Spor Toto 2. Lig Beyaz Gruptaki mücadelesinin son üç maçını yenilgi ile kapatarak şampiyonluk yarışının gerisinde kalan İnegölspor, Bursa Atatürk Stadında oynanan Ziraat Türkiye Kupasındaki tarihi maçta varlık gösteremezken, bu hezimeti ileride kimsenin hatırlamak istemeyeceğini düşünüyorum. Gece maçı olmasına rağmen ilginin oldukça fazla olduğu ağabeyi-kardeş mücadelesinde, İnegöl’den gelen 1500’e yakın taraftar ile yaratılan mükemmel havayı sahadaki futbol bozmuş oldu. Mücadele edilen kadro yapısıyla oyunu kendi alanında kabul edip, rakibin üzerine gelmesi için her türlü zemini sunan İnegölspor’a sergilediği mücadele yakışmadı. Teknik Direktör Mehmet Bulut’un kafasında, bugün oynayacağı Aydınspor maçı daha ağırlıklı olmuş olacak ki, farklı bir kadro ve oyun sistemi ile mücadele etti. Bu vesile ile Bursaspor’a çok rahat oynama izni verilmiş oldu. Kupada Kasımpaşa ve Gaziantep takımlarını eleyerek kamuoyunda yaratmış olduğu havanın adeta buz kestiği mücadelede, Bursaspor’un üstünlük elde etmesini sağlayan unsurun, tamamen İnegölspor’un sahadaki korkak futbolundan kaynaklandığını söylemek istiyorum. Evet, Bursaspor güçlü bir takım. İnegölspor’u yenmesi de gayet doğal. Ancak asıl can sıkan bu maçta ortaya çıkan tabloda düşülen acizliktir. Korner atma yarışının yaşandığı maçta Bursaspor’un tek kale oyunu maçın geneline yansıdı. Formsuz Gökhan Güleç’i forvette tutup, defansı 5’leyip, orta sahanın ileriye katkı sağlaması yerine, defansa yardım etmesi, Bursaspor adına maçın ilk yarıda bitmemiş olması tamamen beceriksizlik ve şansızlıktan ibaret olduğunu düşünüyorum. Koca 45 dakikada rakip kaleye bir kez dahi gitmeden maçın birinci bölümünü bitiren İnegölspor’u izlerken, inanın üzüntü duydum. Maçın ilk yarısında buldukları önemli pozisyonları kaçıran Bursasporlu futbolcular, ikinci yarıda işi şansa bırakmadı. Kendi alanında kalmaya devam eden İnegölspor karşısında, Murat Yıldırım’ın ceza sahası dışından filelerle buluşturduğu golle 1-0 öne geçmesi kesinlikle sürpriz değildi. Bu golden sonra İnegölspor biraz kıpır- dandı ise de, Bursaspor defansını geçmekte zorlandılar. Teknik Direktör Mehmet Bulut’un ilk yarıda sahaya sürmesi gereken kadroda olması gereken Eray, Mehmet ve Cem’i oyuna alması maçın gidişatını değiştirmedi. Maçın 80. dakikasında oyuna giren 16 yaşındaki genç Enes, aklı ve şansı ile birlikte İnegölspor defansının hataları ile birlikte 82. ve 86. dakikalarda attığı iki golle 3-0 gibi bir farkın ortaya çıkmasını sağlayarak adeta maçın kahramanı oldu. Bursaspor’un güç yapısı ve sahasındaki avantajı nedeniyle alınan skoru çok fazla abartmamamız gerekiyor. Benim üzerinde durduğum şey, hayal kırıklığı futboldur. Bursa’daki derbiye yakışmayan bir futbol sergileyen İnegölspor’un böylece yalancı baharı andıran kupa macerası dramatik bir şekilde bitmiş oldu. Takımlarını desteklemeye gelen İnegöllü sporseverlerin, üzüntülü bir şekilde döndüklerine inanıyorum. Görünen şu ki; İnegölspor’da gelecek çok parlak görünmüyor. Ligde ardı ardına 3 maçını kaybedip, kupada Bursaspor karşısındaki mücadelesi ile sıradan bir takım konumuna düşmüş olan İnegölspor için zor günler devam ediyor. Pazartesi gü-nü Aydınspor ile oynanacak olan ilk yarının son maçı ile birlikte uzun bir ara dönem yaşanacak. Temennim bu yarının son maçının galibiyetle sonuçlanması ve grupta ilk 5 arasında kalmak için ümitleri ikinci yarıya taşınmasıdır. Var olan zamanın mutlaka iyi değerlendirilmesi gerekmektedir. İkinci yarının çok daha zorlu geçeceğine göz önüne alarak, İlhan Korkmaz Başkanlığındaki yönetim kurulunun takım üzerinde doğru değerlendirme yapması gerekiyor. Durum ortada. İkinci ya- rının boş geçmesi istenmiyorsa, iş işten geçmeden yapılması gerekenler acil olarak yerine getirilmelidir. Saygılarımla…