Bugün yazımda farklı iki konuya değinmek istiyorum; birincisi dünyada yaşayan bütün insanların karınlarını doyurmak için en çok tükettiği ekmeyi sorumsuzca israf ediyoruz. Kış aylarında yoğun şekilde cadde ve sokaklarda çöplerden toplamış olduğumuz atık ekmek ve benzeri yiyecekleri yüksek kesimlerde yaşayan canlılara elimizin erdiğince ulaştırıp, insanlık vazifemizi yerine getirmeye gayret ediyoruz. Yaz aylarında ise hem boş zamanlarımı değerlendirmek, hem de spor amaçlı bisiklet veya motorumla caddeleri gezerek, görüldüğü gibi haftada bir veya iki çuval atık ekmek biriktirip, ormana götürüp, değişik patikalara bırakıp, hayvanların karınlarını doyurmuş oluyorum. Nereye kadar ömrüm yeterse, bu iş yapmaya devam edeceğim ama benim elim kolum her yere yetişmiyor. Bundan dolayı Allah rızası için ekmek israfına dikkat edelim.
Gelelim ikinci konuya; dünyada yaşanan baş belası koronavirüs her geçen gün azalacağı yerde, çoğalmaya başladı. Gelin görün ki çoğumuz kurallara uymuyoruz. Kapalı yerlerde, market, pazar gibi kalabalık yerlerde maske takmıyor, sosyal mesafeye dikkat etmiyor ve bunun sonucunda çevremizdeki masum insanları da riske atıyoruz. Neden bu duyarsızlık? İnanın anlamakta güçlük çekiyorum. Sonuç olarak, bana bir şey olmaz düşüncesi çok yanlış. Birde bu yetmiyormuş gibi maske takan bazı duyarsız, görgüsüz, ahlaksız vatandaşlar da virus olma ihtimali bulunan maskelerini yerlere atıyorlar. Ayıptır ve günahtır. Kul hakkıdır. Öbür tarafta bunun hesabını veremezsiniz. Lütfen tüm vatandaşlardan rica ediyorum; maskemizi takalım, kullandıktan sonra da maskemizi yerlere atmayalım. Sağlıcakla kalın…