Aslında maç önünde hakemleri konuşmak pek alışkın olduğum durum değil. Fakat adeta sırat köprüsü üstünde olduğumuz bu haftalarda Ankaraspor maçına gelen Pembe gömlekli vicdansız bütün bunları yazmama sebep.
Rakibin üst sıralarda olması, bizim alt taraftan çıkma çabası içinde geçen mücadelede kadro olarak bir kaç eksiğin dönmesi ile İnegölspor sahada zaman zaman rakipten fazla pozisyona giren bazısında kendi beceriksizlikten, bazısı ise özellikle atılan gol ile son dakikadaki penaltı pozisyonunu ile gasp eden bir art niyetli hakem olmasa 3 puanı almamız içten bile değildi.
Maçın başlarında rakibin yakaladığı 2 net pozisyonda kaleci Emre müthiş çıkartarak takımı ayakta tutarken, ne yazık ki yediği talihsiz golle de galibiyetin kaçmasına neden oldu. Takım olarak oyunun oldukça fazla bölümünde iyi mücadele ederek bana göre galibiyeti hak ettik.
Oyuna sonradan giren Emir Bahadır Taylan hücum anlamında takımın ileri çıkmasında etkili oldular. Fakat son vuruşlardaki beceriksizlik ya da şanssızlık önümüze koca bir duvar örmüş oldu. İlk yarı boyunca şanssız maçlar oynadık. Kimini biz takım olarak pozisyon açısından değerlendirmedik. Kiminde ise pembeli Allahsız kitapsızların kararlarıyla sahadan boynumuz bükük ayrıldık.
Artık tek maç kaldı ve bu maçtan mutlak 3 puan almak şart sonrasında ise masada baş başa verip o kadar çok şeyi değerlendirmemiz gerek ki belki de saatler yetmez ama önce Tarsus deplasmanından galibiyetle dönmek, sonrası ise zaten kendiliğinden çözülecektir. Çünkü ilk yarıda yeterince kahır mektubu yazıp okuduk.