Ben Müslümanım diyen her insana, hatta yer yüzünde yaşayan dinlerden her hangi birine mensup olduğunu söyleyen her insana, önce Allah’ı sonra Hz.Peygamberi ve diğer Peygamberleri (as) sevmek bir vecibe/görevdir. Çünkü onlar Allah tarafından seçilmiş insanlardır.

Ben Müslümanım diyen her insana, hatta yer yüzünde yaşayan dinlerden her hangi birine mensup olduğunu söyleyen her insana, önce Allah’ı sonra Hz.Peygamberi ve diğer Peygamberleri (as) sevmek bir vecibe/görevdir. Çünkü onlar Allah tarafından seçilmiş insanlardır.
İslam’ın ve insanlığın kaynağı yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de; Müminlerin Allah’ı sevmede çok şiddetli oldukları (Bakara 165) bildirilir. Kur’an-ı Kerim’de “Peygamberi sevin” diye açık ve kesin ifadelerle bir ayet geçmemesine rağmen onlarca ayette “Kim Peygambere itaat ederse/ona uyarsa Allah’a itaat etmiş olur.” “Ey Peygamber onlara deki! eğer Allah’ı sevdiğinizi söylüyorsanız bana tabi olun ki Allah’da sizi sevsin. (Ali İmran 30-31)  Ey İman edenler, Allah ve Melekler Peygambere “salat”/rahmeti ile yardım ve dua ederler sizde  ona/Peygambere salat/yardım ve selam/dua ve esenlik dileyin.. (Ahzap 56). buyrulmaktadır. Ayrıca bazı ayetlerde Allah’ı ve Rasülünü üzenler, onlara karşı hurmetsizlik edenler kınanmakta ve “Elim” bir azaba uğratılacakları  haber verilmektedir. (Ahzap  53-57 Tevbe 61)
Bu ve benzeri Kur’an ayetlerinde Hz.Peygamberin Allah katındaki özel durumuna dikkat çekilmesi  ona tabi olup sevmemiz gerektiği hususunu bize bir görev olduğunu anlamamamız için yeterli delillerdir.
Hz.Ömer (ra) “Ya Rasülellah seni anamdan babamdan daha çok seviyorum deyince; Hz.Peygamber (as) –“Ey Ömer beni kendi nefsinden de daha çok sevmedikçe, kamil mümin olamazsın!  buyurmuştur. (İbni Mace) 
Hz. Peygamberi sevmemiz konusunda Kur’an ölçüleri bize bir yol haritası çiziyor. Allah’a itaatın ve sevmenin Hz.Peygambere itaattan ve onu sevmekten geçtiğini bildiriyor.
Kimi insanlar/müminler Kur’an’ın koyduğu ölçü ve  usulleri adeta yetersiz bularak, kanaat etmeyerek, daha sağlığında Rasülüllahı rahatsız edecek, üzecek derece sevgi ifadeleri ve hareketleri gösterebilmişlerdir. Bu konuda Rasülüllahı rahatsız eden/üzenleri  bizzat kendisi  ikaz etmiş/uyarmış ve bu konuda ki Peygamber uyarıları elimizdeki kaynak eserler  aracılığı ile bize kadar ulaşmıştır..
Kur’an’da “Ahgaf” süresi 9. ayette Allah “Ey Peygamber; De ki, ben uyduruk bir peygamber değilim size ve bana ne yapılacağını da bilmem, ben sadece bana vahyolunana uyarım, ben ancak açık bir uyarıcıyım..” buyurmaktadır. Bu ve buna benzer bir çok ayette gaybı/geleceği bilmediğini insanlara söylemesi emredilir. Buna rağmen Medine de Ensar kızları bir düğünde “Aramızda yarın ne olacağını bilen bir Peygamber var…” şeklinde şiirler söyleyince, Rasülüllah (as) “Susun öyle demeyin yarını bilen yalnız Allahtır..” diye uyarmak zorunda kalmıştır.
Hz. Peygamber (as) Buharide geçen bir Hadisi Şerif te; “Beni İsrail oğullarının Meryem oğlu İsa’yı aşırı derecede övdükleri gibi övmeyin Allah’ın kulu ve Rasülü deyin yeter.”.. Yine O kendisine “Ey yaratılmışların en hayırlısı diye seslenen birisine; “Sus öyle deme, o İbrahim’di ..” diyecek kadar cesaretle aşırı övgülere karşı çıkmıştır…(Ebu Davut)
Bu delillerden anlaşılan odur ki, Allah’ı ve Rasülünü üzmek yalnız onlara karşı gelmek değil Kur’an’ın koyduğu kıymete kanaat etmeyerek aşırı övgülerde Rasülüllaha eziyet olmaktadır. Bu aşırı övgü sahipleri de “elim” azaba uğrayacaklardır.
İslam tarihi kitaplarında, Hz.Peygamberin (as) vefatından sonra cenazesinin üç gün kaldırılamadığı hava sıcak olduğu için karnının hafif şiştiği ve küçük parmağının büküldüğü..vs (İbn Sa’d) yazılıdır. Abbasiler döneminde meşhur muhaddis Veki’ibnu’l-Cerrah bir vaazında bunu söylediği için Mekke valisi tarafından idama mahkum edilmiş ve bir yakının aracılığı canın zor kurtarmıştır.
2000 yılında Almanya’nın Duisburg şehrinde bir cemaata mensup Almanya’da okumuş bir Türk mühendisle tanıştım. Bana bir gün dedi ki; Muhammed Hamidullah’ı nasıl bilirsin?..
-Bende; “dünyaca meşhur büyük bir İslam alimidir” dedim. Sen yanlış biliyorsun, O Hz.Peygam- bere “düz taban” diye hakaret ediyor.. demez mi?...
Hz. Peygamberi (as) anlatan kitaplarda “yere bastığı zaman ayağının izi tam çıkardı” diye bir ifade geçer. Hamidullah (ra) şemaili nebi/Peygamberin sureti kitabına bu ibareyi almış onu övüyor bizim mühendis kardeşimiz ters bir anlayışla o ifadeyi Peygambere hakaret ediyor diye anlıyor..
Allah akıl fikir versin…