Sırtını sağlama almanın ve güven içinde olmanın anlamı değil midir “arkadaşlık”? İyi gününde değil, kara gününde yanında olmalı, dertleşebilmelisin. İnsanoğlunun olmazsa olmaz ihtiyaçlarından birisidir, arkadaş olma, arkadaş bulma. Maslow´un belki de ihtiyaçlar piramidindeki fizyolojik ihtiyaçlardan sonraki bütün ihtiyaçlar hiyerarşisinde(güvelik ihtiyacı, ait olma-sevgi ihtiyacı, değer ihtiyacı, kendini gerçekleştirme ihtiyacı) yer bulan bir duygudur, olgudur arkadaşlık. Bu konuda aklıma Sevgili Peygamberimiz ve Hz. Ebubekir arasındaki arkadaşlığı gelir. Çocukluktan başlayıp, dar-ı bekaya göçe kadar devam eden. Samimi, güven dolu ve sevgi ile bezenmiş bir arkadaşlık. “Emin” ve “Sıddık” olan bir arkadaşlık. Miraçta “O, söylüyorsa doğru söylüyordur.” Kesin güven duygusu etkilemiştir beni. Belki bu kadar ileri derecede arkadaşlık Allah dostlarında mevcuttur. Ancak günümüzde bunun asgarisi olacak arkadaşlık olmalıdır ki, insan kendini güvende hissetsin, sevildiğini, dinlendiği ve bir dost elinin olduğunu düşünsün. Bizimki de öyle bir arkadaşlık Hülya Katanalp Biroğul ile sırdaşım, arkadaşım. Beni dinleyen, beni anlayan. Bana güven veren bir insan. İyi ki varsın arkadaşım. Saate bakmaksızın, nereden geldin demeksizin arkadaşı olmalı bu dünyada insanın. Arkadaşlıklarınız daim olması dileklerimle. |