Sezon başı yeni yönetimle yola çıkan İnegölspor da maalesef bu yılda saha içinden çok saha dışında konuşuldu.
35 trilyon borçla yönetimi devralan ve ilk etapta borcu eritip takımı kurumsal bir yapı üstünde oturtmaya çalışan yönetim, maalesef istediği başarıyı sağlayamadı. Transfer yasağı, 3 puan silinmesi gibi sorunlara birde 4 hafta önce takım otobüsüne haciz nedeniyle el konması sezonun bitiminin adeta tuzu biberi oldu. Kongre kararı alındı. Herhangi bir çalışma yok. Şehri yönetenler ise adeta sağır sultan modunda.
İşin garip tarafı ise bu dinamikleri harekete geçirme anlamında hiç kimsenin bir çabası, gayreti, düşüncesi de yok gibi. Masalarda ve kayıt dışı konuşmalarda mangalda kül bırakmayanlarda işin bu safhasında sahte kabadayı rollerinde. Umarız bu ölü toprak bir an önce üstümüzden atılır diye temenniden başkada yapacak bir şey yok şu an.
Gelelim iç sahadaki son Trabzon maçına. 2 takımın hedefinin olmaması açıkça güzel bir oyun izlememize sebep oldu. Hele hele 2 takımda da fazla süre almamış oyuncu grubunun kendini gösterme çabası birazda kenarda nelerin ego mu diyelim kibir mi diyelim teknik heyetlerin şans vermediği oyuncuları gördük. Açıkça hiçbir teknik direktör genç oyuncu ile uğraşmak istemiyor. Herkes hazır peşinde. Gördük işte Murat Can Tutal’ın Ali Mert Aydın kadar oynayabileceğini. Kaleci Erdem’in, Abdullah Başdere’nin. Yani bu isimlere daha öncede şans verilse, daha mantıklı düşünebilirdik yeni sezonla ilgili bize neler verebileceklerini. Oysa bu maçta bile hala Alpay Koçak’lıyı oyundan atmaya çalışıyoruz ve medet umuyoruz. Belki seneye ama o bu sene ligi bitirmiş farkında değiliz. Kazanmak güzel. Hele iyi oynayıp mücadele ederek kazanmak daha güzel. Tebrik edelim arkadaşları. Fakat bana göre bu yılla ilgili söylenebilecek tek şey ise sezonun bizim için lay lay lom sezonu olduğu…