Geçtiğimiz hafta Anadolu Selçukluspor deplasmanında, son sıralardaki bu zayıf rakibi ile golsüz berabere kalmasına rağmen rakiplerinin puan kayıplarıyla zirvedeki yerini 17 puanla koruyan İnegölspor, Pazar gürü evinde ağırladığı üçüncü sıradaki 14 puanlı Hatayspor maçında, maça iyi başlamasına rağmen 11. dakikada orta hakemin bence çok kolay çaldığı bir penaltı ile rakip takım öne geçti. Bu penaltı golü ile sarsılan temsilcimiz, kısa sürede toparlanarak 20 dakikada Raif’in stoper Murat’ın büyük hatasından yararlanarak kaptığı topu kaleci Ömer’in altından filelere göndererek beraberliği sağladı. Raif’in maç boyunca yaptığı en olumlu hareket buydu. Beraberliği yakalayan takımımızın bu dakikadan sonra toparlanarak galibiyet gollerini bulacağını düşündük ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. İnegölspor yakaladığı bir iki gol pozisyonunu gole çeviremeyince Hatay’ın ani bir akınında Gürhan’ın sağdan sol kanattaki Ömer’e uzun pasını bu oyuncu düzeltti ve ceza alanına girerek Alişan’ın yanından aşırdığı topa koşarken düştü. Burada Alişan’ın elle müdahalesi varsa tamam, yoksa çok ucuz bir penaltıydı. Orta ha-kem evlere şenlikti. Maçın dördüncü hakemi ise tam bir komediydi.

İkisi de maçın önüne geçmek için adeta yarıştılar. Verdikleri kararlar sürekli tepki aldı. Avantaj kuralları ise yazıldığı gibi uygulanmadı. Rakip takımın galibiyet golünden sonra adeta yerden kalkmayarak zaman çalmasına engel olamadılar. Maçtan sonra ise evinde ilk defa puan kaybeden İnegölspor’u taraftarlarımız tribünlere çağırarak moral vermesi ne kadar güzel ise, tribünlerin rakip galip takımı alkışlaması da güzeldi. Buna tepki gösteren bazı kişileri anlamak zor. Her şeyden önce bükemediğin bileği öpeceksin atasözü var. Adamlar oynayıp, galip gelmişler. Üç puan uçup gitmiş. Burada alkışlarsak, onlarda orada biz yenersek aynı centilmenliği gösterirler. Maçtan sonra Onursal Başkanımızın buna tepkisi son derece haklıydı. Para cezası gelirse, bu cezayı kim ödeyecek? Kulübe yazık değil mi? Bunlara rağmen tribünler doluydu. Taraftar gruplarımız takımımıza maç boyunca büyük destek verdiler. Yılmadan destek verdiler. Taraftarlarımızı kutluyorum. Takımımıza bu desteği vermeye devam etsinler. Bu takım bizim takımımız. Başka İnegölspor yok. Rakip Hatayspor üç sezondur aynı grupta mücadele ettiğimiz ve yakından tanıdığımız bir ekip. Geçtiğimiz sezon play-of’ta yarı finalden döndüler. Bu yıl yine iddialılar. Ancak evinde sürpriz yenilgiler alınca sallandılar. İnegöl’e gelirken liderden bir puan hedefi ile geldiler ancak İnegölspor’u kötü bir günde yakaladılar ve iyi değerlendirerek, bir devre 10 kişiyle oynadıkları bu altı puanlık maçtan zaferle çıktılar. Aldıkları bu altın değerindeki üç puanla evlerine gö-bek atarak döndüler. Bu üç puanla zirveye bir puan yaklaşırken, İnegölspor’la puanlarını eşitlediler. Hatayspor’un böylesine hata yapan ve sürünen bir müdafaa ile 17 puana ulaşması çok şaşırtıcı. Rakip forvetler bu zaaflarını gördüğünde zirve onlar için ha-yal olacak. Bu maçta bizim forvetimiz onların bu hatalarını seyretmekle yetindi. İnegölspor’a gelince; teknik heyetimiz maça kalede Ali, geride Eray-Bilal-Mustafa-Alişan, ortada Mehmet Menderes-Ercan-Kemal-Berkay, ileride Raif ve Cem tertibi ile çıktığı maçın ikinci yarısında Musta-fa Vargel’in yerine Çağdaş, Mehmet Menderes’in yerine Metin Akan ve Alişan’ın yerine Gökhan Güleç’i oyuna aldı. Ancak rakip 10 kişi kalmasına ve müdafaasının da hata üstüne hata yapmasına rağmen oyunu kurtarsınlar, tecrübelerini yansıtsınlar, kısaca kariyerlerini ve klaslarını göstersinler diye oyuna alınan bu oyuncular sahada hiçbir varlık gösteremediler. Hatta çıkanları arattılar. Büyük