Temel paraşüt satıyormuş. bir müşteri gelmiş:“beyefendi bu paraşütle 40000 fitten atladık diyelim.”“evet.”“açılmazsa ne olacak? “1.düğmeye bas açılır. “ya açılmazsa?”
“2.düğmeye bas açılır. “ya açılmazsa? “kardeşim 3. düğmeye bas kesin açılır.“tamam beyfendi 3. düğmede de açılmadı, ne olacak?”
“2 yıl garantisi var, getir değiştiririz.”….
Hangi sektörde olursak olalım pazarlama olmadan çıkarılan işin, üretilen ürünün, fikrin, yaratıcılığın karşı tarafa satılması mümkün değildir. Kurumsal hayatlarımızı kenara bırakırsak evde yapılan yemeği beğenmeyen eşe de iyi bir pazarlama stratejisiyle o yemek yedirilir, uykusu gelmeyen çocuk tıpış tıpış yatağına gönderilir. Kısaca pazarlama her yerdedir. Peki doğanın bile dengede kalabilmesini sağlayan hiyerarşik düzen hayatlarımızda bu kadar önem taşıyan pazarlamada nasıl bir rol oynayabilir?
Müşterinin o şeyi (çıkarılan iş, üretilen ürün, fikir, yaratıcılık gibi) satın almasını hiyerarşik düzenle birkaç adımda sağlayabiliriz. Birinci adım hiç kuşkusuz dikkat çekmektir. Bunu farkındalık yaratmak olarak da adlandırabiliriz. Günümüze kadar doğrudan reklam ve etkinlikler çok rağbet görüyordu ancak işin içine sosyal medya fenomenleri, bloggerlar, marka yüzleri de girdikten sonra dengeler bir hayli değişti. Tüketiciye daha önce hiç kullanmadığı bir ürünü aldıracaksak marka seçiminde neye dikkat edeceğini önceden tahmin etmek ve buna göre aksiyon almak gerekir. İkinci adımda müşterinin satmış olduğunuz şeyi anlaması gerekiyor. Burada satılan şeyin ne işe yaradığı açıkça belirtilmeli, kişinin ihtiyacını ne yönde karşıladığına dikkat çekilmelidir. Bir sonraki adımda tüketici o şeyi beğenebilir ancak henüz alma aşamasında değildir, yani henüz tercihini yapmamıştır. Bu adım oldukça kritiktir çünkü satılan şeyin kaderi bu adıma bağlıdır. Burada imaj, kalite, sosyal çevre gibi faktörler devreye girer ve iyi bir şekilde yönetilirse tercih edilme aşamasına gelinir. Statü ve rakiplerle ilgili karşılaştırmalı reklam mesajları kullanılabilir. Tercih ederek ne kadar doğru bir karar verdiklerini hissettirmek tüketici sadakatinin sürdürülebilir olması için önemlidir.
Tercih edilme durumunu veya satın alma niyetini uzun süreli boyuta taşımak ve ileriyi görebilmek için bu adımda ne kadar öne çıktığınızı vurgulamanızda fayda var. Son adımda tüketici o şeyi satın alacaktır. Burada tüm bu hiyerarşik adımlar başarıyla tamamlanmış olur ancak sürekliliğin devamı tüketiciye sağlanan avantajlarla, kampanyalarla desteklenmelidir. Tüketiciye ne kadar önemli olduğunu hissettirmek ve duygusal bir bağ yaratmak sürdürülebilir olmanızı sağlar.
Fransız filozofun söylediği “Kalbin, aklın hiçbir zaman anlayamadığı kendine has nedenleri vardır” sözüyle final yapabiliriz.
Birileri sizden bir şeyler satın aldığında, onların kararlarını ;duygusal istekleri mi, makul ihtiyaçları mı yoksa markanızla ilgili yakınlarından aldıkları güvenilir referanslar mı etkiliyor?
Sevgiler.