Bir insanın davranışlarının altındaki sebepleri yani niçin o davranışı yaptığını keşfetmek için, o kişinin değerleri anlamamız gerekir. İnsanların neyi ve neden yaptıklarını anlamak çok önemlidir.

Değerler, neyin en önemli olduğunu gösteren kişiye ait ve kişisel inançlardır. Değerler gideceğimiz yönü gösteren pusulamızdır. Değerler, bir kimsenin nasıl düşündüğünü gösteren en önemli araçlardır.

İnsanların taviz veremeyeceği temel değerleri vardır. İnsanlar, en önemli değerlerini gösteren kelimeleri tekrar tekrar kullanma eğilimindedirler.

Değerler, motivasyonu sağlayan en güçlü araçlardır. Kötü bir alışkanlığı değiştirmenin en iyi yolu, temel değerlere dayandırılan bir açıklama yapmaktır. İnsanlarla kaynaşmanın ve yakınlaşmanın en etkili yolu onların temel değerlerini önem sıralarına göre bilmektir. Bu sebeple değerler hiyerarşisini bilmeliyiz. Bu çalışmalarda değerler sosyolojisi yolumuzu aydınlatabilir

Sonuç ve araç değerler

Bir şeye değer vermek demek, ona önem vermek demektir. Sevdiğimiz şeylerin hepsi birer “değer” sayılır. Bu tür değerler iki türlüdür, biri sonuç, diğeri araç değerlerdir.

“En çok neye değer verirsiniz?” Bu soruya sıra ile sevgi, aile ve para cevabını verdiğinizi düşünelim. Burada sevgi, sonuç yani amaç değer; aile ve para araç değerlerdir. Aile ile para, yalnızca araçtır. Yani bunlar gerçekte istediğimiz duygusal durumları dolduracak yollardır.

“Ailen sana ne veriyor?” sorusuna “sevgi, güvence ve mutluluk” dediğinizi varsayalım. Aslın-da değer verdiğiniz yani izlemekte olduğunuz şeyler sevgi, güvence ve mutluluktur.

Hayattaki zorluk, pek çok kişinin sonuç ve araç değerler arasındaki farkı anlamaması, bu nedenle çok acı çekmesidir. İnsanlar genellikle araç değerleri kovalamakla öylesine meşguldü ki, gerçek istekleri olan sonuç değerleri elde edememektedir. Sonuç değerler size doyum veren, hayatınızı zenginleştiren ödüllendirici kılan şeylerdir

İnsanlar kendilerine amaç seçerken, çoğu zaman, hayatta en çok nelere değer verdiklerinin hiç farkın-da oluyorlar. Sonuç değerler yerine araç değerlerin peşine koşuyorlar. kovaladınız mı? Oysa gerçekten mutlu olmak için aradaki farkı bilmemiz ve sonucun kendisini kovalamamız gerekir.

Gerçek amaç değerlerini bilmeyen kimse bir ömür boyu acı çekmek zorunda kalacaktır.

Nedeni kaldırın, etki de yok olur.

Konuyu bir hikâye ile açıklamaya çalışalım.

Adamın biri nehrin kıyısında durmuş, bakarken birden bire akıntıya kapılmış bir kişiyi görmüş. Adam kayaların arasında çırpınıyor ve imdat diye bağırıyormuş. Adam hemen suya atlayıp boğulmakta olan adamı kurtarmış. Sonra yapay solunum yapmış, yaralarına bakmış ve doktor çağırmış.

Daha soluk soluğayken, nehirden yine çığlıklar duymuş, yine atlamış, bir kurtarış daha yapmış. Bu sefer iki genç kadını kurtarmıştır.

Daha düşünmeye fırsat bulamadan, bu seferde dört kişinin imdat diye bağırdığını duymuş. Çok geçmeden adam yorgunluktan bitkin duruma gelmiş.

Kurban ardından kurban kurtarmış ama çığlıklar hala sümektedir. Oysa biraz düşünüp nehrin yukarısına doğru yürüse bütün bu insanları suya atanın kim olduğunu görecektir.

Gayretlerini sorunun sonucuna değil de sebebine yöneltse bu kadar çırpınmak zorunda kalmayacaktır.

İşte değerler sosyolojisi, sonuçlarla uğraşıp yorulmak yerine, sebebi ortadan kaldırma imkânı getirecektir.

Değerler sosyolojisinin bilincinde olan kimse kendisine şu soruları sık sık soracaktır:

Beni kontrol eden değerler nelerdir?

Hayatımda en önemli değerlerim hangisidir?

Değerler sıralamam nasıldır?

Uğrunda ölebileceğim bir değer var mı? Varsa hangisidir?

Dünyadaki açlığı, şu anda bir masum insanı öldürerek yok edecek olsaydım, bunu yapar mıydım? Neden yapardım ya da neden yapmazdım?