Son günlerin tartışma konusu “KÜRTAJ” mecburen bizim de gündemimize girdi. Feminizm; (kadın erkek eşitliğinin temelini oluşturan ideoloji) düşüncesi dünyada yaygınlaştığından beri ülkemizde de bazı modern kadınlar tarafından güya kendi haklarını savunma adı altında sürekli gündeme getirilmektedir.

Son günlerin tartışma konusu “KÜRTAJ” mecburen bizim de gündemimize girdi. Feminizm; (kadın erkek eşitliğinin temelini oluşturan ideoloji) düşüncesi dünyada yaygınlaştığından beri ülkemizde de bazı modern kadınlar tarafından güya kendi haklarını savunma adı altında sürekli gündeme getirilmektedir. Her düşüncenin, ideolojinin ileri uçları çoğu kere bir sapmadır. Feminist düşünceli bayanlar “Kürtaj” konusunda sokaklara çıkıp “Bu beden benimdir, bedenime ne yapacağıma kimse karar veremez, elini bedenimden çek vs.” deyip duruyorlar.

Bu haddi aşan bağırıp çağırmalar, “Feminist” düşüncenin sapmalarıdır. Bunu diyen bir kadın sorumsuzluğa talip olmaktadır. Bunun derdi yalnız “Kürtaj” ile atmak istediği bebek değildir. O bu sözü ile serbest bir cinsel yaşam istemektedir.Çünkü “Kürtaj” denen hadise nihayetinde bir cinsel yaşamın ürünüdür..

Biz olaylara “din” açısından baktığımız için konuyu bu yönü ile gündeme getireceğiz. Bu gün dünyada yaşamakta olan bütün dinlerde “Kürtaj olayına mazeretsiz olarak cevaz veren bir din/inanış yoktur. Ehli kitap/Hıristiyan ve Yahudi kutsal metinlerinde “Öldürmeyeceksin” diye bir emir vardır. Bu emirle özellikle insan cinsinin anne karnındaki dahil bütün çeşitleri kastedilmiştir. Yıllardan beri batı kiliselerinin ve din adamlarının “Kürtaj” konusunda ki ısrarlı aleyhtarlıkları bundan dır.

İlahi dinlerin sonuncusu ve en mütekamili olan İslamın yüce kitabında Firavn dönemindeki çocuk cinayetleri ve cahiliye/İslam öncesi dönemin özellikle kız çocukları konusundaki olumsuz tutumlar bir çok ayette önemle vurgulanır..

Kur’an-ı Kerim’de Hz.Musa’ya tabi olan İsrail oğullarına nasihat edilirken, Firavn tarafından erkek çocukların kesilip/öldürülüp, kız çocuklarının yaşatıldığı özellikle belirtilir ve Allah’ın nimetlerini hatırlamaları istenir. (Bakara 49 ve İbrahim 6).

İslam’dan önceki cahiliye döneminde de bazı kabileler veya bazı insanlar kız çocuğu olmasını istemezler, bunu toplumda bir itibarsızlık sayıp o kız çocuğunu diri diri toprağa gömenlerin olduğu anlatılır. Nahıl süre-si 58-59. ayetlerde şöyle denilmektedir; Onlardan  biri kız/çocuğu ile müjdelendiği zaman, öfkelenmiş olarak yüzü kapkara kesilir. Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir. Onu aşağılık duygusu içinde kalarak yanında tutacak mı? Yoksa toprağa mı gömecek? (bunu düşünür durur) bakın ki verdikleri hüküm ne kötüdür!.

Gerek kutsal metinlerde ve gerekse din ve pozitif hukukçuların şiddetle karşı çıktıkları husus bilerek ve-ya cinsi arzuların serbestçe icra edilmesi neticesinde meydana gelen hamileliklerin “Kürtaj” yolu ile sonlandırılmasıdır. Yoksa bir tecavüz sonucu zorla meydana gelen veya annenin  ve ceninin hayatının tehlike arzettiği hamileliklerin 4-5 hafta gibi veya daha az bir süre geçmiş hallerde ise din ve hukuk buna zaten cevaz vermektedir.

Fakat sokakta istenen şey her türlü cinsel arzuları yapmak ve sonunda da hamile kalınırsa onu atmaktır. Zaten bugün de serbest olan Kürtaj budur. Ve bunun devamı istenmektedir.

Bu beden benim istediğimi yaparım, zina ederim, içki içerim, esrar kullanırım. vs. bu para benim istediğim gibi harcarım kim ne karışır? ifadeleri Allah’a inanan sorumlu bir insanın ifadeleri olamaz.

Bunları yapamazsın kardeşim çünkü insan denen varlığı yaratıp dünyaya gönderen ve Yüce yaratıcı  in-san varlığının değerleri olan eşyayı sana “Mülk” olarak değil emanet olarak vermiştir. Vücudun da, içinde ki ve dışındaki sahip olduğun her şey Allah’ın mülküdür ve Allah’ın emanetidir. Bu değerlerle seni imtihan etmektedir. Mülk süresi ayet 2. ayette şöyle buyrulur; O Allah ki, sizi sınamak ve hanginiz daha iyi/güzel işler yapacaksınız diye ölümü ve hayatı yarattı. O çok güçlüdür, çok bağışlayandır.

 

O BEDEN SANA O CAN SANA EMANETTİR. MEŞRU BİR MAZERET OLDAN KÜRTAJ YAPTIRAN KADIN  KATİL, ONA RAZI OLAN ERKEK DE SUÇ ORTAĞIDIR…