Kimden bahsediyorsun derseniz, ülkemizin gündeminden, hatta Dünya’nın gündeminden 16 yıldır ilk günkü gibi düşmeyerek varlığını, liderliğini, çalışkanlığını, vatanseverliği ve tüm mazlumlara Dünya’da sahip çıkışıyla ispatlamış olan, bugüne kadar görev yapmış olan diğer Cumhurbaşkanlarından farklı bir Cumhurbaşkanı olan sayın Cumhurbaşkanımız R.Tayyip Erdoğan’dan bahsediyorum.
Sayın Cumhurbaşkanımız seçildiğinde “farklı bir Cumhurbaşkanı olacağım” demişti. Doğru söylemiş gerçekten. Farklı bir Cumhurbaşkanı olduğunu her hareketi ve durmadan ülkemiz için koşuşturmasıyla, yaptığı çalışmalar ile göstermiş oldu.
Kim ne derse desin takdir edilmeyi hak etmiş olan bir lider Sayın Cumhurbaşkanımız.
Çalışmalarını, yaptıklarını burada sayacak değilim, tüm yaptıkları ayrı bir yazı konusu. Yaptığı çalışmalar, belediyecilik alanında yaptığı çalışmalar dahil olmak üzere ve diğer çalışmaları bazıları tarafından çabuk unutuluyor. Gerçek şu ki, İstanbul’u susuzluktan, birikmiş çöp yığınlarından o kurtarmıştı. Ayrıca İstanbul’da ulaşım alanındaki yaptığı çalışmaları da unutulmamalı…
16 yıldır büyük tecrübe kazanmış oldu. dış mihrakların hiç işine gelmeyen Cumhurbaşkanımız mutlaka durdurulmalıydı. Ne olursa olsun Türkiye üzerine oynamış oldukları kirli emellerini gerçekleştirmeleri için sayın Cumhurbaşkanımız gitmeliydi.
Gezi olayları, 15 Temmuz, Güney Doğu’da yaşanılanlar ile Türkiye’yi bölme planları tutmamıştı. Bunlar tutmayınca ekonomik darbe ile Türkiye’yi döviz kurları üzerinden yıkmaya çalışıyorlar. Temennimiz bu oyunu da hep beraber atlatabilmemizdir. İnşallah bunu da atlatacağız. Tüm yaptıkları yetmiyormuş gibi işi sayın Cumhurbaşkanımıza suikasta kadar getirdiler. Bosna’da suikast ihbarı da gündeme gelmişti.
Emperyalistler şaşırdılar. “Bu adam çok farklı, teröre, Amerika’ya, bizim paramız Dolara, Batı’ya ve Siyonist İsrail’e karşı çıkıyor, bizi hiç dinlemiyor” diyor ve hayroluyorlar.
Kim bu güzel ülkenin iyiliği için vatanını severek çalışıyor ise, emperyalistler onu yaşatmıyor veya yaşatmamak için ellerinden ne geliyorsa yapmaya çalışıyorlar.
Rahmetli Menderes, Erbakan, Özal, Yazıcıoğlu ve Ecevit’e yaptıkları gibi…
Şimdi de en çok sayın Cumhurbaşkanımız ile uğraşıyorlar. O diğer liderlere de benzemeyip, çetin ceviz çıktığı için Cumhurbaşkanımızı ve ülkemizi sıkıştırarak hiç rahat bırakmıyorlar.
Bazıları Erdoğan gitsin de kim gelirse gelsin diyerek hareket ediyorlar ve kötü bir şey, kötü bir gelişme olsa hemen sayın Cumhurbaşkanımızı sorumlu tutup suçluyorlar. Amerika’nın adamı ve diktatör diye adlandırıyorlar. Ne Amerikancısı, ne diktatörü? Diktatör böyle mi olur? Büyük haksızlık yapılıyor. Diktatörün kelime anlamını iyi bilmek gerekiyor.
Emperyalistler ve Türkiye düşmanları, Türkiye’yi ve Cumhurbaşkanımızı çekemiyorlar. Böyle giderse Batı “30 yıl sonra Türkiye nasıl olur?” diye korkuyor. Cumhurbaşkanımız kadar terör ile mücadele eden var mı? Teröre tek başına karşı çıkıyor. Sayın Devlet Bahçeli’nin de hakkını yemeyelim. Türkiye için yaptıkları ve terör ile mücadeledeki kararlılığı da takdire şayan. Ülkücü kardeşlerimize vatan denildiğinde herkesten daha fazla heyecanlanıyorlar. Haklarını yemeyelim. Dileğimiz yapılan ittifakın ülkemiz adına yıllarca devam etmesidir. Emperyalistler bunu da hazmedemiyorlar, bozmak istiyorlar ama inşallah başaramazlar.
Sayın Cumhurbaşkanımızı sevmeyebilir, oy da atmayabiliriz ama her yaptığı iyi olan şeylere de kötü demek ile de ülkemize kötülük ettiğinizi uyanarak görmelisiniz. Kimseye oyunuzu şuraya buraya atın demek gibi hakkımız yok. Futbol takımı tutar gibi particiliği savunacak değilim. Bu ülkeye particilik çok zarar verdi. 12 Eylül öncesi bunları yaşayarak hepimiz gördük.
Ülkesini, halkını ve mazlumları seven, durmadan, bıkmadan koşturan bir Cumhurbaşkanımız var. Ülkemizin yararına yaptıkları için onun yanında olmayıp ta, vatansever olarak kimin yanında olacağız? Oy atın diyerek particilik yapmıyoruz. Herkesin aklı var, her şeyi görüyor, gider istediği yere oyunu atar.
Cumhurbaşkanımızın ülkemizin yararına, hayrına yaptığı çalışmalarını hepimizin iyiliği için, birlik beraberlik içerisinde yaptıklarını destekleyelim diyorum. Eğer Cumhurbaşkanımızdan daha çalışkan, daha tecrübeli, daha iyisi varsa o gelsin. Ona da hayırlı olsun…Fakat Cumhurbaşkanımızın yerine ola ki bir başkası gelirse çok şey yarım kalacak ve ülkemiz kaybedecek.
Son söz olarak ülkesi için durmadan yırtınırcasına, ülkemizin iyiliği için çalışan bir lideri yalnız mı bırakalım? Cumhurbaşkanımızın kıymetini bilelim. Gittikten sonra kıymet bilmek fayda sağlamayacak. Sonunda keşke demeyelim.
Emperyalistlerin sayın Cumhurbaşkanımız olmasa ülkemize ne kadar hain planlarını uygulayacaklarının düşüncesi bile kötü. Dileğimiz sonuç olarak emperyalistlerin sevinmemeleridir. Bütün Türkiye düşmanlarının ve hainlerin, hain planlarının boşa çıkmasıdır.
Yüce Yaradan ülkemize, hepimizin sevineceği güzellikler nasip eylesin.