Hep söylerim insanlarımız adeta pimi çekilmiş bir bomba gibi!  Bir yanda Kadına şiddet! Bir yanda Allah’ın sessiz kulları hayvanlara şiddet ve eziyet! Kimsenin kimseye tahammülü kalmadığı bir ortamda yaşayıp gidiyoruz!

Her fırsatta bu sütunlardan sesleniyorum:

“Kadınlarımız, analarımız, bacılarımız ve kızlarımız bizim baş taçlarımızdır! Bunlar bize Allah’ın emanetleridir!” demekten dilimizde tüy bitti. Ancak hala kadına şiddet uygulayan magandalar bu kötü huyundan bir türlü vaz geçmek bilmiyor! Daha geçenlerde Kocaeli’nde haberlerde dehşetle izlediğim olayda psikopat biri kendisinden boşanmış ve baba evine taşınmış eşini öldürdüğünü ibret ve hayretle izledik.

Kadına el kaldıran erkeğin ben erkekliğinden şüphe ediyorum! Aciz’e el kaldıran biri erkek olamaz! Dışarıda gücünün yetmediğine sesini çıkaramayan kişi evde eşine aslan kesiliyorsa o kişi olsa, olsa erkek kılığına bürünmüş bir acuzeden başka bir şey değildir.

Whatsapp Image 2025 01 07 At 12.29.06

İş yerinde amirlerinden fırça yiyip sesini çıkaramayanlar evde eşine içindeki kini kusup, ona şiddet uyguluyorsa, bu kişinin ne kadar korkak biri olduğunun açık göstergesidir.

Aile içindeki şiddetin çocukları ne kadar etkilediğini bilmesi ve çocukların yanında eşi ile tartışmaya bile girmemesi gerektiğini hala kavrayamamış biri ise bu kişilerin psikolojik tedaviye ihtiyaçları var demektir. Böyle bir ailede yetişen çocuklar, da şiddete meyilli olacağını bilmemiz gerekir. Böyle çocuklar şiddete önce çevresindeki hayvanlara karşı kötü davranarak şiddet yanlısı biri olurlar. Sonuçta böyle yetişen çocuklar büyüdükçe şiddet yanlısı babasının izinden gideceği de muhakkaktır.

Birde madalyonun diğer yüzü var ki bu daha da korkunç!

Nedir diye soracak olursanız?

Mutlaka oda hayvanlara yapılan şiddettir. Kendini bilmez sevgiden yoksun ve hatta kişiliği bozuk kişiler, sokak hayvanlarını acımasızca taş ve sopalarla darp etmekteler.

Geçenlerde camiye gidiyorum, caddenin kenarında bir kedinin ölüsünü görünce içim yandı. Hayvanı aracı ile ezip yol kenarına atan bu şahıs acaba vicdan azabı çekiyor mu?

Tabi sadece kedi değil sokak köpeklerine de böyle tartaklamalar da yok değil. Böyle vicdansızlara sormak lazım bir cana kıymak kolay! Yerine yenisini getire bilir misiniz? Geçelim.

Gelelim iyi bir aile hayatı ve sağlam temele oturtulmuş evliliklere! Şiddetten ve nefretten uzak, hoşgörü ve anlayışa dayalı güzel bir aile modeline!

Aile Ici Siddet

Böyle bir ailede yetişen ve büyüyen çocuğun geleceği de parlak olması kadar doğal ne olabilir? Öte yandan tekrar kötü bir tablo çizerek: Şimdilerde adeta moda haline gelmiş olan ve evini terk eden kadınların çoğunun sıkıntıyı görüp söylediği bir laf var:

“Artık ben kendi ayaklarımın üzerinde durmak istiyorum! Eşim benim ihtiyaçlarıma cevap veremiyor!”

Bu söylemden şunu çıkarmak gerekiyor sanırım: Bu güne kadar eşinin ayaklarını kullan kadın, bundan sonra kendi ayaklarını kullanacak demek!

Hani kaba bir argo tabir var ya:

“Bırakın bu ayakları kardeşim! Hangi ayaktan bahsediyorsunuz? Bence o ayaklar koktu! Kendinize başka bahaneler bulun.”

Evlilikte tartışma, kavga gürültü patırtı gibi kötü sözde söylenir. Bütün bunlar olur ama daha sonra her şey durulur hatalı olan diğerinden özür diler. O olay orada biter ve unutulup gider.

Birde saplantıları olanlar var ki Allah böylelerini ıslah eylesin! Yapılan kavgaların boyutunu uzatıp sonunda eşini darp eden, yaralayan veya öldüren kişileri haberlerde dehşetle izliyoruz. Yazımın başında da belirttiğim gibi ister sebepli olsun isterse sebepsiz yere olsun kadına uygulanan şiddete kesinlikle karşıyım. Sonuç ne olursa olsun ve ekleyerek tek kelime ile tüm canlılara yapılan şiddete karşıyım!

“Şiddetin dini ve cinsiyeti yoktur!” sözünü unutmamamız gerekir!