Manisa deplasmanında kazanan İnegölspor için Amed maçının ne anlam ifade ettiğini anlamak zor bir şey değil. Fakat bu tür maçlarında her zaman riskli ve 3 ihtimalli olduğunu unutmayalım. Birde buna Amed takımın bulunduğu durumu sayarsak, işimiz biraz zor gibi görünüyordu.
Maç öncesi esame listelerine baktığımızda Tayfun Pektürk’ün forvette, yine Emre Öztürk’ün sol bekte başladığını görünce, ister istemez farkı düşüncelere girdik. Ama hem Tayfun hem de Emre bana göre oldukça başaralı bir mücadele örneği gösterdiler. Sezon başından beri yarım yamalak şans bulan Tayfun Pektürk ilk 11’de başladığı maçta, güzel bir gole imza attı, 2 gole asist yaptı. Hatta vuruş açısında olduğu halde hem attırdığı golle Emir’i farklı havaya soktu. Cengiz Ötkün’ü ise adeta yaşama bağladı. Maçın başlarında İnegölspor oyunu geniş alanda oynamayı düşündü. Bunda da başarılı oldu. Pasların yerinde olması, çıkışların ahenk eşliğinde uygulanması işimizi kolaylaştırdı. Aslında Amed takımı da açık oynayıp, kendi sonlarını hazırladı ama ortaya da güzel bir futbol resitali çıktı.
Kanatlardan hem Cengiz, hem Niyazi rakibin beklerinin sanki başını döndürürken, orta sahada 2 dinamo Selim Can ve Ömer Faruk maç boyu orta sahayı parselleyerek, bizde kalmasını sağladılar. Birde Hacı Mustafa’nın bazen vites arttıran, bazen de tabi gerektiği anlarda vites düşürüp takımı dinlendiren oyunu işimizi daha da kolaylaştırdı. Fakat parantez açalım Selim Can’ın aşırı özgüveni, Ömer Faruk’un topla biraz daha oynama isteği zaman zaman top kayıplarına neden oldu. Bu alışkanlıkları umarım teknik heyetin uyarısıyla bırakırlar ki, her rakip Amed olmayacak. Çünkü Amed takımı ciddi bir ekonomik sıkıntı yaşıyor ve sahada oynayan oyuncularında aklı maç bitse de gitsek modundaydı. Galibiyeti küçümsemiyoruz. Fakat bu ayrıntıyı atlamayalım. İnegöl’e gelen takımlar içinde bana göre en kötü kadroya sahip 3. takım bir şekilde Diyarbakır’da maçlarını kazanıyorlar. Amma deplasmanda işleri çok zor. Sonradan oyuna giren Emir’in güçlenmesi gerek. Oynadıkça da özgüveni artacaktır. Yine de hakkını yemeyelim, kumaşı iyi. Yine Tayfun Pektürk bana göre maçın adamıydı. Gezen, rakip stoperleri bozan ve ince vuruşlar yapan bir oyuncu. Bu maçta ki en büyük özeliği santraforlar bencil olur. Bu oyuncuda yok, artıları bir hayli fazla. Kısaca İnegölspor’a golcü lazımken bu deneme kafaları da karıştırmadı değil ama eğer Play-off ya da zirve kovalayacaksak, devre arasında ince ama yerinde dokunuşlar gerekebilir. Murat hoca maddi duruma göre değerlendirme yapacağız derken, Başkan Münir Kanar ise, İnegöl’ün dinamikleri bize destek versin, bu yol kolay değil dedi. Kısaca hem devre arası hem de 2. yarı İnegölspor için çok hareketli olacak gibi görünüyor, bekleyip göreceğiz. Ama yazımızın sonunda 4 golle 3 puanı hanemize yazdıran oyuncularımızı tebrik edelim. Neymiş demek ki isteyince oluyormuş. Ama aklıma şu soru takılmıyor değil; takımı son 3 maçta hem oyunsal hem de skor olarak şahlandıran şey sadece açıklanan ekstra prim mi, yoksa oyuncuların kendi onurlarının yanında İnegölspor camiasının şahlanmasını göstermeleri mi? Bu sorunun cevabını da 2. yarıdaki maçlarda daha net anlayacağız gibi...