umutlarla ve uzun süren ikna turları sonunda yuvasına döndürülen Metin Akan’ın durumunu anlamakta güçlük çekiyoruz. Durumu nedir, sakatsa ne kadar sürecek, hazırsa ne zaman oynayacak? Hayati önem taşıyan dakikalarda oyuna alınıyor, golünü atıp maçı kurtarması beklenirken aldığı her topu rakibe ikram ediyor. Yerden kalkamıyor. İkili mücadelelerinde ben artık gözlerimi kapatıyorum. Çünkü sonucunu biliyorum. Gökhan’ın sakatlığı ne durumda? İnegölspor bu iki tecrübeli ve Süper Lig tecrübesi olan oyunculardan çok şey bekliyor. Bu iki eski oyuncusunun bunu çok iyi bildiğine inanıyorum. Bu kadar mesaj yeterlidir herhalde. Metin ve Gökhan’dan başta onları bu kulübe kazandıranlar ve tribünlere çıkıp Raif ve Cem’i zorlamalarını beklediğimiz golleri atarak maçları kurtarmalarını, kısaca İnegölspor’u zirveye taşımalarını bekliyor. Onları eski yıllarda olduğu gibi ayakta alkışlamak ve bizlerde başarılarını yazmak istiyoruz. İnegölspor’un oynadığı 9 maçta kaleci Ali bence harikalar yarattı. Özellikle evinde kazandığı maçlarda kurtardığı mutlak gollerle takımımızı ateşledi. Ali, Hatay’dan geldi. Bu maça çok iyi motive olmuş. Yediği gollerde hatası yoktu. Ancak takım arkadaşları bu maçı biraz da Ali için oynayacaklardı. Bunu yapama-dılar. Orta sahamız ve golcülerimiz çok etkisiz oyna-dı. Adeta sahada gezindiler. Ancak Ali görevini yaptı. Teknik heyet değişiklikleri yaparken, Mustafa Vargel yerine daha önce yaptıkları değişiklikleri yapsalardı. Maç boyunca orta sahamızı ve müdafaamızı hallaç pamuğu gibi atan ve ikinci golü hazırlayan rakip kaptanı Güney’i engelleyecek önlemleri alsa maçı kurta- rabilirdi. En azından yenilmezdi. Güney her aldığı topta orta sahamızı boydan boya geçerek müdafaamızı dağıttı. Bunu teknik heyetimiz ya da kulübedeki tecrübeli uzmanlar nasıl göremediler anlamak zor. Rakip ikinci yarı başında 10 kişi kalmış. Deplasmanda oynuyor. Sen evinde ve müthiş bir tribün desteği ile oynuyorsun, 10 kişi kalan rakibin kaptanı Güney’i bir oyuncuyla bağlasan devre dışı bıraksan, rakip felç olurdu. Metin ve Gökhan’da oyuna ağırlıklarını koysalar ikinci yarı farka gidebilirlerdi. Maçı yorumladığım kanal ve radyoda maçın son 20 dakika- sına kadar umudumu korudum ancak oyuna alınan oyuncuların sahadaki performanslarını görünce umutlarım kırıldı. Bunu da açıkça söyledim. Nitekim sonuç maalesef öyle oldu. Rakip 10 kişi kaldıktan sonra İnegölspor daha kötü oynamaya başladı. İkinci yarıda rakip kaleye tek bir pozisyonu olmadı. Bu çok şaşırtıcı oldu. Sonuç olarak İnegölspor, Hatayspor’la evinde oynadığı 6 puanlık maçta çok etkisiz bir oyun ortaya koyarak sıfır puanla çıkarak hem altın değerindeki 3 puanı çimlere gömerek liderliği de Yeni Malatya-spor’a bıraktı. Ayrıca Hatayspor’u da zirveye ortak ederek gruptaki dengeleri bozdu. Bu sonucu başta yönetim kurulu, oyuncularımız, taraftarlar ve basın da beklemiyordu. Doğrusu bu yenilgi sürpriz oldu. Bu maçtan alınacak çok dersler var. Umarım bu dersleri başta teknik heyetimiz ve oyuncularımız maçı sakin kafayla bir kez daha izleyerek, bu hafta deplasmanda oynayacakları yeni lider Y.Malatyaspor maçında gerekli önlemleri alarak bu 6 puanlık maçtan puan veya puanlarla dönmelidir. İnegölspor için Hatayspor ve Yeni Malatya maçlarının dönüm maçları olduğunu önceki yazımda yazmıştım. Hatay’ı yenerek Malatya’dan alınacak bir puanla İnegölspor şampiyonluğun en büyük adayı olurdu. Şimdi Y.Malatya maçı var. Yenilmeden gelmesi gerekiyor. Hatay maçı geri-de kaldı. Y.Malatya maçına bakacağız. Bu duygu ve düşüncelerle İnegölspor’un Y.Malatya maçı başarısını yazmak dileğiyle, Cumhuriyetimizin 90 kuruluş yıldönümünde bu zaferi yazmak umuduyla başarılar diliyorum.