Besmele, Allah’ı anarak başlamanın adıdır..

Allah’ı bilerek başlamak, Allah’a inanarak başlamak, Allah’a iman ederek başlamak…

Yazılan ilk kelam, Besmeledir. Cenab-ı Hakk'ın rahmetinin bir cazibesidir , Allah'ın rahmetine sığınmanın, O'ndan yardım istemenin ta kendisidir. Müminler Besmele yardımıyla sırattan geçerler. Cennet’e girebilmek için verilen davetiyenin imzası besmeledir.

Besmele, odur ki Müslüman karakterini yansıtan bir girizgâhtır.

Bismillahirrahmânirrahim ile başlamayan her iş bereketsizdir, devam etmez ve köksüzdür (Müsned 2/259).

Allah'ın adıyla başlanılan iş tamdır, O'nun adının zikredilmesi ile tamam olur cümle işler. Allah Teala'nın ismi ile başlanmayan herhangi iş , O'nun yüce huzuruna sunulabilir mi ki? İşte böylece sonuçsuz ve tamamlanmamış olarak kalır.

İşlerimizin bereketi, hayrı ve devamı için besmeledir vesile.

Anlatılmakla bitirilmez Besmele'nin fazileti. Besmele ile yapılan işlerin bereketi ve hayrı ve dahi sevabı fazladır. Arabamıza binerken, yemek yerken, giyinirken, suyumuzu içerken ve daha birçok iyi ve güzel işimizde besmele ile başlamak Allah katında en güzel davranışlardan biridir. Ve biliriz ve de iman ederiz ki Cenab'ı Hakk şükredilen nimeti azaltmaz, artırır.

Besmele, sadece söylenmekle değil ancak gönülden gelerek söylendiğinde kıymetli olur, mana bulur.

Böyle bir girişi yaptıktan sonra şunları da ilave etmek gerekiyor. Allah'ın rahmaniyet ve rahimiyetine inanarak adım atan yürek Müslümandır elbette. Etrafımıza baktığımızda bağlı olduğumuz İslam dininin bize ne öğrettiğini ve öğrettiklerinin ne kadarını tatbik ettiğimizi sorgulamalıyız. Bir Müslüman yürek dertli olmalıdır. Bu dert olmazsa ne dünyadan ne de ahiretten nasibini bulamayacaktır.

Ve son mesele, hayatımızda bazı olayların ne kadar sıradanlaştığının farkında mıyız? Eğer Allah'ı ve kendimizi tanımak için bizi yoktan var edip, kainatın içinde varlık sahasına bürüyen alemlerin rabbine inanıyorsak; "Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin" ayetine kulağımızı ve gönlümüzü vererekten hemen yanı başımızda Müslüman kardeşlerimiz zulümle, işkenceyle, tecavüzle öldürülürken ve bu ölüm çocuk, kadın, yaşlı demeden tüm Suriye’yi kaplamışken yüreğimizin ne kadar sızladığını gelin bir düşünelim. Ümitsiz olmayalım, elbette sızlayan yürekler var ki Allah onlardan razı olsun. Gelin biz de ülkemize, devletimize, şehirlerimize sığınmış Suriyeli Müslümanları unutmayalım. Unutmayalım ki; onlar birer muhacir ve unutmayalım ki Mekke’deki zulümden kaçıp Medine’ye hicret eden âlemlere rahmet efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) de bir muhacirdi. Gelin bizler de bugünün ensarı olalım, duyarsız olmayalım bu yardıma muhtaç muhacirlere ve nail olalım hep beraber Allah'ın rahmetine. Unutmayalım, unutturmayalım.

Rabbim kalemimizi kendi yolunda, doğruları ve hakkı söyleyenlerden eylesin..

Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize ve üzerimize olsun…