Kim sever gerilim filmlerini? Kimi heyecan, kimi atraksiyon için ama şunu net söylemeliyim ki İnegölspor olarak biz bu atmosferleri karşılayacak bir camia değiliz. Yani bize göre değil bu işler. Bizim düştüğümüz ya da içinde bulunduğumuz puan durumu aslında şunu hatırlatıyor; zamanında yediğin hurmalar şimdi seni tırmalar. Önüne gelene puan verirsen, önüne gelene özelikle iç sahada cömert davranırsan, bu haftalarda bu tür maçlarda adeta savaşa çıkarsın. İnegölspor için Maraş deplasmanı mutlak puanla dönülmesi gereken bir maçtı ve bizde bunun için başta Hasan hocamız olmak üzere bunun bilincinde mücadele ederek sahadan 3 puanla ayrılmayı başardık.
Kadroda çift forvet ile başlayarak maçın önemini oyuncularına gösteren teknik heyet, yarıda da doğru hamlelerle maçı kazanma adına gerekeni yapmış oldu. Tabi sahada derli toplu top kullanan oyuncuları dışarı alarakta Taşkın hoca bizim ekmeğimize adeta yağ sürdü. Oyunun genelinde rakibin 4 net pozisyonunu kaleci Gökhan’ın kritik kurtarışı ile savuşturan İnegölspor, adeta savaş ortamından galibiyet çıktı. Alt sıralarda çıkan sürpriz sonuçlar ise, sanki düşme hattının son haftaya kadar süreceğini gösterdi. İnegölspor’un aldığı bu galibiyetin bir diğer önemi ise, psikolojik olarakta bir anlamda iplerin bizim elimize geçmesine sebep oldu. İç sahada oynayacağımız Erzincan maçından mutlak surette puan yada puanlar almamız gereken bir karşılaşma. Bu açıdan bu maçtan alınan 3 puan sevincini yaşayıp, mutlak surette kalan maçlardan gerekli puanları alıp, işi kimseye bırakmadan, kendimiz halletmekten başka çare yok. Yoksa o bunu yener, bu buna çelme takar masallarına inanmasanız gerek diyorum. Örnek mi Amed’in iç sahada Niğde’ye mağlup olması bilmem anlatabildik mi?