Ligin en iyisiyle oynayan İnegölspor sahadan farklı mağlup ayrılsa da maçın hikayesi hem fazla hem farklıydı. Manisa’da İnegölspor’dan puan bekleyenlerin sayısı oldukça azdı. Fakat geçen yıl yaptığımız sürprizi bu yıl tekrarlar mıyız diye beklentilerde yok değildi. Maçın 10. dakikasında yediğimiz 2 gol işin açıkçası bizi endişeye iterken, sonrasında ise takımın isteğinin artması, oyunu rakip kaleye yıkması, akabinde umutlandıran golün gelmesi işin seyrinin bambaşka yöne çevirdi. Sahanın her yerinde isteyen, rakibe basan ve adeta sahayı anlı şanlı Manisa’ya dar eden bir takım izledik. Tabi bu tempo maç boyunca süreceğini bekliyorduk.
2.yarı bu mücadeleden eser kalmayınca, ev sahibi takım usta ayaklarla farkı açtıkça açtı ve mağlubiyet kaçınılmaz oldu. Maçın ilk golünde penaltı verdi maçın art niyetli hakemi ama Metin Yüksel’in müdahalesi gereksizdi. 2. golü rakibin sağbeki orta alanı kat etti, sol taraftan atağı sürdürdü, golü yedik. 2 dakikada 2-0 oldu. Yediğimiz golü inanın halı sahada bile attırmazlar adama. Fakat bu goller sonrası net verilmeyen 3 penaltımız var. Haksız yere kırmızı kart gören özellikle 2. sarıyı kast ediyorum, atılan oyumcumuz var.
Manisa takımının bütün bunlara ihtiyacı yokken, yağdanlık hakem Gökhan aklayalar şirin gözükmek için ev sahibi takıma bizi lime lime doğradı. Belki kırmızı olmasa, penaltımız verilse, maçın öyküsü daha başka yöne gidecekti.
İnegölspor’da bireysel hatalar oldukça fazlaydı. O kadar çok pas hatası yaptık, o kadar çok rakibe top verdi ki saysak rakamlar almazdı neredeyse. Savunmada Ogün Narin oyun anlayışından kurtulmalı. Tamam ayakları temiz, topu raket gibi kullanıyor da, burada stoperin agresif ve oyunda ayık olmasa işimiz çok zor olur. Savunmanın ve çizgilerin adam kaçırma, kademeye girme ya da topu kullanma yönlerinde konuşmamaları sorun oluyor. Kimsenin sahada sesini duyamıyoruz. Takımda sanki özellikle bazı anlarda ölü toprağı var gibi. Farklı kayba rağmen orta alanda Metin Yüksel sahanın en iyisiydi. Selimcan’ın artık toparlanması gerek. Ali Aydemir bence yerinde bir transfer ama ona takım olarak ayak uyduran arkadaşları fazla değil. Çizgide Ahmet Hakan, Hatay transferinden sonra bu maçta toptan sakınarak oynadı. Herhalde oda risk almak istemiyor artık ama Sarıyer maçında koşan Ahmet’in yarısı yoktu bu maçta. Abdülkadir güzel gol attı ama daha fazla topla buluşması gerek ki golü atalım. Onun içinde özelikle kanatlara bu noktada büyük iş düşüyor. Kaleci Gökhan 5 gol yemesine karşın ciddi hata yapmadı. Sonradan oyuna giren Oğuz Çetinkaya hazır gözükmedi ama bence bu açığını kapatacak bir oyuncu.
Kısaca İnegölspor 30 dakika çok iyi oynadığı maçta, hem orta hakemin yanlı tutumu hem de takımdaki bireysel hatalardan farklı mağlup oldu ama bu mağlubiyetle birlikte hayatın ve ligin bitmediğini söylemeliyiz.
Sırada Çorum ile oynayacağımız 6 puan ayarında bir maça çıkacağız. Kazanma adına sahada ne gerekiyorsa yapıp, artık alt sıralardan kurtuluş ışığını yakmaktan başka çare yok. Onun içinde özellikle Manisa’da ortaya koyduğumuz 30 dakikalık mücadeleyi 90 dakika sahaya yayıp, sonuca odaklanmalıyız. Zaten bu anlayışla sahaya çıkarsakta 3 puan kendiliğinden gelecektir diye düşünüyorum. Fakat öncelikle Manisa deplasmanındaki farklı mağlubiyetten kendimize dersler çıkarmalıyız…