Kurban Bayramı vesilesi ile Hz.İbrahim Peygambere ve O’nun insanlığa getirdiği mesaj neydi bir bakalım istiyorum. Onun getirdiği mesajları değil, bir gazete makalesine sığdırmak, ciltlerle kitaplara bile sığdırmak mümkün değildir..

Kurban Bayramı vesilesi ile Hz.İbrahim Peygambere ve O’nun insanlığa getirdiği mesaj neydi bir bakalım istiyorum. Onun getirdiği mesajları değil, bir gazete makalesine sığdırmak, ciltlerle kitaplara bile sığdırmak mümkün değildir..
Değerli okuyucular…
Din adına konuşan herkes Kur’an’dan konuşmalıdır. Önce Kur’an-ı Arapçasından okuyup, vaaz ve nasihatı bir takım aslı var yok rivayetlerden yapmak dine vurulan en büyük darbedir. Onun için Kur’an’da ismi geçen şahsiyetlerden bahsederken de yine Kur’an-ı konuşturmalıyız. Ve onun söyledikleri ile iktifa (yeteli ) etmeliyiz.
Hz. İbrahim (as) çok büyük bir kişilik… Kur’an’da en çok ismi anılan ikinci Peygamberdir. Tam 69 Kur’an ayetinde ondan bahsedilir. Tabii ki bu onun önemini gösteren en mühim hatırlatmadır.
Hz.  İbrahim Peygamberin önemi yalnız Kur’an’ la anlatılmamış, bütün semavi dinlerde, ilahi metinlerde O’na büyük önem verildiğini okumaktayız. Onun için Hz.İbrahim (as) üç semavi dinin zirve noktasındaki Peygamberdir. O, semavi dinlerin babası/atası ünvanını çoktan hak etmiş bulunmaktadır. Bu konuda F.Razi şunları söyler: “Bütün taifeler ve dinler onun faziletini ittifakla kabul etmişlerdir. İslam öncesi Mekke Arap müşrik toplumu bile O’nun faziletini kabul edip, kendilerini onun neslinden bilim onunla övünüyorlar. (Razi  4/33)
Hırıstiyanların bu konudaki kabulleri hiçde aşağı değildir. Bir İncil ayetinde St.Paul Romalılara yazdığı mektupta şöyle der. “Abraham hepinizin babasıdır. Hz.İbrahim ve neslinin dünyanın varisi kılındığı, bu verasetin kanun yolu ile olmayıp, iman ve ameli Salih sebebiyle olduğu” ifa- de edilir.
Kur’an-ı Kerim’de Hz. İbrahim (as) ile ilgili bir sure bulunduğu gibi (14.sure) yüce kişiliği ile alakalı bir çok ayet vardır. Kur’an’da iki Peygamber örnek gösterilerek onlara uymamız ve onlarda bizim için “güzel örnekler” olduğu bildirilir. Bu iki Peygamber, birisi Hz.İbrahim, diğeri de son Peygamber Hz.Muhammed (as) dır. (Mümtehıne 4 ve Ahzap 21)
Kur’an’ın bir çok ayetinde, başta Hz.Muhammed (as) olmak üzere Hz.İbrahim’den sonra gelen Peygamberlere İbrahim’in dinine, yoluna uymaları emredilir.
Nahl suresi ayet 120, 121, 122 ve 123. ayetler Hz. İbrahim’in diğer Peygamberler yanındaki konumunu ne kadar güzel açıklar. “Şüphesi İbrahim, Allah’a itaat eden Hakk’a yönelen bir ön- der idi. Allah’a ortak koşanlardan değildi. Onun nimetlerine şükreden bir önderdi. Allah onu seçmiş ve doğru yola iletmişti. Ona dünya da iyilik verdik, Şüphesiz o ahirette de Salihlerdendir.
(Ey Muhammed) sonrada sana  “Hakk’a yönelen İbrahim’in dinine uy. O asla müşriklerden değildi” diye vahyettik.
Yine Kur’an’da sıkça tekrarlanan “İbrahim’in dinine uyun” (Ali İmran 95) ayetine göre Hz.İbrahim’den sonra gelen bütün Peygamberler ve tüm insanlık O’nun getirdiği inanç, ibadet ve insanlık öğretilerine uymakla emredilmektedirler. Bugün bir Müslüman olarak yapmakta olduğumuz bütün ibadetler Hz.İbrahim’den bize gelmiş kulluk öğretileri olduğu gibi, özel ve genel hayatımızda yapmakta olduğumuz bir çok iyilik ve güzellikler de bize on-dan miras olarak kalmıştır.
Kimi din ve Kur’an cahili insanlar bütün bu Kur’an gerçekleri ortada iken, “Hz.Muhammed’in şefaati olmadan Hz.İbrahim’in bile cennete giremeyeceğini” söylemek gafletinde bulunabilmektedirler. Kur’an’da açıkca Hz.Muhammed’e de “İbrahim’in dinine  uy..” (Nahl 123) diye vahiyle emredilmişken, ilklerin babası sıfatını almış bir Peygamberin başka bir peygamberin şefaatine ihtiyacı olduğunu söylemek en büyük bir cehalettir.
Zaten Kur’an’da Hz. Muhammed’in (as) Hz.İbrahim’in dinine uyduğunu söylemesi emredilir. “Deki.! şüphesiz Rabbim beni doğru yola, gerçek dine, Hakk’a yönelen ve asla puta tapanlardan olmayan İBRAHİM’in  dinine ulaştırdı” Enam 161)
Bu konuya devam edeceğiz..)