Sembol sporcumuz Naim Süleymanoğlu’nun kardeşleri Rahim ve Muharrem, “Naim sayesinde güzel günler gördük. O bizim hürriyetimize kavuşmamızı sağladı. Kendisine minnettarız” dediler.

Sembol sporcumuz Naim Süleymanoğlu’nun kardeşleri Rahim ve Muharrem, “Naim sayesinde güzel günler gördük. O  bizim hürriyetimize kavuşmamızı sağladı. Kendisine minnettarız” dediler.

Rahim ve Muharrem Süleymanoğlu ile yıllar önce kavuştukları Türkiye, Hürriyet ve Naim üzerine bir söyleyişi yaptık. İlk sorumuzu Rahim Süleymanoğluna yönelttik.

-Bulgaristan’da nerede yaşıyordunuz?

-Kırcaali’nin Mestanlı Kasabasında yaşıyorduk.

-Kaç kardeşsiniz?

-Biz üç kardeşiz, en büyükleri benim, en küçüğümüz Muharrem.

-Rahim, kardeşiniz Naim’in çocukluğunu sizden dinleyelim isterseniz?

-Çocukluk günlerimizde kardeşim Naim ile güreşirdik. Naim çocukluğunda da çok kuvvetli idi. Beni yenerdi. Halter çalışmak için büyük bir arzusu vardı. Bizde onun bu kabiliyetini hisettik, teşvik ettik ve o da sonuçta başarılı oldu.

-Muharrem, Bulgaristan’da iken sen sporla uğraştın mı?

-Evet. Profesyonel sporcu olarak Halter ile uğraştım.

-Muharrem günün birinde Türkiye’ye geleceğiniz hiç aklınızdan geçmiş miydi?  

-Bulgaristan’da Türkiye hasreti ile yanar tutuşurduk adeta ama gelebilme umudumuz yok gibi bir şeydi. Fakat Naim Ağabeyim Türkiye’ye iltica etmemiş olsaydı, herhalde gelmemiz çok zor olur ve bir hayal olarak kalırdı.

-Bulgaristan’dan yıllar önce Türkiye’ye gelirken son saatlerde neler yaşamıştınız?

-Apartman konu komşu eve dolmuştu. Ama akrabalarımızın hepsine haber verememiştik, onlarla vedalaşamadık. Saat 07.00’de Bulgarlar gelmişti beş altı araba. Bizi ayrı arabalara bindirmişlerdi. Sonra sınıra kadar bize eşlik etmişlerdi.

-Muharrem, Naim Ağabeyin o yıllarda Türkiye’ye iltica etmeseydi bu kadar başarılı olabilirmiydi?

-Naim Ağabeyim yıllar önce Türkiye’ye iltica etmemiş olsaydı, dediğiniz gibi Olimpiyatlardaki ve çeşitli Dünya Şampiyonlarındaki başarılarını belki de elde edemezdi. Türkiye’de kendini iyi imkanlar içerisinde daha da geliştirdi. Spor adına en büyük başarılarını Ayyıldızlı forma altında elde etmiş oldu. Cep Herkül’ü unvanını burada almıştı. TIMES’e yine burada kapak olmuştu.

-Muharrem, Bulgaristan’da iken Türkiye kelimesi sizin için nasıl bir anlam taşıyordu?

-Türkiye kelimesini duyunca yüreğim bir hoş olur, kelimeler ile ifade edemeyeceğim bir güzel duyguya kapılırdım. Türkiye kelimesini Bulgaristan televizyonunda işitince inanamazdım. O günlerde Bulgaristan’da iken vatanımızın, görüntülerini Bulgar  televizyonunda görünce Türkiye anavatanımız bize bir hayal gibi geliyordu. Bizim için erişilmesi güç bir olaydı. Fakat sonunda anavatanımıza gelerek görmek ve yaşamak bizlere de nasip oldu. Anavatanımız orada televizyondan seyrettiğimizden daha çok güzelmiş.

-Muharrem, Rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın Ağabeyin Naim Süleymanoğlu’na çok yardım ettiğini söyleniyor. Bu konu ile ilgili neler söylemek istersiniz?

-Evet doğrudur. 1980’li yılların ortalarında Bulgaristan’da sosyalist bir yönetim, Türkiye’de ise Turgut Özal rüzgarı vardı. Rahmetli Turgut Özal büyük bir parayı gözden çıkararak temin ettirdi. Ve Naim Ağabeyim’in 1988 Olimpiyatlarında yarışmasını sağladı. Türkiye büyük açılımları onun sayesinde gördü. Türkiye’ye gelmeseydik, Naim Ağabeyim ve ailesi olarak biz şuandaki konumumuz da olmayabilirdik. Özgürlüğümüze kavuşmamızda da bizlere çok faydası olmuştu. Rahmetli Cumhurbaşkanımızı her zaman saygıyla anıyoruz.

-Rahim kuvvetli ve sportif görünen bir vücut yapısına sahipsin. Bulgaristan’da iken sporla uğraşıyormuydun?

-Bulgaristan’da oturmuş olduğumuz Mestanlı’da stadyumun yanında büyümüştüm. Daima stadyuma top oynamaya giderdim. Arkadaşlar ile amatörce güreşirdim. Güreşirken hep başarılı olurdum. Ayrıca sürekli koşardım. Kısacası spor yapmayı çok severdim.

-Rahim, yıllar önce uçaktan  indiğinizde o an neler hissetmiştin.Türkiye’yi nasıl buldun?

-Uçaktan inerken Bayrağımızı tutarak inmiştim. O an vatanımıza kavuştuğumuzda kelimeler ile ifade edilemeyecek bir duyguya kapıldım. Türkiye’nin ülkemizin ne kadar güzelliklere ve zenginliklere sahip bir yer olduğunu gözlerimle görüp anlamış oldum.

-Bu konuşma için ikinize de teşekkür ederiz.

-Bizde teşekkür ederiz.