Geçtiğimiz hafta yeni teknik heyeti ile Nazilli Belediyesini zorlu bir mücadeleden sonra yenen ve Pazar günü Bursa Timsah stadında Bayburt’tan 2-0 yenilgi ile dönen 8 puanlı Bursaspor ile oynayacağı Bursa derbisi maçına moralli hazırlanan İnegölspor, İnegöl’den kendi özel araçlarıyla giden taraftarlarımızla birlikte yaklaşık 4000’e yakın taraftarının müthiş desteği önünde ayrıca bir bu kadar Bursaspor taraftarı önünde Avrupa standartları ölçüsünde bu mükemmel statta oynadığı bu derbi maçında stadın müthiş ambiyansından mıdır, başka bir sebepten midir inanılmaz derecede kötü oynayarak hiç beklemediğimiz ve sezon boyunca unutulamayacak kötü ve etkisiz oyunu sonucunda aldığı mağlubiyetle transfer tahtası kapalı 3 tecrübeli ve 8 genç takım oyuncusu ile oynayan rakibi ile fikstürde yar değiştirdi. Bu iki takımın kadrolarına bakıldığında bu derbi maçı sezon başından bu yana aldığı istikrarsız ve kötü sonuçlar alan İnegölspor’umuz için unutulmayacak çok düşündürücü bir maç oldu.
Rakip Bursaspor, Süper Ligde Trabzonspor’dan sonra Anadolu futbolunda şampiyon olup yeni bir çığır açan, yıllarca Bursa’da 3 büyüklerin korkulu rüyası olan Bursaspor, İbrahim Yazıcı başkanlığında yaşadığı bu şampiyonluktan sonra geçmiş tüm borçlarını sıfırlamış ve yeni gelecek yönetimlere kasasında 20 milyon dolarla birlikte borçsuz bir kulüp bıraktı. Ancak daha sonra gelen yönetimlerin yanlış icraatları ve yanlış transfer politikaları yüzünden şampiyon takımdan satılan star oyunculardan elde edilen 90 milyon Dolar gelire rağmen, kısa süre içerisinde borç batağına saplanmış ve hızla önce 1. lige daha sonra 2.lige düşerken tam 2. dönem transfer tahtası kapanarak 1 katrilyon 59 milyar TL borçla bu sezona elinde kalan Enver Cenk Şahin-Hasan Ayaroğlu ve Kubilay ile birlikte elindeki alt yapı gençleriyle 2.ligde mücadelesini sürdürüyor. Geçtiğimiz hafta hiç galibiyeti olmayan Bayburt’a 2-0 yenilerek 8 puanla fikstürün 16’ncı sırasında evinde o muhteşem timsah stadında İnegölspor’u ağırladı. Rakipler hediye etmezse hiçbir maçı kazanacak güçleri yoktu. Maça çıktılar. 8 kişi ile kapanarak ileride Kaptan Enver Cenk Şahin’i bırakarak iki açıklarını dahi beklerinin önüne çekerek acaba bir beraberlik alır mıyız hesabı yaparken, tecrübeli rakipleri karşısında canlarını dişlerine takarak iyi mücadele ettiler ve İnegölspor’un tecrübeli oyuncularının kişisel hatalarından buldukları 2 golle maçı kazandılar. Bu gençleri kutlamaktan başka yapacak bir şey yok. Bursaspor’u tebrik ediyorum. Aldıkları bu altın değerindeki 3 puanla İnegölspor’la yer değiştirerek 14. sıraya oturdular.
İnegölspor’a gelince teknik heyet maça kalede Emre, geride Medeni-Yusuf Ziya-Hamza-Orhan, ortada Furkan-Yılmaz-Bahadır, ileride Niyazi-Ersel-Umut tertibiyle çıktığı maçın geride olmasına rağmen 80 dakikadan sonra Bahadır-Medeni ve Umut’u oyundan alarak yerlerine Emir-Taylan-Arda’yı oyuna aldı. Maça hızlı başlayan temsilcimiz 8’nci dakikada Furkan’la yakaladığı mutlak bir pozisyonu gole çeviremeyince dönen topta ceza yayı üzerinde Yılmaz’ın seyrettiği bir pozisyonda rakip takımın en dirençli oyuncusu Kubilay’ın sert vuruşu Ağlarımıza gitti. Bu gol İnegölspor’u ateşleyeceğine adeta dağıttı. Bu dakikadan sonra rakip genç kadrosunun 8 kişiyle zaman zaman 10 kişiyle duvar ördüğü müdafaalarını açıklardan çözmek yerine ortadan delmeye çalışan oyuncularımız. Bu duvarı bir türlü aşamadılar. Rakip ceza alanına kadar taşıdıkları topları sürekli genç ve tecrübesiz rakiplerine kaptırdılar. Takımımızda Ersel’in dışında savaşan mücadele eden oyuncumuz yoktu. Bu maça kadar özellikle İnegöl’deki maçlarda iyi oynayan ve ilerisi için umut vadeden genç Furkan Özyapı için nazar değmesin böyle oynamaya devam ederse hem kedisi hem de kulüp kazanır dedim. Ancak bu maçı izledikten