Son 2 resmi maçını kaybeden İnegölspor, için Uşak maçının önemini anlatmaya gerek yoktu zaten.

Özellikle rakip takımın ligdeki konumu, aldığı sonuçlar bizi rahat bir maç izleyeceğimiz adına umutlandırdı maç öncesi. Hele maçın daha başında attığımız gol sonrasında 2. gol çok farklı bir maç izleyeceğiz derken, saç baş yolduran, harcanan pozisyonlar gelmeye başladı.

Tabi bu arada rakibin zaman zaman organize ve göze hoş gelen pas trafiği ile kalemize gelmeleri akabinde kazandıkları penaltı ve bir anda iç dünyada bir terslik mi olacak acaba düşünceleri. Atlamayalım Uşak bulunduğu puan durumuna göre bana göre ekstra bir ekip oyunu çirkinleştirmeden göze hoş gelen düzeyde oynamaya çalışıyorlar. Temaslı ve istekli bir görünüm verdiler. Topu kaybedince kazanma adına futbol kuralları adına mücadele ettiler. Özellikle kalecileri iyi maç çıkardı. Eski oyuncumuz Ömer Faruk Çalışkan üretken bir oyun ortaya koydu.

Bu maç bize gösterdi ki kazandık ama bundan sonraki maçlarda bu oyun bizi yanıltır, çok dikkat etmek gerekiyor. Takımda oynayan ve sonradan oyuna giren bütün futbolcularımız iyi niyetli ve kazanma adına istekliydi.

Fakat diklenen takıma karşı bocalama hastalığımız devam ediyor. Eğer üst sıralarda mücadele yarışında olmak istiyorsak rakibe az pozisyon vermemiz şart. Çünkü çabuk ve kolay gol yeme alışkanlığımız maalesef sezon başından beri devam ediyor.

Bundan sonra oynayacağımız her takımın hedefi var. Kimi düşme hattından çıkmak istiyor. Kimi zirveden inmek istemiyor. Bu nedenle kalan maçlar ligdeki konumumuzu belirleyecek. Aslında takımda kapasite var. Fakat sadece mücadeleyi arttırıp, basit hataları rafa kaldırmamız gerek. Sonrası zaten ileri uçtaki yetenekli gol ayakları tarafından çözülecektir.