Ben bu yaşıma kadar iki ihtilal bir muhtıra ve bir kalkışma gördüm. Ne yazık ki bizler hala Cumhuriyetin nimetlerinden mahrum kalmışız.

Yaşanan bunca zorba ve dikta rejimler ne yazık ki Cumhuriyet ile idare edilen bir ülkede yaşanan talihsizlikler.

Mustafa Kemal Atatürk’ün özenle kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni zaman, zaman delerek, demokratik bir şekilde halledilmesi gereken meseleleri zorbalığa dönüştürüp ülkeyi yönetim krizine sokmanın ve Cumhuriyet ilkelerinin hemen tümünü rafa kaldırarak kaos ortamına sokmanın mantığını anlamak mümkün değil.

Darbelerle gelen iktidarların ne kadar demokratik olduğunu da anlamak mümkün değil. Toplumu öylesine darbelere alıştırmışlar ki; artık halk, her on yılda bir ihtilalin olacağına inanır olmuştu.

Siyasi kısır döngü mü oldu ardından ya bir darbe olur, yâda iktidara uyarılar gelerek aba altından sopa gösterilir.

Cumhuriyet gibi güzel bir rejime sahip iken ne yazık ki bu idari şekle neredeyse haksızlık edilirdi. Caddelerde ve sokaklarda üç kişi bir araya gelip sohbet etmekten kaçınır olurdu. Şükürler olsun son 15 Temmuz kalkışmasının ardından bir daha böyle çılgınlıkların yaşamayacağımıza inancım tamdır.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe hitabesine belirtilenlerin tamamen aksine hareket edip, sonrada Atatürkçülük ve Cumhuriyetin arkasına saklanmakta O büyük devlet adamı ve ileri görüşlü bir liderin felsefesine sığmayan bir gaflet içinde olmanın mantığını da anlamakta güçlük çekiyorum.

Son 15 Temmuz kalkışmasını hazırlayanların, daha öncesinde okullarının, dershanelerinde, süreli yayın organlarında Atatürk ile ilgili güzel söylemleri ile yayın organlarını süslediklerini unutmadık!

Atamızın posterlerini Fetoculara ait iş yerlerinin ve okullarının tüm sınıflarında duvarlarına asarak sözde Atatürkçü ve Cumhuriyetçi görünen sahtekârların yaptıkları hainliklerini de unutmadık! Yine 15 Temmuz gecesi Atatürk’ün temelini attığı Türkiye Büyük Millet Meclisine yaptıkları hain saldırılarını da unutmadık! 15 Temmuz Demokrasi köprüsünde şehit ettikleri gencecik bedenleri ve burada yaralanan gazi kardeşlerimizi de unutmadık!

Evet, bilgi çağında artık bizlerin böylesi hainlerin gerçek yüzlerini görerek Atatürk’ün emanetine sıkı sıkıya sarılarak Cumhuriyetimize ve demokrasimize eskisinden daha çok sarılmalıyız.

Gençlerimizin de Atatürk’ün emaneti olan Cumhuriyeti canla başla koruyacağına 15 Temmuz girişiminde açıkça gördük.

Rabbim bir daha böyle acı tecrübeler yaşatmasın, Cumhuriyetine ve Demokrasisine bağlı milletimize hainlere karşı güç ve kuvvet versin!