İnegölspor’u takip ettiğim yıllardan beri çok kez maç kaybettik, çok kez kazandık. Fakat bu yıl oynadığımız Bursaspor ve Bayburt'ta kaybettiğimiz maç kadar üzüldüğüm maç yok.
Sezon başından beri mali sorunlarla boğuşmuş bir takım olan Bayburt karşısında özellikle ilk yarı rezalet bir oyun ortaya koyan, 2.yarı ise biraz çaba gösterse de bunu golle sonuçlandıramayan bir takım vardı sahada.
Yenilenen kadrosuyla umut dolu gittiğimiz bu karşılaşmada, sahada gördüklerimiz bizi sahadan puansız ayrılmamıza adeta ışık tuttu. Zeminin buzlu olması nedeniyle ayakta duramayan oyuncular, sanki birbirleriyle küs bir halde görünen oyuncular 2 metre yanında bakmadan rakibe pas atan oyuncularımız ve hala bunun yanında bu maçın bizim için ne ifade ettiğini görmeyen yine aynı futbolcular bu zeminde giyilecek krampon bellidir. Onu ise teknik heyet çözecekti, o ayrı sorun.
Sahada kaleci Gökhan haricinde işini yapan başka oyuncu yoktu. Düşünün bir maçta kaleci ön plandaysa, varın gerisine siz karar verin. Sağda Sefa ilk yarının son maçında bize karşı Tarsus takımında idi ve bizi adeta felç etmişti. Aynı Sefa bu maçta maalesef adım atamadı. Savunmada Erman kariyerine yakışır bir oyun ortaya koyamadı. Ortada Ali Akkuş ile Uğur Utlu futbola yeni başlamış gibiydiler. Gol atmasını beklediğim Niyazi sanki izinde gibiydi.
Kısaca adeta acemi birliği mangası gibiydik ve rakibi umutlandırdık, kendimizi kaosa attık. Bana göre bu mağlubiyet ile birlikte İnegölspor hedefini iyice gözden geçirip kalan maçlara ona göre hazırlanmalı. Aksi taktirde öyle bir seraba dalarız ki, kimse bizi uyandıramaz…