sonra maçın tamamında inanılmaz derecede kötü ve etkisiz oynayan kaptığı veya aldığı her topu heba eden çimlere gömen Furkan ve takımımız adına çok üzüldüm. Buraya kadar iyi bir grafik çizen bu gencin bu kadar kötü oynamasına izleyen herkes gibi bende çok şaşırdım. Bu maçta sadece Furkan değil tüm takımımız inanılmaz derecede kötü oynadı. Bu muhteşem statta ve muhteşem ambiyansta takımımız doğru oynamadı. Akıl almaz kişisel hatalar yaptılar. Sol kanatta Umut, sağ kanatta Niyazi karşılarında oynayan tecrübesiz gençleri bir kez olsun çalımlayıp orta yapamadılar. Bunlarla birebir kalınca akıl almaz bir şekilde geriye döndüler. Defalarca kanatlarda yakaladıkları topları ortalayamadılar. Attığımız frikikler havaları dövdü. Ceza alanı içerisinde yakaladığımız topları kaleye dürtemediler. Bunu Bahadır-Furkan-Umut-Niyazi ve Ersel maalesef yapamadı. Yediğimiz gollere gelince birinci golü yukarıda yazdım. Penaltı golü kargaları güldürecek teknik heyet ve tribünleri ise çıldırtacak cinstendi. Bursaspor’un sağaçığı sağdan ceza alanımıza girerken yanında Yusuf Ziya ve Orhan vardı. Kalede Emre köşeyi kapamış bekliyordu. Bu oyuncuya hiç dokunmasalar ya auta çıkacak ya da kaleye vursa kalede Emre köşeyi kapamış kucağına giderdi. Bizim müdafaa ne yaptı bu çocuğu yere bastırarak düşürdüler. Sonuç penaltı ve galibiyet golü. Dakika 61 geriye uzatmalarla birlikte tam tamına 35 dakika vardı. Beraberlik hatta galibiyet golleri de gelebilirdi. Ama olmadı. Çünkü takımımız baştan sona kadar tel tel döküldü. Tribünlerde kimler yoktu ki. Kurucu Başkanımız Hasan Bilge, diğer başkanlar yöneticiler şeref tribünündeydi. Takımımız onların hatırına daha iyi oynamalıydı. Tüm takımımız sanki böyle bir stat ve ambiyansta ilk defa oynuyormuş gibi şaşkın ve dağınık oynadılar. 2 metre önünde veya yanındaki takım arkadaşlarına pasları şut atar gibi attılar. Bu pasları alanlar bu topları kontrol etmekte sürekli zorlanıp çoğunu rakiplerine verdiler. Eğer varsa bu heyecan ve gerginlik neden? Bu kadar tecrübeli oyunculardan oluşan takımımız bu genç ve tecrübesiz takıma karşı neden başarısız olduğu gerçekten teknik heyetimiz tarafından üzerinde ısrarla durması gereken bir sorun olmalı. Takımımız karşısındaki gençlerden oluşan 9 kişilik duvarı aşacak bir çözüm bulamayınca kalemize 3 tane şut atan Bursa spor 2 golle maçı aldı.
Sonuç olarak sezon başından bu yana başarısız sonuçlar alan ve teknik heyet değişikliğine giden temsilcimiz Nazilli galibiyetinden sonra Pazar günü oynadığı bu Bursa derbisi maçında 2 dönem daha transfer tahtası kapalı olan 8 puanlı genç takım oyuncularıyla maçlara çıkan Bursaspor’u farklı yenmesini beklerken maalesef oynadığı etkisiz ve kötü oyunla bir puan dahi alamadan 4000’e yakın taraftarını büyük bir hayal kırıklığına uğratarak sahadan bir kez daha boynu bükük ayrıldı. Bu muhteşem statta çimlere gömdüğü 3 altın puanı umarım ileride aramaz. Bu maç geride kaldı. Ancak bu maçtan gerekli dersleri çıkarmak gerekiyor. Önümüzdeki hafta Cumartesi günü evinde ağırlayacağı 14 puanlı 4 galibiyeti 2 beraberliği 5 yenilgisi olan attığı 12 gole karşılık 14 gol yiyen -2 averajlı Afyonspor’u yenmek zorunda olduğunu idrak etmeli ve Bursa maçında oynadığı oyunun tersine daha etkili ve doğru bir taktikle daha iyi oynamalıdır. Bunu yaparken 10 puanla fikstürün alt sıralarında olmasına rağmen Bursaspor maçına arkasından gelen Kurucu Başkanımız değerli büyüğümüz Hasan Bilge ve diğer başkan ve idarecilerimiz ile birlikte 4000’e yakın taraftarına izlettirdikleri o kötü ve dağınık futbolu düşünüp kafalarında değerlendirmeleri gerektiğine inanıyorum. Umarım Afyonspor’u güzel bir oyunla geçeriz. Bu duygu ve düşüncelerle İnegölspor’umuzun Afyon maçı galibiyetini yazmak dileğiyle, başarılar diliyoruz.
“BAŞKA İNEGÖL SPOR YOK”