilen ve bizzat yaşamış olan birisi. N. Fazıl’ın oğlu Mehmet Kısakürek, ‘Bu yüzden bence bütün kasaba otelleri Babamı etkilemiştir’ diyor. Özellikle İzmir Ödemiş’te 1927 yılında açılan Yıldız Oteli Üstad’ın İzmir’e her geldiğinde uğradığı bir mekan olmuş. Bu Yıldız oteli, o dönemlerde yörenin en lüks ve popüler otellerinden birisiymiş. Ayrıca Yıldız Oteli, Safiye Ayla, Zeki Müren, Adnan Menderes gibi sanat ve siyaset hayatının simalarını ağırlamış zamanında. Rahmetli Adnan Menderes’in otelin balkonuna çıkıp halka seslendiği de olmuş. Yıldız Oteli’nin mimari Mario Efendiymiş. Otelin altında müzisyenlere çobanlar kahvesi varmış. Yıldız Oteli Üstad yüzünden burada kaldı diye belgesellere, yazılara konu olunur hale gelmiş.
OTEL ODALARI
Bir merhamettir yanan, daracık odaların, isli lambalarında, isli lambalarında gelip geçen her yüzden gizli bir akış kalkmış, küflü aynalarında küflü aynalarında
Atılan elbiseler boğazlanmış bir adam
Kırık masalarında kırık masalarında,
Bir sırrı sürüklüyor terlikler tıpır tıpır,
İzbe sofralarında izbe sofralarında,
Atıyor sızıların çıplak duvarda nabzı,
Çivi yaralarında çivi yaralarında,
Kulak verin ki zaman tahtayı kemiriyor
Tavan aralarında tavan aralarında,
Ağlayın aşinasız sessiz can verenlere
Otel odalarında otel odalarında.
Necip Fazıl Kısakürek, Paris, 1927