İcra dairelerinin etkinliğini artırmayı amaçlayan ve tüm işlemlerin tek merkezden yapılarak işlemleri hızlandırmayı amaçlayan düzenlemeler doğrultusunda İnegöl Adalet Sarayı binasında modern icra dairesi oluşturuldu. 3. İcra dairesi olarak adlandırılan icra müdürlüğünün açılışı kurdela kesilerek büyük bir coşkuyla gerçekleşti.
Farkındasınız değil mi? Büyük bir coşkuyla açılan yer icra dairesi.
Gülelim mi ağlayalım mı?

2004 yılında 8,9 milyon seviyelerinde olan İcra ve İflas Daireleri´ndeki dosya sayısı 2014 sonunda 23,8 milyonun üzerine çıktı. Bu rakamın 15,7 milyona yakını geçen yıldan devreden dosyalardan meydana gelirken geri kalanını ise yıl içinde açılan dosyalar oluşturdu. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi´nde günlük tutulan verilere göre, sadece 2015´te icra dairelerine gelen icra (esas) ve iflas dosya sayısı 7 milyon 284 bin 101 olarak açıklandı.
Aynı kayıtlara göre, icralık dosya sayısı 2013´te 15,6 milyon, 2010´da 14,5 milyon, 2005´te ise 6,3 milyondu.
Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi´nde (UYAP) 2015´in son günü itibariyle derdest edilen (tüm mahkemelerde görülen) dosya sayısının 14 milyon 554 bin 233 olduğu görüldü. Şubat sonu itibariyle 2016´da gelen dosya sayısının ise 598 bin 103 olduğu öğrenildi.
Aynı tarih itibariyle derdest edilen (görülmekte olan) dava sayısı ise UYAP´ta 14 milyon 865 bin 467 olarak paylaşıldı.
Vatandaşın bankalara borcu 2002 yılında 6.5 milyar TL, bugün 382 milyar TL. 57 kat. Kredi kartı borçları 4.3 milyar TL´den 76.5 milyar TL´ye, tüketici kredisi borçları 2.3 milyar TL´den 305.4 milyar TL´ye çıktı. Takipteki borç tutarı 2002´de 278 milyon TL, bugün 16 milyar 800 milyon TL…2 milyon 655 bin 529 kişi bankalara borcunu ödeyemediği için kara listede. İcra dosyası sayısı 2002´de 10 milyon 26 bin, bugün 23 milyon 825 bin ile Türkiye´nin yarısı icralık durumda. Protestolu senet 816 milyon TL ikan bugün 10 milyar 100 milyon TL.
Hal böyleyken çalgılı çengili kahkahalı kurdeleli icra dairesi açılması insanı hem güldürüyor hem de ürkütüyor.

********

CHP YÜRÜYÜŞÜNE DAİR

CHP´nin ve Genel Başkanının yüzlerce kilometre yürümesine saygı duyuyorum. Fakat DHKP-C, PKK gibi örgütlerin ve bunların siyasi uzantısı bölücü Hdp nin yürüyüşe desteklerini ilan etmeleri, “yürüyüşte bulunup flama açmıyoruz” söylemlerini ve akabinde yürüyüşe Kandıra´dan itibaren resmen katılacakları açıklamaları karşısında sinirli sessizliğimizi koruyorum.

*******

KÖYLÜYE YİNE BANKA YOLU GÖZÜKTÜ

Köylü yine para kazanamayacak. Buğday fiyatları beklenenin altında kaldı ve görünen o ki üretici yine zarar edecek. MHP Genel Başkan Yardımcısı Adana Miletvekilleri Prof. Dr. Mevlüt Karakaya durumun vehametini bir ekonomist gözüyle gayet iyi özetlemiş. Mevlüt Karakaya´ya göre tahıl ithalatında gümrük vergi indirimine gitmek çiftçi düşmanlığı yapmaktır. Karakaya şöyle açıklama yaptı.
“Böyle bir zaman diliminde, hasat devam ederken ve hala TMO fiyat vermemişken, piyasa fiyatları oturmamışken gümrük vergilerinde radikal seviyelerde düşüşe gitmek eğer cahillik değil ise çiftçi sevmemektir. Bugün buğday fiyatları serbest piyasada 90 kuruş ila 1 TL aralığındadır. Bu rakam maliyetleri dahi karşılayacak seviyede değildir. 2003 yılındaki buğday piyasa fiyatı üzerinde her yıl sadece enflasyon oranında artış olsaydı, 1 KG buğdayın bugün fiyatının en az 1 lira 25 kuruş olması gerekirdi. Girdi/ürün pariteleri açısından durum daha da vahimdir. 2002 yılında 1 litre mazot satın almak için 2,5 KG buğday satan çiftçi bugün en az 4 KG buğday satmak zorundadır. Buğday fiyatları yıllardır enflasyonun altında kalmış durumdayken azan enflasyonu buğday fiyatlarını gümrük vergisini düşürerek dizginlemeye kalkmak vicdansızlıktır. 1 KG buğday 1 bardak çay dahi satın alamamaktadır. Bu mu enflasyonun kaynağı? 250 gramlık bir ekmek ortalama 1 lira 25 kuruştur. Peki, 1 lira 25 kuruşun içerisinde bugün itibarıyla buğdayın payı nedir biliyor musunuz? 22 ila 25 kuruş arasındadır. Yani buğday bedava olsa, ekmek 1 liranın altında değil. Bu mu enflasyonun kaynağı? Bütün bunlar hesap kitap bilmezlikten başka bir şey değildir.”
Hükümet köylü üreticisinin iflas etmesi konusunda gayet kararlı gözüküyor. Buğdayın para yapması hükümeti korkutmamalı. Buğdayın 1 lira olması ekmek fiyatlarını artırıp tüketiciyi üzmez, zira buğday şuan 1 liranın üzerinde ve ekmek bu fiyata göre bile çok daha pahalı. Sayın Karakaya´nın yaptığı açıklama da bunu ekonomist gözüyle onaylıyor.
Sonuç olarak köylü yine para kazanamayacak. Maalesef üretici bu yıl da kredi ödemelerini ertelemek için banka memurlarının önünde el pençe duracak gibi gözüküyor. Allah bu kapitalist sistemin acımasız yöneticileri karşısında köylümüze sabır ve kolaylıklar versin.

********

VELHASIL...

Türkiye ekonomisi tüketime dayalı olduğu sürece, üretici küçülmeye ve akabinde yok olmaya mahkumdur.