İnegölspor’un Hacettepe ile oynayacağı maç öncesi akıllarda su soru vardı. Ligin en genç ve enerjik en fazla koşan ve gençlerbiriliği gibi bir ekolün yetenekli isimlerden oluşan takım ile diğer yanda İnegölspor’da tecrübeli lige istediği gibi başlayamayan ama bu liglerde hatırı sayılır bir maç grafiği olan oyuncular topluluğu bakalım nasıl bir maç olacak ve ne sonuç çıkacak diye. Açıkça benim korkum şuydu; karşımızda isteyen ve mücadele eden bir takım olacaktı zaten yavaş oynayan biz karşısında da Hacettepe avantajlı konuma gelecekti. İnegölspor maça ısıran bir görünümde başladı ama 2 dakika sonrasında gole kadar sahada yan pas geri bazende amaçsız ileri atılan toplarla sonuç aradı. Cengiz’in 35’teki golüne kadarda sahadaki oyuncuların en fazla hata yapanı Cengiz’di. Hatta final paslarındaki top kayıpları sürse 5-10 dakika sonra İsmail hoca onu oyundan çıkaracaktı ki, usta vuruş geldi. Hem kendini hem de takımı kurtardı. Ardından Ahmet Hakan’a asisti, devreyi perçinledi. 2. yarı saldıran ve farkı azaltmaya çalışan bir Hacettepe düşünürken, Hacı Mustafa 53. dakikada maçı bitiren golü attı. 3. golden sonra da, İnegölspor kupanın da yorgunluğu skoru koruma içgüdüsü ile zamana oynarken Hacettepe’de maçı çeviremeyeceğinden ne yaptığını, ne oynadığını kendiside bilmeden serseri mayın gibi sahada dolaştı durdu. İnanın yetenekli isimler mutlaka vardır konuk takımda ama benim gibi birçok futbol severisin gözüne bir oyuncu dahi çarpmamıştır, takviye olmazsa ligde kalmaları mucize ötesi bir şey olacaktır.
Kısaca İnegölspor ile Hacettepe arasında sıklet farkı açıkça ortaya çıkmış oldu. İsmail Güldüren sağ bekte Uğur, solda Abdullah’ı ilk 11 de başlattı. Uğur bildiğim bir oyuncu. Fakat benim bildiğimden çok geride bir görüntü verdi. Hacettepe gibi acemi mangası bir takımın kanadında bir kez dahi gelmedi gelemedi. Durarak, ofansa katkı vermeyecekse Enes oynasın daha iyi. Abdullah ise iyiydi ama ne yazık ki kiralık. Diğer oyuncularımıza baktığımızda çok aman ekstra ve çok farkındalık oluşturmadılar ama sonuçta kazanılması gereken bir maçı kazanıp alt sıralardan bir nebze yukarı çıkmamızı sağladılar. Grupta alınan enteresan sonuçlara göre de sezon sonuna kadar hiçbir takım rahat konumda olmayacaktır. Asıl sıkıntı ise fikstür olarakta bu haftadan itibaren daha zorlu ve daha hedefi olan takımlar ile maçlara başlayacağız. Kısaca kadro kalitesi bu maçlarda kendini belli edecektir. Yine kongre süreci döneminde de futbolcuların bu durumdan etkilenmemeleri içinde teknik heyete büyük iş düşüyor. Ödemeler alacaklar, kim yönetime gelecek konularına fazla takılmadan toplayacağımız puanları toplayıp, en azından korku tünelinden uzak durmalıyız sanırım bu sezonda yapılacak en hayırlı çalışmada bu olacaktır diye düşünüyorum…