Her insana nasip olmaz patronluk yada işverenlik ..kimine nasip olur,kimine de onların yanında çalışmak nasip olur.Önemli olan işin hakkını vermektir .
Bir şirket sahibinin başarı hikayesini şahit oldum.Etkiledim aslında evet etkilenecek çok başarı hikayesi var ama : dedim ya önemli olan hakkını vermektir hikayenin de. Hakkını veremeyenler için , çingeneye verilen beylik hikayesi oluyor hikayenin sonu her seferinde ...
3 kardeş aynı ustadan yetişmiş ,usta da usta , ne ararsan var sanatkarlık , disiplin , sertlik ve zulüm, artık hat safhada ve öğreti var ama öyle kurumsallık filan değil tabii bunlar tamamen usta çırak ilişkisi..
Kardeşler yetişmiş ,kendilerini geliştirmiş yol almaya başlamışlar fakat arada yaşanan usta çırak diyalogları ...usta bir gün artık bezdirdiği ,çalışma azmini bitirdiği kardeşlerden birinin karşı gelmesi sonucunda , ustanın " ben olacak adamla uğraşırım " sözü yeniden bir başlangıç oluyor.Akabinde inişli çıkışlı yollar ve her şey yoluna girmeye başladığında , çıraklık dönemi bitiyor ve ustalık,patronluk dönemi başlıyor..Babadan değil ,mülkle değil ,bilek gücü ile kardeş bağı ile adımlar atılır.İlkler önemlidir aynı aldıkları ve sırayla kullandıkları , ilk arabaları beyaz şahin gibi..
Evet birçok başarı hikayesi dinledim ,okudum ve duydum aslında etrafımızda bir çok kişi ve kurumun da hikayeleri var.Söylemek istediğim ise kendi tırnakları ,bileklerinin gücüyle ve nasipleriyle gelen iş adamları; çalışanın halinden anlıyor , motive ediyor ,seninle birlikte çalışıyor en önemlisi konuşurken gözlerine bakıyor.
İşte şirketlerin hatta aile şirketlerin başarısı da burada başlıyor bu yoldan gelmiş tüm patronlarda BEN değil BİZ var.Felsefe süper "Hata varsa hepimizin" .."başarı varsa hepimizin" tabi ki takdire şayan ...
Başarı durmuyor devam ediyor NEDEN ? çünkü kendi almış , kendi yapmış , kendi yaratmış...birisinden kalmamış ,hediye edilmemiş işte böyle olunca sahip çıkılıyor işine, gücüne, çalışanına ..
İşverenlik veya patronluk zordur, her şeyi düşünmek zorundasındır.Stres çok fazladır , yük ağırdır ve yansıtamazsın etrafına zorluğun derecesini.Birde bu kadar stres ve yoğunluğun içerisinde her birimi kontrol etmek ,bilgi almak zor iş elbette ama dedim ya mutfağından gelince anlıyorsun işte zorlukları engelleri ..
Önemli unsurlardan birisi de başarı yolunda ilerlerken BİZ olduğunu unutmadan ilerlemek lazım ..çalışanı hor görmeden , değer vererek isteklerini karşılayarak bunlar olur ise başarı kaçınılmaz olmaktadır.
Her ay maaşını veriyorum neden mutlu olmuyor sorusunu cevabı da bence burada saklıdır.Şimdi şapkayı öne koymalı ve düşünmeliyiz.Çalışanlara bir kaç ay ödeme yapılmadığını düşünün ..sizce çalışanlarınız sizin için ne kadar çalışmaya devam eder. "Vermediğinizi mi düşünür yoksa veremediğinizi mi ? "
Avuç içimizle dokunamadığımız tek yer sırtımızın ortasıdır, arada bir olsa onların sırtını sıvazlayın , güç verin.Güvenin..
İşte sonuç olarak ; iyi bir usta olup ,iyi çıraklar mı yetiştirmeliyiz ..iyi bir çırak olup , iyi birer usta mı olmalıyız ? Bu yolun çıkacağı yer şurasıdır ; ilerlediğimiz bu yolda kimlerin kimi ,yarı yolda bırakacağıdır...Sevgiler