Geçtiğimiz hafta evinde lider Balıkesir’i ağırlayan ve evinde aldığı ilk mağlubiyetle rakibine şampiyonluk turu attırarak 1. Lige uğurlayan İnegöl- spor play-of’a kilitlenirken, ilk yarıda evinde kendisine adeta ecel terleri döktüren ve 3-3’lük maçta son dakikalarda beraberliği kurtardığı Denizli Bele-diyesi takımına konuk olduğu maçta rakibine verdiği 3 puanla bu sefer Denizli Belediyesini 3. Lige uğurladı.
Rakip Denizli Belediyesi grubumuzda iyi top oynayan, evinde başarısız ancak deplasmanlarda sürpriz puanlar toplayan bir ekip. Mütevazi kadrosuyla mücadele ederken, tüm çabalarına rağmen daha tecrübeli olan ve düşmeyi ve çıkmayı iyi bilen köklü bir İstanbul kulübü olan Gaziosmanpaşa’nın fikstürde son sırada iken ve herkesin düştü dediği bir konumdan teknik heyet değişikliği ve 3-4 tane akıllı takviye ile başladığı ikinci yarıda inanılmaz bir çıkış yaparak, özellikle komşu İstanbul takımlarından topladığı puanlarla kümede kalmayı becerirken, son maçta Alanya’yı deplasmanda yenerek bitime bir hafta kala kümede kalmayı garantilemesi sonucu, İnegölspor’u yenmesine rağmen küme düştü.
İnegölspor camiası bu İstanbul kulüpleriyle yıllardır aynı grupta mücadele ederken, İstanbul kulüplerinin aralarındaki maçlarda neler yaptıklarını yaşayan bir camiadır. Denizli Belediyesi bunları bilir mi bilemem. İnegölspor için bu maç bir formalite maçıydı. Önümüzdeki hafta evinde son maçını ilk yarıda deplasmanda berabere kaldığı Kızılcahamam ile oynayıp, gruptaki maçlarını tamamlayacak. Bu maçtan sonra tüm dikkatini play-of’a verecek. Play-of’ta bizim grubumuzdan rakipleri belli oldu. Y.Malatya-Tokatspor ve Bayrampaşa, diğer gruptan Polatlı-Tepecik A.Ş.-Fethiye, Hatayspor veya Nazilli Belediyesi takımlarından birisi. Görüldüğü gibi bu sekiz takımdan sadece birisi 1. Ligi kucaklayacak. Bu şanslı takım kim olacak dersek; doğrusu bu tecrübeli ve köklü sekiz takımın hepsi iddialı, her şey olabilir. Bu sekiz takıma bakınca, ilk yarı sonunda şampiyonluk için büyük bir avantaj yakalayan İnegölspor’un devre arasında 2-3 tane doğru transfer yapmış olabilseydi, şampiyon olması işten bile değildi.
