İnegölspor’un Samsun deplasmanında aldığı mağlubiyetle aslında play-off şansı zora girmişti. Fakat kalan 11 haftada bu umudun sürmesi için acaba sürpriz olur mu şeklinde hafızlarda sorular geçmiyor değildi. Fakat bana göre bu rüyanın sonu geldi. Artık bizim Play-off işimiz mucizelere kaldı ve bu mucizenin gerçekleşmesi çok zor. İnegölspor iç sahada Samsun, Sarıyer, Kastamonu ve Sakarya’ya mağlup oldu. Fakat bana göre bu takımların içinde en iyisi, en sakini ve doğru oynayanı Keçiörengücü. Fakat lobi olarak bu işin neresinde kalırlar, onu da ilerleyen haftalarda göreceğiz. Maçın başında ilk yarının sonuna kadar özelikle hem sağ kanat hem de sol taraftan çok etkili bindirmeler yaptılar. Orta sahadan geldiklerinde ağzımız yüreğimize geldi ama net gol vuruş konusunda ciddi şanssızlık yaşadılar. Orta alanda Bursa hem de yeşil Bursa çıkışlı Burak Aydın, adeta futbol resitali sundu. Bizim maç analizcileri nasıl bu oyuncuyu görmediler yazık. İlk yarıda rakibin istek ve arzusu golle sonuçlanmayınca, 2. yarıda İnegölspor daha cesaretlendi ve daha da rakibin üstüne gitmeye başladı. Bunlardan birinde Osman rakibini hataya zorlayınca savunmadan hata geldi ve golü de bu anda bulduk. Golden 3 dakika sonrasında Yasin Görkem atılınca da ipler tekrar Keçiörengücü takımının eline geçti. Çok iyi zamanda golü buldular. 2. golüde söke söke kalemize attılar. Savunma gününde değildi. Kırmızı kart planlarımız bozdu. İlerde Yaşar istediği topları alamadı. İndirdikleri de heba oldu, gitti.
Sonuç olarak, kimsede bu mağlubiyeti hak etmedik diyemez. Çünkü İnegölspor olarak kapasitemiz bu kadar. Bu arada Keçiörengücü takımına maç sonunda gösterilen tepkilerde yanlış. Hiç yoktan düşman kazanmak. Bize zarar verir. Bükemediğin bileği öpeceksin. Bu takım lider olmuş ve gördük ki, bedava liderde olmamış. Doğru hamle, doğru yapılanma ve sahaya konan bir karakter yapısı. İnanın Keçiörengücü bizim kadar para harcamamıştır transferde ama işte dediğimiz gibi taşlar doğru oturmazsa, ne yapsan boş. Şimdi hafta içi Sarıyer ve akabinde içerde Hacettepe maçı var. 5. sırada Kastamonu ile aramızdaki puan farkı da 13. Yani 5 maç yenilip bizim kazanmamız gerek. Buda şunu gösteriyor, kalan 10 maçta artık hayale ve gaza kapılmadan, bazı gerçekleri görmek. Nedir o gerçekler? Oynamayan oyuncuları oynatmak, mevcut borcu asgariye indirmek ve kulübün mali tablosunu iyice ele almak. Bunu da başta Eşref başkan ve yönetim kurulu çözecektir. Soruyorum; bu kadro ile önümüzdeki sezon devam etsek ne olur? İnegölspor’un mali yükü artar. Peki mali yükü göze aldık. Bu takım hedefe yani 1. Lige ulaşır mı? Çok zor. Öyleyse yeni bir yapılanma ve önümüzdeki sezon planlamasını en doğru şeklide hayata geçirme son şansımız. Çünkü bizim için bundan öte gelecek yok. Birde İnegölspor takımının sahadaki mücadelesini bu maçta gördük. Onlarda kendilerini kesecek bir oyuncu olmadığını, kadroyu garanti olarak görüyorlar. Yedek kulübesinde olan isimler zaten öylesine kadroya alınmış gibi. Bunları artık sahada görmemiz gerek. Zaten oynayan oyuncuları sezon başından beri görüyoruz. Onların neler verecekleri belli. Kalede, savunmada, göbekte, kanatlarda, altyapıdan çocuklara forma vermemiz gerek. Yoksa onlar transfer yapacaklar, birileri para kazanacak diye, birilerini mutlu etmenin anlamı yok. Söylüyorum; buradan kalede Mustafa’yı ne zaman göreceğiz, solda Yasin Yılmaz oynamalı, Selim Can bizde ne yapar, Ömer Faruk Çalışkan nerede, gören var mı? Altyapıda maç sonuçları manşetlerden inmiyor. Görelim bu formayı kim taşıyacak ya da taşımaya aday olanları. Yoksa artık Hacettepe’yi, Manisa’yı yenmişsin, Uşak’tan puan almışsın. Benim için bir şey ifade etmiyor. Ben önümüzdeki sezona bakıyorum ve de tahminim budur ki, tüm İnegöl camiası da benim gibi düşünüyordur…