Metin Aydın
HAYATA DÖNÜŞ
Hafta içi İnegölspor açısından çok hareketli geçti. Teknik direktör değişikliği, Türkiye kupasında eleniş ve Fatih Akyel döneminin başlaması. Bana göre İsmail Ertekin’in gitmesi çok yerinde bir karardı. Ben onun Niğde maçında daha gözlemlediğim kadarıyla aklının İnegöl’de olmadığını anlamıştım. Fakat o zaman bunları söylesek adımız karıştırıcı olarak söyleneceği için oralı olmadık. Zaten transferin son günlerinde 5 oyuncu istiyorum sözü de bahanenin doruk noktasıydı. Yapacak bir şey yok ve hayat kaldığı yerden devam ediyor. Yıllardır süren İsmail Ertekin hayalinin içi boş, koca bir yalan olduğunu da 2018 yılında görmüş olduk. Kupada takımın başına Özgür Şahin çıktı. Zaten içi moral olarak geçmiş bir takımı, onunda diriltecek durumu yoktu. Para kazanacağımız kupa serüvenin daha yolun başında bitmiş oldu. Burada İnegölspor biraz da zamanının dar olmasının sıkıntısını yaşadı. Fatih Akyel apar topar Bayrampaşa maçına daha takımı tanımadan oynamak zorunda kaldı. Kadro değişikliği, biraz da taze hava daha maçın ilk dakikasında kendini gösterdi. Son 4 haftada sahada yürüyen takım sanki yeniden hayata dönüş gibi istekli ve arzulu bir futbol ortaya koydu. Maçın başından sonuna kadar futbolcularımız ellerinden geleni yapmaya çalıştılar. Birkaç isim ise arkadaşlarından bir adım öndeydiler. 4 haftadır yedek kulübesinde mahkum olan ve şuana kadar bir dakika süre almayan Yasin Görkem bu takımda oynayabileceğini gösterdi, şut attı, mücadele etti, takımın ileri çıkmasında vites attıran oyuncu rolündeydi. Ahmet Hakan eksikleri olmasına rağmen oyunun sonuna kadar sahada diri kaldı. Sağda Orhan Evci birkaç pozisyonda müthiş bindirme yaptı. Fakat aynı çıkışı Osman’da göremedik. Raif çok istekliydi. Savunma daha derli toplu görüntü verdi. Buna birde Volkan ve Kemal’in agresif oyunu eklenince takım daha da ateşlendi. Orta alanda Serhat özellikle oyunun son bölümünde hem rakipten top çaldı hem de onları iyi kullanarak takımın gardını yüksek tutmaya çalıştı. Ama Birhan’ın da biraz da toparlanması şart. Sonradan oyuna giren Okan sağ taraftan İnegölspor’u daha çok hücuma taşıdı. Yaşar çetin’i oyuna alıp, çift forvete dönen Fatih hoca bunun semeresini aldı. Yaşar birkaç pozisyon kaçırmasından sonra güzel bir gol attı ve 5 maçta 3 gole ulaştı. Bütün bunların yanında maçın son dakikalarında ileri uçta, biraz sakin olsak sahadan 3 puanla da ayrılabilirdik. Fakat benim en fazla hoşuma giden ise, sahadaki istek ve arzu oldu. İstersek yenemeyeceğimiz takım yok, yenemiyorsak da öyle kolay yenilecek bir takım değiliz. Fakat takımın biraz daha havaya girip, özgüvenini arttırtması gerek. Bütün bunlar Samsun maçına kadar giderilecektir, şüphem yok. Yine 90 dakika boyunca benim dost bildiğim, fakat öyle olmadığını gördüğüm Bayrampaşa taraftarının son düdüğe kadar takımımıza hakaretler yağdırmasına bir anlam vermedim. Demek dostlukları botokstan ibaretmiş. Ben biliyorum İnegöl’de Bayrampaşa sevdalıları var. Bunu bir kez daha gözden geçirin derim. Son olarak şunu bir kez daha hatırlatalım, daha ligin 5 haftası ve 5 puanımız var. 3 puanlık sistemde olmayacak bir şey yok ama zor bir fikstür sürecine giriyoruz, onu unutmayalım. Fakat maçlar sahada oynanıp, sahada sonuç şekilleniyor. Biz şehir olarak kenetlenip, bunu sahadaki futbolcuya birazda hissettirip, bu çıkışı Samsun maçıyla başlatırsak, hayalimizin gerçekleşmemesi için hiçbir sebep yok. Yeter ki, İnegöl olarak kapasitemizin farkına varalım…