Gerçekten gerek topladığı puanlar, gerekse ikinci yarı fikstürü ve de deplasmanda Tokatspor galibiyeti ile başlayınca grubumuzda şampiyon olarak 1. Lige çıkmasını bekliyorduk. Ancak İnegölspor devre arasında ara transferde önceki yıllarda yaptığı hataları yapınca, devre arasında aldığı 5 oyuncu ile güçlenmek yerine zayıfladığını gördük. Buna kaleci Sofu’nun 3. Ligdeki performansından uzaklaşması da eklenince, ligin bitimine 3 hafta kala şampiyonluğa havlu atmak zorunda kaldı. Devre arası takviyelere baktığımızda, İnegölspor alt yapısından yetişen ve son olarak Bozüyükspor’dan Körfez Kulübüne transfer olup orada Körfez Kulübünü düşme potasına getiren kadroda yer alan Kemal Hastürk ve Ferit’i kadrosuna katan İnegölspor, ayrıca Engin ve Çağdaş ile Gökhan’ı da nokta atış diye taraftarlarına lanse etti. Bu oyunculardan Kemal Hastürk üç yıldan beri İnegölspor’un müdafaasının ortasında kaptan olarak bir istikrar abidesi haline gelen kaptan Mustafa Vargel’in yerine monte edilirken, kaptanı sağbeke attı. Kaptan Mustafa Vargel mevcut fizik yapısıyla ve ağırlığı ile sağ bekte eriyip giderken, burada etkili oynayan sağ bek Eray’da formasını kaybetti. Daha sonra zorunlu olarak yerine dönen Eray bu sefer bir türlü motive olamadı. Orta sahada İnegölspor’u ağırlaştıran ve forvetini etkisiz bırakan Deniz’in yerine Çağdaş’ın monte edilmesi problem olmazken, 2. Ligin en etkili sağ kanat oyuncusu İlhan Depe’nin yerine Ferit Erişçi’nin monte edilmeye çalışılması tam bir fiyasko oldu. Bu operasyonlar ve değişiklikler İnegölspor’un ilk yarıdaki takım kurgusunu altüst etti. Kaptan Mustafa’nın dışarıda kalması takımın bütün düzenini ve güvenini sarstı. Bunun sonucunda da grubun şampiyonluktaki en avantajlı takımı İnegölspor bu avantajını kullanamazken, hiç beklenmeyen bir şekilde şampiyonluğa 3 hafta önce havlu attı. Bu gerçekleri İnegölspor’u 18 yıldır izleyen ve maçlarını yorumlayan, futbolun içinden gelen uzun yılların futbol tecrübesiyle ikinci yarıda sürekli yazdım. Ancak teknik heyetimiz aynı nakarat devam etti. Bu saatten sonra play-of’a bakacağız. Ancak bu sezondan gerekli dersler çıkarılmaz ve aynı mantalite ile play-of’lara gidilirse, ikinci bir hayal kırıklığı yaşanabilir. İnegölspor maddi ve manevi yönden örnek bir kulüptür. 1. Lige yakışır.
Sonuç olarak; İnegölspor sezon başında hedeflediği play-of’a kalma başarısını gösterdi. İnegölspor’un bu başarısını alkışlıyorum. Ancak sezon başında kuralar çekildikten ve grubumuzdaki takımları izlemeye başladıktan sonra İnegölspor’un play-of’tan önce şampiyonluk şansının olduğunu sürekli yazdım. Gerçekten İnegölspor devre arasında mevcut takımını doğru bir şekilde takviye edebilseydi şampiyonluk ipini göğüsleyen İnegölspor olurdu. İnegölspor’un devre arasında yapması gerekeni rakibi Balıkesir yaptı. Mevcut takımlarına kaleci Ahmet Şahin ve santrafor İlyas’ı alarak az fakat öz transfer yapınca ipi göğüsledi. Bu iki oyuncu Balıkesir’i ikinci yarıda uçurdular. Bu sezonun birinci etabı bitti. Şimdi sıra play-of’ta. Bu finallerin nerede olacağını bilmiyoruz. Yakında açıklanır. Nerede olursa olsun taraftarlarımız takımlarını yalnız bırakmaz. Teknik heyetimiz Denizli’de Sofu-Mümin-Raif-ve İlhan Depe’yi dinlendirdi. Play-of için yeni bir hazırlık dönemine giriyor. Yönetim, teknik heyet ve oyuncularımız kalan tek alternatifleri play-of’tan zaferle çıkmaları gerekiyor. 1. Lige sadece 3 maç var. Bunların üçü de ayrı ayrı birer final niteliği taşıyor, kaybeden evine dönecek. Fizik, kondisyon, moral ve motivasyon üst seviyede olmalıdır.
Haydi İnegölspor, sezon içerisinde avucunun içerisinden kaçırdığın şampiyonluğu bu sefer play-of’ta yakala ve tarihe geç. Şampiyon olursanız İnegölspor’un tarihine altın harflerle yazılırsınız. Aksini biliyorsunuz. Şampiyon olmak daha güzel. İnanmak başarmanın yarısıdır. İnegölspor’un play-of’ta başarılarını yazmak dileğiyle…
