Bisikletimle Türkiye’mizin bazı bölgelerini, il, ilçe, belde ve köylerini geziyorum. Şimdiye kadar İnegöl’den çıkıp Karadeniz sahili, oradan Erzurum daha sonra Gaziantep, Niğde (Şehit Ömer Halis Demir’i ziyaret), Bilecik, Söğüt, Çanakkale, Ankara, Anıtkabir daha sonra İç Anadolu Bölgesini takip ederek Kars, Posof’a kadar gitme şansı buldum. Bisikletimle daha birçok yeri gezme niyetim var, bakalım hayırlısı… Gelelim asıl konuya; bu gezilerimi yaparken yol kenarları, çeşme yanları mola yerleri, yiyecek, pet şişe, poşet çöpleriyle dolu. Bunlar yetmiyormuş gibi çocuk bezi, hatta ve hatta insan pisliği… Maalesef insanımız bu kadar görgüsüz.
Bunun dışında ayrı bir konu da; gezdiğim, gördüğüm birçok köyde nüfus azalmış, sadece yaşlı insanlar kalıyor. Bu durumun önemli bir sebebi, suyun olmayışı. Köylerde geçimini sağlamaya çalışan vatandaşlarda tarım yapmak için tarıma elverişsiz vadilerde kayalık taşlı yerlerden ürün almaya çalışıyorlar.
İlçemizde ise tam tersi, tarıma elverişli olan yerleri yok edip, iş yeri veya çok katlı binalar yapıyoruz. Her yeri betonlaştırıyoruz, çok yazık. Bu gibi olayları sadece seyrediyoruz. Resmi Gazetede ‘Tarıma elverişli yerlere inşaat yapılmayacak’ dense de hız kesmeden inşaatlar devam ediyor. Halbuki ilçemizin toprakları o kadar verimli ki, adeta taş eksen taş çıkar ama gelin görün ki tarım alanları katlediliyor. Böyle devam ederse, geleceğimiz olan çocuk ve torunlarımızı hiçte iyi günler beklemiyor. Saygılarımla…