Her şey Sovyetler Birliği´nin dağılmasıyla başladı. Daha sonra Amerika´da İkiz Kulelerin patlatılmasıyla neyin ne olduğu iyice anlaşılmış oldu. ABD ve onun yandaşları kendilerine yeni bir düşman ilan etmişlerdi. O da içinde bizimde bulunduğumuz İslam ülkeleriydi. Büyük Ortadoğu Projesi ve Arap Baharı diyerek, Ortadoğu´da ve Afganistan´da bazı ülkeleri kan, gözyaşı ve acının dinmediği, bitmediği bir ortak içerisine sokarak sayısız masum insanların yaşadıkları dünyalarını adeta yeryüzü cehennemine çevirdiler. Amerika, bölgemizde İsrail´in güvenliğini, petrol kaynaklarının gelirlerini ve enerji kontrolünü sağlayabilmek adına tüm bölge ülkelerinin başlarına şaytanice planlar yaparak, çorap örmeye devam ediyor. Şımarık ve bir türlü uslanmak bilmeyen müzmin sabıkalı oğlu durumundaki İsrail´in önündeki engelleri tek tek kaldırıyor. Önce İsrail´i korkutan bir ülke olan ve onun lideri konumundaki Saddam´ı trajik bir şekilde hedef aldılar ve Irak´ı perişan ettiler, Saddam´ı da haksız yere idam ettiler. Böylece Irak ortadan kalkmış oldu. Aynı şekilde Kaddafi ve Libya´da bu şaytani plandan kurtulamadı. Sırada Suriye vardı. Suriye´nin diğer Ortadoğu ülkeleri gibi zengin yer altı ve yerüstü kaynakları yoktu. Emperyalist kan emicilerin iştahını kabartacak kadar zenginlikleri de yok. Fakat Suriye bölgede en stratejik bir konuma sahip durumda. Batı, Suriye´nin bu açıdan önemini anlayarak, ilgisini bu coğrafyaya odaklamış oldu. Suriye´de İsrail´in kirli ve kanlı emelleri için önemli bir engeldi. Bu yüzden Suriye´nin de bölünmesi gerekiyordu. ABD ve İsrail şeytani oyunlar içinde Suriye´yi parçalanacak hale soktular. Tam İsrail´in istediği duruma getirdiler. Suriye´de Amerika kendinden istenileni yaptı. İsrail´in kirli emelleri önünde bir engel olan Suriye engeli de kolayca kaldırılmış oldu. Sırada İran, Türkiye ve Pakistan var. Bu yüzden İran, Pakistan ve Türkiye gibi ülkeler ile sürekli olarak uğraşıyorlar. Durum böyle iken, biz ise bu kritik durumu göremeyerek, içerde birbirimizle uğraşarak, dışarıda da Müslüman ülkeler birbirleriyle uğraşarak emperyalistlerin ekmeğine yağ sürmüş oluyoruz. Eğer biz hala uyanamıyorsak, ne yazık ki tüm Müslüman ülkeleri dinmek bilmeyen kan, acı ve gözyaşı bekliyor… |