Emekli bir öğretmen , iş yaşamında her biri önemli yerlere gelmiş eski öğrencilerine, kahve ikram etmek üzere mutfağa gitmiş. Biraz sonra, değişik boy, renk ve kalitede birçok fincanın bulunduğu bir tepsiyle geri dönmüş.Kimi porselen, kimi seramik, kimi cam, kimi plastik olan fincanları ve kahve termosunu masaya koyup, kahvelerini oradan almalarını söylemiş.

Tüm eski öğrenciler, kahvelerini alıp koltuklarına döndüğünde, hocaları onlara şunu söylemiş: “ Farkına vardınız mı bilmem. Zarif görünümlü, güzel, pahalı fincanların hepsi alındı, masada yalnızca ucuz ve basit görünümlü fincanlar kaldı. Elbette ki kendiniz için en güzelini istemek ve onu almak çok normal ama işte bu demin bahsettiğiniz problemlerinizin ve stresin nedeni. Hepinizin istediği fincan değil, kahve iken, bilinçli olarak her biriniz birbirinizin aldığı fincanları gözleyerek, daha iyi olan fincanları almaya uğraştınız.

Yaşam kahveyse; iş, para ve mevki fincandır. Bunlar yalnızca yaşamı tutmaya yarayan araçlardır ama yaşamın kalitesi bunlara göre değişmez.

Ülkemizde  yüz binlerce genç, çeşitli üniversitelerden ve çeşitli bölülmeden  mezun olarak iş hayatına  adım atmaktadırlar. Bir gladyatörler arenası olan ve kuralların katı olduğu iş dünyasında, onlar birer ürün; işletmeler ise ürünü pazardan seçecek, alacak ve değerlendirecek olan müşteriler. Ürün sayısının bu kadar fazla olduğu bu pazarda seçilen olabilmek, aranan ve arzu edilen –WANTED- olabilmek için yapılması gereken nedir? İşletme ürünlerden arasından neden Ali´yi, Ayşe´yi, Veli´yi değilde kişiyi seçsin? Bunun sırrı nerede yatmakta?

 

Bunun sırrı aslında, tek bir kelime de yamakta: YARATICILIK. İş dünyasında sıradanlara yer yok kimse alınmasın ,  Sıradan olanlar belli bir süre sonra tıkanacaklar. Bu arena, sıra dışı olanların arenası.  İşin gençlik ve iş yaşamı boyutuna gelince, gençlerin kendilerini iş dünyasına kabul ettirebilmeleri yaratıcılık düzeylerine kalmakta. Sıradanların arasından orijinali, özgün olanı ya da kremanın kremasını seçebilmek. Bu nedenle üniversiteden mezun olan ve kariyerleri yolunda ilk adımları atan gençlerin, diğer arkadaşlarından ya da aslında rakiplerinden farklı olduklarını bir şekilde gösterebilmeleri gerekiyor. Fark yaratan olabilmek ise ancak ve ancak kişinin yaratıcılığını kullanması ile mümkün. İş yaşamında yüksek hedeflere deklaratif değil, kreatif insanlar ulaşırlar. Yaratıcılık ise belli ölçüde kişinin kalıtsal özelliklerinden kaynaklanmakla birlikte; aynı zamanda çaba ve eğitimler sonucunda geliştirilebilen bir yetkinliktir. 

 

Amacınız ne olursa olsun, ister iş aramak ve bulmak, ister çalıştığınız işte ve uzun soluklu kariyerinizde yükselmek , ihtiyacınız olan şey; FARK YARATAN OLABİLMEK ve insanların size diğerlerinden farklı bakış açıları ile yaklaşmalarını sağlamaktır.

 

Bunun için yapmanız gereken şey ise; ruhunuzdaki ve beyninizdeki yaratıcı potansiyelleri geliştirmek, ve kendinizi başkalarına beğendirmeye çalışmamaktır.

 

Cosby Show´un yaratıcısı Bill Cosby´in söylediği gibi: BAŞARININ ANAHTARINI BİLMEM AMA BAŞARISIZLIĞIN ANAHTARI, KENDİNİ BAŞKALARINA BEĞENDİRMEYE ÇALIŞMAKTIR.

 

Sevgiler….